Güneş’ten Kocaman’a!..

Spor Güncel
Güneş, Aykut Kocaman’ın açıklamarı için, "O ne kadar, (Trabzonspor’u ima etmedim) dese de Trabzonspor’u konuştuğunu çocuk bile anlar. Ben zaten ona cevap vermedim. Ben Trabzonsp...
EMOJİLE

Güneş, Aykut Kocaman’ın açıklamarı için, "O ne kadar, (Trabzonspor’u ima etmedim) dese de Trabzonspor’u konuştuğunu çocuk bile anlar. Ben zaten ona cevap vermedim. Ben Trabzonspor camiasının çirkin bir şekilde itham edilmesi üzerine cevap vermeye çalıştım. Bir ağabey ve hoca olarak bilgilerimi ve deneyimlerimi söyledim. Onu kırmadım. O daha sonra yine konuştu ama ben cevap vermedim. Vermek de istemem. Beni sevdiğini saydığını ve örnek aldığını biliyorum" dedi.

İkinci yarı hazırlıklarını Antalya’da sürdüren Trabzonspor’da teknik direktör Şenol Güneş yılın son gününde Belek’te kamp yaptıkları otelin sahasında bir basın toplantısı düzenledi.

Takımın genel durumu hakkında bilgiler veren tecrübeli teknik adam, acısıyla tatlısıyla bir yılı geride bıraktıklarını ifade ederek, "Ülke futbolu adına 2011 yılının atılım yılı olmasını diliyorum. Çünkü futbola yeni bir heyecan katmak için tüm futbol birimlerinin bir araya gelerek, ülke futbolunun tartışarak dünya arenasında üst sıralara çıkarması gerekiyor. 2010 yıl bizim için çok verimli geçti. Son kupa maçında sıkıntılı bir durum yaşadık. Benim için olumsuz bir maçtı. Onun dışında 2010 yılı oldukça verimli geçti. Hem yapılanma, hem de değişim süreci yaşadık. Ayrıca sonuçsal olarak baktığımızda da zaman zaman iyi şeyler yaptık. Daha iyi işler yapabilirdik. 2010 yılının devamı olan 2011 yılından beklentilerimiz daha yüksek. Fair – play ruhu içerisinde bir lig geçmesini istiyoruz. Burada federasyona, kulüplere ve antrenörlerle, kısacası herkese görev düşüyor. Umarım, ikinci yarı herkesin zaman zaman ortaya getirmeye çalıştığı gerginlik olmadan daha huzurlu bir şekilde geçer ve yarışma olur. İkinci yarıda özellikle ilk altı sarada yer alan takımların yarışacağı bir lig olacak. İlk üç takım biraz daha avantajlı gözüküyor. Bunun dışındaki ilk altıdaki takımın da iddiası var. Sezonun ikinci yarısına sıfırdan başlayacağız. Buna başlangıç olarak da Ankaragücü maçını görüyoruz. Kupada kötü bir sonuç almıştık onu da telafi etmeye çalışacağız. Orada da iddialı olmak istiyoruz. Kamp dönemi olarak çalışma ortamı gayet iyi. Kampın yeri ve arkadaşların uyumunda sıkıntı yok. Ama tabi her şey iyi değil" dedi.

Her takım gibi kendilerinin de sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Şenol Güneş, şöyle devam etti:

"Bu sıkıntıları aşmak için çok çalışacağız. Bütün oyuncuların 29’unda burada olmasını istemiştim. Sadece Selçuk, Serkan ve Egemen’e 2 Ocak’a kadar izin vermiştim. Ama Selçuk dışındakiler erken geldi. Colman, Jaja, ve Alanzinho ise izinsiz olarak gelmedi. Jaja geldiği zaman görüşeceğiz. Colman ve Alanzinho’ya 29’unda gelmelerini söylemiştim. Kayıp süreleri fazla. Onların neden kampa geç geldiklerini araştıracağız. Ama hukuki olarak en ağır şekilde ceza almalarını sağlayacağız. Geriden geldikleri için onlara yeni transfer olarak bakacağım. Takıma uyumu ve çalışmalarına göre değerlendireceğim. Tabi önce gelmeleri gerekiyor. Buradaki arkadaşların bir çalıştığı yer de onların iki çalışması gerekecek. Sorumluluk almaları gerekiyor. Aksi takdirde takım olgusunu ortadan kaldırmış oluruz. Bu üç oyuncu dışında kampta olumsuz bir durum yok"

