Bu da Köşk’ün Ödülleri

Etkinlikler
Törene Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcıları Cemil Çiçek ve Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet bakanları Mehm...
EMOJİLE

Törene Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcıları Cemil Çiçek ve Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet bakanları Mehmet Aydın, Selma Aliye Kavaf, Hayati Yazıcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş, DSP Genel Başkanı Masum Türker, Ankara Valisi Kemal Önal, geçen yıl müzik dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü alan besteci Alaeddin Yavaşca, kültür ve sanat dünyası ile medya temsilcisi davetliler katıldı.

Cumhurbaşkanı Gül, törende yaptığı konuşmada, 2009’u Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödül Töreni faaliyetiyle tamamlamak üzere olduklarını ifade etti.

Günümüz dünyasının hızla değiştiğini, bu çerçevede teknolojik ve ekonomik gelişmeler yaşandığını anlatan Gül, “Ama gelişim sadece teknolojinin gelişmesi, ekonomilerin büyümesiyle ifade edilirse biraz yalın kalır. Ülkeler gelişirken sanat hayatı, kültür hayatı, fikir hayatı, entelektüel dünyası ve derinliği de genişliyorsa, etkili hale geliyorsa esas gelişme bu anlamda söz konusu olmaktadır” dedi.

Bu nedenle kültür ve sanat faaliyetlerine büyük önem verdiğinin altını çizen Gül, ülkemizin kültür ve sanat alanındaki başarılarını yakından takip ettiğini, sanatçıların başarılarıyla her zaman gurur duyduklarını söyledi.

Gül, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nin bu düşüncelerle kurulduğunu belirterek, düzenli bir şekilde verilmeye başlandığını kaydetti. Ödüller verilirken sanatçıların bütün yaşamları boyunca verdiği eserlerin değerlendirildiğini anlatan Gül, önceki ödüllerin yaş olarak çok olgunlaşmış sanatçılara verildiğini, bu yıl genç yönetmen Nuri Bilge Ceylan‘ın ödüle layık görüldüğünü ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, Ceylan’ın kısa sürede başarısını Türkiye sınırlarının dışına taşıdığını, Cannes Film Festivali‘nde büyük ödül alarak bunu ispatladığını belirterek, bunun herkesi gururlandırdığını söyledi.

Ceylan’ın Cannes Film Festivali‘nde en iyi yönetmen ödülünü alırken, “Ödülü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum’ sözünü anımsatan Gül, “Bu söz bütün Türk halkı üzerinde büyük etki yaptı. Sanatçı kişiliğinizle duygularınızı böyle ifade ettiniz. Ama ben bir devlet adamı olarak şunu söyleyeyim; ülkemiz artık yalnız değil. Dışarıda ülkemizin destekçileri çok. Uluslararası kurumlarda en yüksek oyları alarak adaylar seçiliyor” diye konuştu.

Gül, Ceylan’ın edebi dille sinema dilini birleştirirken kendi sinema dilini bulan yönetmenler arasına girdiğini, bu anlamda özel bir yere sahip olduğunu belirtti.

Sanatçı Uğur Derman‘ın tarihi mirasın bugünlere taşınmasında büyük emeği geçtiğini anlatan Gül, Derman’ın çok sayıda öğrenci yetiştirdiğini, özellikle hat ve ebru gibi geleneksel sanatların unutulmasını önlediğini ve bu sanatların yeniden cazip hale gelmesini sağladığını kaydetti.

Sakıp Sabancı Müzesi’nin ödül almasının ise kurumsal anlamda büyük önem taşıdığının altını çizen Gül, müzeciliğin bir ülkenin bütün tarihi birikiminin, bütün insanlığın izlerinin sunulması olduğunu ifade etti. Özel müzeciliğin son yıllardaki gelişmesinden büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Gül, özel müzecilik inisiyatifi başlatan iş adamlarıyla gurur duyduklarını söyledi.

Sabancı ailesinin dikkat çeken müzecilik örneği sergilediğine işaret eden Gül, Sakıp Sabancı Müzesi‘nin dünyanın nadir sergilerini Türkiye’ye getirerek, kültür hayatına büyük hizmet sunduğunu vurguladı.

Konuşmasının sonunda herkesin yeni yılını kutlayan Gül, 2010’un herkes için daha iyi olmasını ve kültür-sanat yaşamının başarılı geçmesini diledi.

Gül, konuşmasının ardından Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini sahiplerine verdi. Sinema dalında yönetmen Nuri Bilge Ceylan, geleneksel sanatlar dalında Prof. Dr. Uğur Derman, kültür ve sanat kurumu olarak Sakıp Sabancı Müzesi adına Sabancı Holding YÖnetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, ödüllerini Gül’ün elinden aldı.

Güler Sabancı, bu ödülle onurlandırıldıklarını, yüreklendirildiklerini ve takdir edildiklerini belirterek, jüri üyelerine teşekkür etti. Sabancı, ödülün kendilerine yeni sorumluluklar yüklediğini de ifade etti.

Ödülü Sakıp Sabancı’ya ithaf eden Güler Sabancı, Sakıp Sabancı’nın 1970’li yıllarda Osmanlı hat koleksiyonu yapmaya başladığını anlattı. Güler Sabancı, Sakıp Sabancı’nın koleksiyonculuğun ötesine geçtiğini ve sahip olduğu eserleri bir arada tutacak yol aradığını, aileye ait evi de müze yapılması için bağışladığını kaydetti.

Müzenin gelecek nesillere nice etkinlikle hizmet vermesini dilediklerini belirten Sabancı, “Ülkemizin her şeyin en iyisine layık olduğunu bilerek çalışıyoruz” dedi.

“KENDİ ÜLKEMDE ÖDÜLLENDİRİLMEK BAŞKA BİR ŞEY”

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan da ödülün gurur verici olduğunu dile getirdi ve Cumhurbaşkanı Gül’e kendisi hakkındaki sözleri için teşekkür etti.

“İnsanın kendi ülkesi tarafından ödüllendirilmesi çok başka bir şey” diyen Ceylan, Türkiye’nin her yerini gezdiğini, dünyada birçok ülkeyi dolaştığını, ancak hiçbir ülkenin Türkiye kadar güzel ve zengin olmadığını söyledi.

Türkiye’de birbiri peşine oluşmuş binlerce yıllık kültürün çok zengin olduğunu belirten Ceylan, “Bu zenginlik, sanatçı olarak belki de beslendiğim yegane şey. Kültür siyasetin ötesinde bir şey. Bunu korumak için hepimizin dikkatli olması lazım” dedi.

Uğur Derman da 55 yıl önce hat sanatına başladığında bu konuyla uğraşanların sayılı olduğunu ifade ederek, “Bütün bunlar Cumhuriyet rejiminin batıya dönmesinden oldu. Dönsün. Geleneksel sanatlarımız da korunsun” diye konuştu.

Derman, ödülü önceki büyük hattatlar adına aldığını ifade etti. Ödül töreninin ardından Cumhurbaşkanı Gül ve ödül sahipleri birlikte fotoğraf çektirdi. Daha sonra davetlilere resepsiyon verildi.