2000 yılında UEFA Kupası’nı kazanan Galatasaray’ın teknik heyet ve futbolcuları, tarihi başarının 9. yıl dönümünde NTV Spor ekranlarında bir araya geldi.
Teknik direktör Fatih Terim, antrenörler Müfit Erkasap, Bülent Ünder, Eser Özaltındere, futbolculardan Hakan Şükür, Arif Erdem, Okan Buruk, Ümit Davala, Hakan Ünsal ve Ergün Penbe, NTV Spor’da ‘Tarih Yazanlar’ programında UEFA Kupası’nın hikayesini konuştu.
TERİM: HER SENE MAÇIN TEKRARINI SEYREDİYORUM
Programda ilk sözü alan teknik direktör Fatih Terim, kupayı kazandıkları anda yaşadıklarını şöyle anlattı: "O gün tabi birçok şey bizi duygulandırdı ama herhalde kazandıktan sonra saha içerisinde o atmosfer, kenetlenmemiz ve yaşadığımız sevinç kolay kolay unutulacak birşey değil. Kupayı kazanmamızın üstünden 9 yıl geçmiş. Açık söyleyeyim, ben her sene maçın tekrarını seyrediyorum. Büyük ihtimalle futbolcular ve bir bölüm Galatasaray taraftarı da seyrediyordur. Yaşadıklarımızı kelimelerle tarif etmek çok zor. Çok önemli bir iş yaptığımızı her zaman ifade ettim. Müthiş bir alın teri, emek var. Bu çok önemli bir zaferdi ve tarihte de hep böyle kalacak."
ERKASAP: YENİLGİ ASLA AKLIMIZIN UCUNDAN GEÇMEDİ
Terim’in yardımcılarından antrenör Müfit Erkasap ise, takımdaki inanca dikkat çekti. Erkasap, "Gerçeği söylemek gerekirse, hiçbir şekilde hiçbir maçta yenilgi aklımızı ucundan bile geçmedi. Her maçı kazanabileceğimize inancımız vardı" dedi.
ÜNDER: DORTMUND’U YENİNCE FİNALE İNANDIM
Antrenör Bülent Ünder de bu tarihi başarının altında imzası olan herkes kutlamak gerektiğini söyledi. Kupaya uzanan yolculukta çok zorlukjlar çektiklerini ifade eden Ünder, Borussia Dortmund maçını kazandıktan sonra final oynayacaklarına inandıklarını belirtti.
HAKAN ŞÜKÜR: KENDİMİ ŞANSLI GÖRÜYORUM
Attığı gollerle UEFA Kupası’nın kazanılmasında büyük pay sahibi olan Hakan Şükür ise, takım arkadaşlarını överek, "Kendimi şanslı hissediyorum. Çok önemli goller attım ancak yapılan orataları, verilen gol paslarını unutmamak lazım" dedi.
Şükür, "Galatasaray Kulübü’ne çok şey borçluyuz. Kuruluş amacıyla doğru orantılı birşey yaptık. Avrupa’da kupa kazandık. Ancak bu kupayı kazanmadan önce de çok şeyler yaşadık. Ligde 4 sene üst üste şampiyon olduk. Kötü günlerimiz de oldu, Chelsea’ye 5-0 yenildi. Bundan sonra takım olmak çok önemliydi. Bunu da müthiş bir kupayla taçlandırdık. Hem oynadığım mevki olarak hem de böyle bir grubun içinde olduğum için kendimi şanslı olarak görüyorum. Daha sonra Avrupa’da da önemli kulüplerde oynadım ancak Galatasaray’da aldığım hazzı başka bir yerde almadığımı söyleyebilirim" diye konuştu.
ÜMİT DAVALA MİLAN’A ATTIĞI PENALTIYI ANLATTI
Galatasaray’ı Şampiyonlar Ligi grubunda üçüncü yaparak UEFA Kupası’na taşıyan Milan maçında kritik penaltıyı kullanan Ümit Davala ise, vuruşu kullanmak için topun başına giderken yaşadıklarını anlattı.