Yeni transferler Brozek kardeşlerin 2 Ocak’ta kampa katılacağını bildiren Güneş, "Hazırlık maçlarında daha çok yedek oyunculara şans vereceğiz. Kamp süresinde veya daha önce izlediğimiz oyuncular olmuştu. Bize en çok uyumu olacağına inandığımız Pawel ve Piotr Brozek’i transfer ettik. Salı günü bize katılacaklar. Bunun dışında transfer olabilir. Belki bir yabancı oyuncu transferi daha ortaya çıkabilir. Diğer yabancı oyuncuların gelme durumuna göre bakacağız. Yerli oyuncu da alabiliriz. Giden oyuncular da olabilir. Bunlar transferin doğasında olan şeyler. Biz düşündüğümüz iki oyuncuyu aldık. Mevcut oyuncularımızın da durumları oldukça iyi. Uzun süre ayrı kalanlar, hele de çalışmadan buraya gelirlerse ikinci yarının başlarında devamlı oynama şansları olmayabilir. Genel durum bu şekilde" dedi.

Pawel ve Piotr Brozek kardeşlerin izlenerek transfer edildiğini anlatan Bordo-mavili çalıştırıcı, "İki kardeşi geçen sezonda izlemiştik. İzleme komitesi bu oyuncuları takip etmişti. Ben yakın zamanda canlı olarak izlemedim. Onlar Ümit Milli takımdayken izleme şansım olmuştu. Geçen yıl sol kanatta oynayan Piotr daha iyiydi. Bu sezon ise tam tersi. Bu dalgalanmalara bakarak oyuncuları değerlendirmek doğru değil. Zaman zaman bu dalgalanmalar olabilir. Eğer oyuncu gelirken onu kurtarıcı olarak görürsek hayal kırıklığı olabiliyor. Teofilo’da da bunu yaşamıştık. Polonyalı oluşları ve uyum olarak iyi gözüküyorlar. Dolayısıyla burada kayıp görmüyoruz. Yetenek olarak ise tartışılabilir. Güiza da Fenerbahçe’ye geldiğinde dünyanın en iyi oyuncularından birisiydi ama verim olarak gösterdiği performans tartışılır boyutta oldu. Sıkıntıları giderecek bir anlayışta transfer yaptık" diye konuştu.

"TEO’YA ÇOK HOŞGÖRÜLÜ DAVRANDIK"

Teofilo’ya geçen sezon çok hoşgörülü davrandıklarını ifade eden Güneş, şunları söyledi:
"Teofilo, hiç beklenmeyen bir şekilde takımda oynadığı dönemde ayrılma ihtiyacı duydu. Hala bunu anlamış değiliz. Biz de üzüldük yapabilecek bir şey yok. Burada tek taraflı bir sorun ve bizden kaynaklanmıyor. Alanzinho ve Colman’ın durumlarını çok ciddiye alıyorum. Ben oyuncuma izin verdiğimde onu sahiplenirim. Çok açık ve net bir şekilde söylüyorum. Bu oyuncular izin verilmeden gelmediler. Burada hata varsa ona diyeceğiz, bizde varsa biz düzelteceğiz. Yaptıklarını doğru bulmuyorum. Ama bunlardan ders çıkarıp sorumluluk taşırsalar, takıma katkı yaparsalar başımızın üstünde yerleri var. Eğer oyuncuyu oynatmayıp takıma zarar vereceksem bunu yapmam. Takıma katkısı varsa dur diyemem. Ama aynı form durumunda başka oyuncu varsa geç geleni değil zamanında geleni tercih ederim. Bu tür sorunlar her takımda olacaktır. Bunları çok büyük sorunlar olarak görmüyorum. Engin Baytar’da da zaman zaman bu tür dalgalanmalar oluyor. Hiçbir takımda sorun yok demek doğru değil. Kupa maçazla. Onların neden kampa geçı öncesi yabancılara izin verdik. Ardından da hem puan kaybettik, hem de oyuncular bu izni yanlış kullandılar. Yılbaşından sonra izin isteyen oyuncular vardı, normalde izin verilmez. Ama ben izin vererek randıman almak istiyordum. İyi oynadığında para istiyorsun, kötü oynadığında hesap vermiyorsun. Böyle olmaz ki! Bizim hoşgörümüz tavize dönmemeli. Biz öyle bir anlayış içerisinde değiliz"

