Ortadoğu’nun gizlice paylaştırılmasını içeren Sykes-Picot Anlaşması‘nın 100. yılında, anlaşmanın Ortadoğu’ya etkilerini değerlendiren uzmanlar, bölgenin, orada yaşayan halkların iradelerine yine hiç önem vermeden daha küçük parçalara bölünmesini amaçlayan bir sürece sürüklendiğini vurguladı.
Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği (ORDAF) Başkanı ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Zekeriya Kurşun, Sykes-Picot Anlaşması’nın arkasındaki, İngiltere ve Fransa’nın nüfuz alanları oluşturma projesinin 300 yıl öncesine dayandığını söyledi.
Kurşun, “Günümüzde bölgenin, yine orada yaşayan halkların iradelerine hiç önem vermeden daha küçük parçalara bölünmeyi amaçlayan yeni bir sürece sürüklendiğini görüyoruz. Bu, anlaşma güncelleniyor mu sorusunu hatırlamamıza yol açıyor.” şeklinde konuştu.
“Anlaşma güncelleniyor mu sorusunu hatırlamamıza yol açıyor”
Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayyar Arı da “Günümüzde bölgenin, yine orada yaşayan halkların iradelerine hiç önem vermeden daha küçük parçalara bölünmeyi amaçlayan yeni bir sürece sürüklendiğini görüyoruz. Bu, anlaşma güncelleniyor mu sorusunu hatırlamamıza yol açıyor.” dedi.
Arı, “Bu kriz (Suriye) iyi bir irade sergilenmiş olsaydı önlenebilirdi ama sanki doğal seyrine bırakılarak tarafların yorulması ve bölünme için ortamın uygun hale gelmesi arzu ediliyor. Bu bağlamda da bölünme, kimlikler üzerinden tasarlanan Ortadoğu’yu daha mayınlı hale getirecek ve bölge ülkeleri arasındaki fitneyi artıracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bugün de aynı gayeyle Ortadoğu’dalar”
Anka Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Çelik ise Skyes-Picot Anlaşması‘nın, İngilizler ve Fransızlar arasında Ortadoğu’nun gizlice paylaşılması olduğunu hatırlattı. “O gün Ortadoğu’ya niçin geldilerse bugün de Ortadoğu’da aynı gayeyle bulunmaktadırlar. Bu kez yeni bir dizayna gidiyorlar.” diye konuştu.