Özel Yamanlar Eğitim Kurumları‘na bağlı Özyurt Koleji, kaybolmaya yüz tutan çocuk oyunlarını kitaplaştırdı. Zamanının çoğunu bilgisayar başında geçiren çocuklara sosyallik kazandırmayı isteyen okul yönetimi, iki kitapçık haline getirdiği eserlerde 116 oyunu tanıttı. ‘Bahçe ve Sınıf Oyunları’ adlı kitapçıkta 35, ‘Çocuk Oyunları’nda ise 81 etkinliğe yer verildi.
Anne ve babaların çocukluk hatıraları arasında kalan ‘eski minder yüzünü göster, eveleme geveleme, hoppacık’ gibi oyunların anlatıldığı kitaplar, yeni neslin birlikte yaşamayı ve paylaşmayı öğrenmesini hedefliyor.
Öğrencileri bilgisayar bağımlılığından kurtarmak istediklerini belirten okul müdürü İsmail Gülen, çalışmaya başlamalarında yalnız başına oynayan çocukları fark etmelerinin etkili olduğunu söyledi. Sınıf ve rehber öğretmenlerle çözüm arayışına girdiklerini ifade eden Gülen, "Çocuklarımızın birbirleriyle daha iyi geçinme ve ortak paydalar bulabilme adına eski oyunlarımızı iki kitap halinde derlemeye çalıştık. Çok güzel neticeler almaya başladık." dedi.
Oyunları tek tek araştırarak kitap haline getiren sınıf öğretmeni Ali Tutkun da oyun alanlarının kısıtlı olduğuna değindi. Apartmanlarda internet, atari ve plastik oyuncaklarla vakit geçiren çocukların asosyal kişiliğe büründüğüne dikkat çeken Tutkun, proje ile okul bahçesindeki boş yerlere oyun alanları çizdiklerini ve çocukların bir iki haftada oyunları benimsediklerini anlattı. Çocuk için en doğal öğrenme yolunun oyun olduğunu dile getiren psikolojik danışman Zahit Dilcioğlu ise teknolojik yeniliklere karşı saklambaç, körebe ve birdirbir gibi geleneksel oyunların yeniden canlandırılması gerektiğini aktardı: "Milli kültürün parçası sayılan bu oyunlar çocuklarımız için en iyi öğrenme yöntemi."