Fenerbahçe ile oynayacakları maçın sürekli gündemi getirlmesinin sorulması üzerine ise Güneş, "Fenerbahçe büyük bir kulüp. Aynen bizim gibi. Bunların Türk futbolundaki yeri farklı. Bu yarışta büyük takımların olması heyecan getirir. Trabzonspor’un geride kaldığı ligin bir rengi olmaz. Diğer takımların da zirve iddiasının sürdüğünü düşünüyorum. Trabzonspor ile Fenerbahçe hiçbir iddiası olmayan maçta bile karşılaşsa heyecanlandırır. Bizim için öncelikli gündemimiz Fenerbahçe maçı değil, Ankaragücü maçı.
Fenerbahçe gündemi onun üzerine kurmak istiyor çünkü şu anda ilk yarıdaki belli puan kayıplarını motivasyonunu bir nokta üzerine kurarak artırmak istiyor. Motivasyonunu bir noktadan yapacaktır. İkinci yarıdaki ilk maçında Medical Park Antalyaspor ile karşılaşacaklar. Ama motivasyonu bu takım üzerine kurmazlar. Çünkü Trabzonspor daha revaçta. Antalyaspor’u yenemezsek lig biter demezler. Ama Antalyaspor’a kaybederseler, yine sıkıntı olacaktır. Benim için ise Ankaragücü maçı önemli diyorum. Ondan sonra Fenerbahçe maçı benim için önemli olacak. Ben önümdeki 7 maçta hedefi yakalayacak oyun ve skor istiyorum" cevabını verdi.

"AYKUT KOCAMAN İLE KONUŞURUM. O SEVDİĞİM KARDEŞİM VE TÜRK FUTBOLUNA KATKI YAPACAĞINA İNANDIĞIM BİRİSİ"

Güneş, "Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın yaptığı (İkinci yarıda daha çok konuşacağım) şeklindeki açıklamaları ve Aykut Kocaman’ın eleştirilerinin devam etmesiyle ilgili bir soruya ise şöyle cevap verdi:

"Konuşmalar özellikle ara dönemde daha fazla olacaktır. Gündem adına bunlar hoş bir şey ama bizim için hoş bir şey değil. Benim kulüp adına konuşmam gerekiyordu. Çünkü ne kadar, (Trabzonspor’u ima etmedim) dese de Trabzonspor’u konuştuğunu çocuk bile anlar. Ben zaten ona cevap vermedim. Ben Trabzonspor camiasının çirkin bir şekilde itham edilmesi üzerine cevap vermeye çalıştım. Bir ağabey ve hoca olarak bilgilerimi ve deneyimlerimi söyledim. Onu kırmadım. O daha sonra yine konuştu ama ben cevap vermedim. Vermek de istemem. Beni sevdiğini saydığını ve örnek aldığını biliyorum. Milli takımda olduğum zaman düşündüğüm adamlardan birisiydi. Oturmayı kalkmayı bilen, düşünceleri doğru olan birisi. Onu kırmak istemedim, tam tersine yardımcı olmaya çalıştım. Bazıları benim durup dururken cevap vermeye kalktığımı söyledi. Kişisel bir cevap vermem buna ihtiyacım yoktur. Trabzonspor’un olumlu gidişini saha dışına çekme anlayışı vardı. Bunlar hep olacaktır. Sayın Aziz Yıldırım’a da cevap vermem. Aziz Yıldırım, Türk futboluna çok ciddi katkılar yapacaktır. Aziz Yıldırım’ın futbol adına bir yanlışı veya doğrusu varsa onu ben eleştirmem. Bunu saygısızlık olarak görürüm. Ama teknik adam olarak Aykut Kocaman ile konuşurum. O sevdiğim kardeşim ve Türk futboluna katkı yapacağına inandığım birisi. Önünde daha çok uzun bir yol var. Bu konuyu çok büyütmeye gerek yok"

