Futbol denilince hemen herkesi aklına Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gelir. Oysa Türkiye tarihinde bunlardan daha eski bir kulüp var. Adını çok fazla kimse bilmese de bu kulüp aynı isimle bugün yeniden kuruldu.
II. Abdülhamid dönemine gayrıresmi tarihte “istibdat dönemi” de denir. İstibdat Abdulhamid’in bir darbe ile devrilme korkusu nedeniyle halka uyguladığı baskının adıydı. Bu korku o kadar büyüktü ki en ufak demokratik hakkın kullanımı sizi bir anda Abdulhamid karşıtı yapabilir, darbeci olmakla suçlanabilirdiniz. Bu nedenle zindanı boylayabilir ya da sürgüne gidebilirdiniz. Buna rağmen hürriyetçi gençler özgürlük mücadelesinden vazgeçmedi. Üstelik sadece siyasette de değil sporda da öyle.
Abdulhamid istibdatı o yıllarda azınlık olmayan gençlere dernek ve kulüp kurma hakkı vermiyordu. Bu kulüpleri yalnızca azınlıklar kurabiliyordu. Osmanlı’da futbolun doğduğu günlere denk gelen bu yasalar futbolumuzu da vurdu. Bu nedenle Türkiye’de kurulan ilk futbol kulüplerini azınlıklar kurdu.
O yıllarda Moda Futbol Kulübü (1896), Cadi-Keuy Football Club (1899) ve Imogen (1900) futbol kulüplerini İngiliz uyruklular, Elpis (1900) takımını ise Rumlar kurmuştu. Bu kulüplerin maçlarını izleyen yenilikçi Türk gençleri bir Türk kulübü kurmaya karar verdiler. Ancak nasıl kuracaklardı? Abdulhamid istibdatı buna izin vermiyordu.
Bunun üzerine yabancı bir isimle kulüp kurmaya karar verdiler. Böylece Abdulhamid hafiyelerinden gizleneceklerdi. Black Stockings (Siyah Çoraplılar) adıyla 1899 yılında bir futbol kulübünü Kadıköy’de kurdular. Ancak kulüp daha ilk maçında Abdulhamid’in polislerinin baskınına uğradı ve ardından kapatıldı. Kulübün kurucuları Hariciyeci Reşat Danyal Bey Tahran’a sürülürken, Bahriye öğrencisi Fuat Hüsnü askeri mahkemede yargılanarak cezalandırıldı. Yalnızca bir maçlık ömrü olan kulübün tarihi bu baskınla 110 yıllık bir sessizliğe gömüldü.
İşte o gün kapatılan Black Stockings Kulübü geçtiğimiz günlerde Kadıköy’de yeniden “Black Stocking FC Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü” adıyla kuruldu. Yeni Osmanlı, Son Padişah, Abdulhamidçilik tartışmalarının Türkiye’de yaygınlaştığı günlerde, Abdulhamid’e karşı yeşil sahalarda muhalefet etmiş, Osmanlı’nın ilk yerli kulübünün yeniden kuruluşu dikkat çekti. Üstelik kulüp aynı muhalefet çizgisinde olduğunu kuruluş bildirisinde duyurdu.
Futbolun endüstrileşmesine, mafyalaşmasına, kitleleri uyuşturmasına karşı çıkan kulübün kurucuları Fenerbahçe Tribünlerinden tanıdığımız Anarşistler. Bu nedenle hedef tahtasına Fenerbahçe yönetimini koyan kulüp, yoksulların balesi dediği futbola muhalif bir ses getiriyor.
Kulüp kuruluş amacını tüzüğünde şöyle anlattı: “Doğanın bir parçası olan insanın hayal edip yaratabildiği en güzel oyun futbolu oynayarak yaşatmak kulübün erdemidir. Oyun oynayan insanı kendisine bir tehdit olarak algılayan küresel-endüstriyel “futbol” zorlamalarına oyun-yaşam perspektifinden hareketle karşıdır. Kulüp, futbolun ırkçı, cinsiyetçi, mafyatik, rantçı, şikeci, köleci, elitist ve insanlık dışı bütün saldırılara alet edilmesine karşı, insanlığın ortak mirası olarak futbol oyunundan yanadır, buradan hareketle her insanın bu oyunu oynayabileceği alanlar yaratmayı amaç edinir. Kulüp, “futbol” endüstrisi ve onun küresel kurumlarının bir yüzyıldan fazladır oyunun zenginliğini kısıtlayıcı çabalarına karşı oyunun tüm zengin oynanma çeşitlerini arkeolojik, tarihsel ve antropolojik köklerindeki ayrıntıları önemseyerek, ruhuna uygun biçimde yaşatmak ve yeniden yaratmak için organize olur. Bir sosyal proje olarak bu kulüp, futbolun bu topraklardaki pınarı Kadıköy’de Black Stocking’den Fenerbahçe’ye futbol oyununa olan tüm tutkulu sevgilerden ilhamını alarak güzel oyun futbolun geleceğine koşar.”
Kulübün rengi ve sembolleri de oldukça dikkat çekici. Rengi Sarı, Lacivert ve Siyah. Amblemi ise stilize edilmiş siyah çerçeveli kalp şeklini sarı ve lacivert olarak ikiye bölen, sarı-lacivert çubuklu formalı ve siyah çoraplı, futbol oynayan insan figürü ve eski meşin top. Amblemin tepesinde sarı konturlu lacivert renkle Black Stocking ve kalbin sarı kısmında 1899 ile lacivert kısmında 2009 yazıyor.
Kulüp kuruluş bildirgesinde oldukça iddialı bir çağrıda bulundu. Metinde “110 yıl sonra ikinci maçımıza çıkıyoruz” diyerek anlamlı bir göndermede bulundu. Metnin can alıcı bölümleri şöyle: “Üç işçi, üç işsiz, bir tercüman, bir avukat, bir de denizci olmak üzere ikisi kadın dokuz kişi tarafından kurulan kulübümüz faaliyete geçti. Güzel oyun futbola, bu topraklarda doğduğu yerde yeniden hayat verecek adımlarımızı coşkuyla sıklaştırıyoruz. Yoksulların balesi olan güzel oyun futbol için hayatlarımızın ve hayallerimizin birbirine karışacağı bir mücadeleye, 110 yıl sonra ikinci maçımıza çıkıyoruz. Bu oyunu geri alacağız başka yolu yok!”
Herkesin uzak durduğu bir dönemde Jön Türkler’in mirasına sahalarda sahip çıkan kulübün ömrü bakalım kaç maç sürecek?
Barış Terkoğlu/Odatv