Penaltı öncei teknik direktör Fatih Terim ile göz göz geldiklerini belirten Ümit Davala, "Hakan’ın sakatlığı vardı. Hoca ile göz göze geldik ve bana göz kırparak "Tamam sen at" şeklinde işaret yaptı. Penaltı noktasına giden yolda farklı duygular içerisindeydim. Kaçırsam eleneceğiz, mecbur atmak zorundayım. Hocam da beni Afyonspor’dan tanıyor, penaltı attığımı biliyor. Bana güvendi, ben de kullandım ve gol oldu" dedi.
ERGÜN PENBE: NEYİ BAŞARDIĞIMIZI DÖNÜNCE ANLADIK
Saha içindeki soğukkanlılığıyla bilinen Ergün Penbe final maçının öncesini anlattı. Yapı olarak heyecanlı biri olmadığını ifade eden Ergün, "Yapı itibarıyla sakin biriyim. Maç öncesi soyunma odasında hiç.heyecanlanmadım. O gün doğum günümdü. Hocam bana penaltı atmaya gider misin dediğinde de, kendime bir hediye vermek istedim. Orada zaten hiçbirimiz ne yaptığımızın farkında değildik. Türkiye’ye döndükten sonra ne büyük bir iş başardığımızın farkına vardık. Maçta Bülent’in sakatlanması, Hagi’nin kırmızı kart görmesi vardı, onlardan başka birşey hatırlamıyorum. İstanbul’a döndükten sonra o coşkuyu, atmosferi görünce bazı şeylerin farkına vardık" şeklinde konuştu.
OKAN BURUK: YETERLİ DEĞER VERİLMEDİ
Futbolculardan Okan Buruk ise yeterli ilgiyi göremediklerinden yakındı. Okan, "Yıllar geçtikçe ne büyük birşey başardığımızın anlaşılacağını umuyorum. İlk defa bir Türk takımı Avrupa kupası kazandı. Tabi ki olay büyük görüldü ancak yeterli değer verilmedi diye düşünüyorum. Zaman geçtikçe bazı şeyler daha iyi anlaşılıyor. İnşallah bir Türk takımı yine aynı şeyi yapar. Bunu gönülden istiyoruz" ifadelerini kullandı.
ARİF ERDEM: GOLÜ KAÇIRINCA HOCADAN AZAR İŞİTTİM
Arsenal maçında hazılarda kalan net bir pozisyonu kaçıran Arif Erdem, yaşadıklarını şöyle anlattı: "44. dakikaydı. Ümit Davala’nın pasıyla topla buluştum, Bir an önce golü yapmak istiyordum. Ofsayt mı değil mi tereddütü yaşadım. Bir anda sol ayağıma alıp tek vuruş yapmak istedim. Açıkcası sol ayağımın iyi olmadığını orada öğrendim. Pozisyonun hemen ardından devre bitti. Soyunma odasına giderken bir gölgenin bana yaklaştığını gördüm. Bir baktım hoca yanımda. Bana "Senin sol ayağın var mı ki vuruyorsun" dedi. Ben de "Hocam ben atmak istemezmiyim" dedim. Hepimiz çok heyecanlıydık, hocaya gözükmemek için soyunma odasında pek durmadım."
HAKAN ÜNSAL: LEEDS’DE NEFRETİ GÖRDÜK
Zorlu yolculukta özellikle İngiltere’de oynadıkları LeedsUnited maçına dikkat çeken Hakan Ünsal ise, "Özellikle Leeds’deki maç çok etkileyiciydi. Zaten İngiliz taraftarları biliyoruz ama orada durum bir başkaydı. Ben yedek kulübesindeydim. Hocam beni ısınmaya yolladı. Zaten İngiltere’de taraftar sahaya yakın ancak orada insanların gözünden o kızgınlığı hatta nefreti daha net gördüm. Ancak takımımız kendine o kadar güvenen futbolculardan kuruluydu ki, birçok zorluğu bu sayede aştık. Başarı kolay mı oldu, hayır. Belli bir sistemin, çalışmanın ardından gelen bir başarı bu. Şunu da söylemek lazım, bu büyük başarıyı yakalayan ekibi toplayıp böyle bir anma yapmak, daha bugün olabiliyor. O ilk yıllarda bence de hak ettiği değer verilmedi" diye konuştu. (Ntv)