"PİYANGO BİLETİ ALMAM, İŞİMİ ŞANSA BIRAKMAM"

Yılbaşı için Milli Piyango bileti alıp almadığının sorulması üzerine ise tecrübeli teknik adam "Ben milli piyango bileti almam. Hiç inanmadığım bir şeydir. Ben işimi şansa bırakmam. Hiçbir şans oyununu bilmem. Benim birinci piyangom eşim, ikincisi ise işimdir. Taşımayacağın yükü alma derler. Ben bu yaşa gelinceye kadar çok şeyler gördüm. Görüntü ve sese aldanmamak lazım. Benim görüntüde sıkıntım yok. Sadece midem ve belimde bir sıkıntı var. Bu yüzden antrenman yapamıyorum. Şu anda sadece işime odaklandım. Tabi takımda her şey mükemmel değil. Jaja olayıyla iki hafta uğraştım.
Kazanabileceğim oyuncuyu kazanacağım. Üzerimde bir baskı yok. Her hangi bir rahatsızlığım da yok. Ben işime bakıyorum. Sihirbazlık yapmayı sevmiyorum. Ama yapabileceklerimi yapamadığım zaman üzülüyorum. Ben milli piyango bileti alarak zengin olmadım, çalışarak zengin oldum" diye cevap verdi.

Şenol Güneş iç transfer konusuyla ilgili olarak ise "Yabancı kontenjanımız doldu. Şu anda alt yapı ile çalışmalarını sürdüren Faty Papy, belki bize sorun olabilir. Onun gidip oynamasını isteriz. Sezer Badur ve Zafer Yelen’e kiralık olarak bir teklif gelirse değerlendirebiliriz. Kalırsalar da bizim oyuncularımızdır. Şu anda o konuda bir netlik yok. Ben hayal aleminde değilim, gerçeklere bakarım. İç transfer işi mümkün olduğunca zamanında yapılmalı. Bitseydi şu anda konuşulmazdı. İç transferin kampta
konuşulması doğru değil. Selçuk’un yeni sözleşme teklifini imzalayacağını düşünüyorum. Kariyer açısından markalaşmak çok önemli. Selçuk en iyi kulüplere gitmeyi hak ediyor. Ama burada kalarak da markalaşabilir. Trabzonsporlu Selçuk olarak anılması ona saygı gösterecek bir anlayış getirir. Ama ekonomik tarafına bakarak transfer yaparsa da ona bir şey demem. Yattara ise geçen sezon sakattı. Rakam değerleri itibariyle diğer oyuncularla arasında çok büyük farklılık var. Bizim beklentimiz sözleşmesini uzatmak için onun bize yaklaşması yönünde. Olmazsa arayış yapmamız lazım. Yattara iyi bir oyuncu umarım ikinci yarı bize katkılar yapar. Her oyuncu değerlidir ama Trabzonspor çok daha önemlidir" ifadelerini kullandı. Şenol Güneş, basın toplantısının ardından 61 yazılı skorbordun önünde basın mensuplarıyla birlikte fotoğraf çektirdi.