Yedikıta tarih ve Kültür Dergisi ocak sayısında İstanbul Defterdarlığı’na ait 200 balya Maliye Arşivi’nin Bulgaristan’a satılması işinin sıradan bir olay değil planlı ve uzun süren bir istihbarat çalışmasının neticesinde gerçekleştiği ile ilgili iddialara yer verdi. Osmanlı Arşivi Uzmanı Kasım Hızlı ve Kırklareli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Raşit Gündoğdu tarafından hazırlanan “Okkası Üç Kuruşa Tarih Var” başlıklı dosyada dikkat çekici bilgilere yer veriliyor. Yazıda özel yetiştirilen ve çok iyi Türkçe bilen o dönemde Albay olan Panço Doref’in Osmanlı Arşivleri’nin Ermeni Berger ailesinin kâğıt fabrikasına satılmasında önemli bir rolü olduğu vurgulanıyor.
Arşivleri Didik Didik İncelemiş
Galatasaray Lisesi Mezunu olan Panço Doref, Osmanlı Arşivleri’ne giderek hem Bulgar tarihi hem de Ermeni meselesi üzerine ciddi araştırmalarda bulunmuş. Buldukları belgelerden etkilenerek Bulgaristan hükümetiyle yazışmalarda bulunmuş. Arkasından yerli işbirlikçiler bularak arşiv belgelerinin Bulgaristan’a gönderilmesini konusunu tezgâhlamış.
“Bu İş Şuurlu Bir İhanettir”
Makalede bilgisine başvurulan Devlet Arşivleri Eski Genel Müdürü Prof. Dr. Atilla Çetin, Panço Doref’in faaliyetleri ve arşiv belgelerinin satılması konusunda şunları söylüyor:
“Bir Bulgar albayı yetiştirilmiş. Maliye arşivi depolarına gelerek ‘bunlar işe yaramaz’ vs. diyor. Hâlbuki albay gelip uzun süre istihbarat yapmış, işbirlikçileri bulmuşlar; ekibiyle önemli belgeleri ayırmışlar. Maliye ile anlaşıyorlar. O zaman Defterdar Şefik Bey ve bir de vali muavini Fazlı Güleç var. Onlarla görüşüyorlar. Şuurlu olarak o belgeleri almışlar. Bana bunu ilk görenlerden biri olan İbrahim Hakkı Konyalı (Son Posta Gazetesi) anlattı. ‘Bu şuurlu bir ihanettir’ dedi.”
“Bulgarların iyi Türkologları var, onlar hemen arşiv belgelerine el koydular, işe yarar belgeleri ayırdılar, milli kütüphanelerine aktardılar. Sonradan gördük ki; Bulgarlar çok iyi sahip çıkmışlar, çok iyi tasnif etmişler ve bizdekinden daha iyi korumuşlar. Bütün yabancı ülke Türkologları belgeleri çok iyi korurlar; kendi malları gibi. Şimdi Osmanlı arşivini götürmüşler Kağıthane’de rutubetli depolara, çürütecekler!”
Ermeni Belgeleri 40 Milyon Levaya Vatikan’a Satılmış!
Yedikıta dergisi, Osmanlı arşiv belgelerinin Bulgaristan tarafından Vatikan’a satılıp satılmadığı konusuna da açıklık getirmiş. Yazıda, Manisa milletvekili Refik Şevket Bey’in çok mühim Osmanlı arşiv vesikalarının Papalık tarafın satın alındığı bilgisini TBMM’de doğrulatmak için soru önergesi vermiş ise de dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip “Resmi Bir malumat yoktur.” yanıtını vermiş.
Vatikan’ın elinde bulunan Osmanlı Arşiv vesikalarına dair Milliyet gazetesinin 18 Mayıs 1989 tarihinde Anadolu Ajansı Bürüksel bürosu tarafından geçilen haberi sayfalarına taşımış. Meşhur Fransız haftalık haber dergisi Le Nouvel Observateur’dan naklen yayınlanan habere göre Vatikan’ın elindeki Ermenilerle ilgili belgelerin büyük kısmı 1931 yılında Bulgarlardan alınmış.
Yazar M. Necati Özfatura Türkiye Gazetesi 23 Haziran 1995 tarihli köşe yazısında Vatikan’ın belgeler için 40 milyon Leva ödediğini kaydediyor. Devlet Arşivleri Eski Genel Müdürü Prof. Dr. Atilla Çetin ise bu iddiayı Osmanlı Arşiv belgelerinin satışının durdurulması için en büyük mücadeleyi veren Muallim Cevdet’e dayandırarak doğruluyor.
Panço Doref Kimdir?
Çok iyi Türkçesi olan, Bulgar Tarihi araştırmacılarından Panço Doref Galatasaray Lisesi mezunudur. Manastır ve Makedonya milletvekilliği yapmıştır. Bu dönemlerde, İttihat ve Terakki’nin güvenini kazanmak ve Türklerle Hıristiyanlar arasında iyi ilişkiler tesis etmek gayesiyle Osmanlı İttihat ve Terakki Partisini kurdu. İttihat ve Terakki Partisi’nin pek önem vermediği bu parti, 1910 yılındaki silah toplama girişimine karşı çıkınca kapatıldı. Balkan Savaşları’ndan sonra Makedonya’da komitacılık yapan Panço Doref, bilahere Bulgaristan’a göç etti.
Panço Doref, 1928 yılından sonra Osmanlı Arşivi’nde çalışmış, genellikle Bulgaristan tarihi ve Ermenistan meselesi ile ilgili araştırmalarda bulunmuş. 1931 yılındaki evrak satışından önce, Osmanlı Arşivlerinde Bulgaristan hakkında kıymetli vesikalar olduğuna dair Bulgaristan hükümetine mektuplar yazan Panço, evrakların satışından sonra da bu belgelerin Bulgaristan Milli Kütüphanesi’ne nakli konusunda önemli rol oynamıştır.