Fransa’da devam eden ”Türkiye Mevsimi”, dün akşam Versay Sarayı içinde yer alan opera binasında sahnelenen ”Müsenna” eseri ile sona erdi.
”Türkiye Mevsimi” etkinliklerinin kapanış törenini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Fransa Senato Başkanı Gerard Larcher birlikte gerçekleştirdi.
Başbakan Erdoğan, ”Müsenna” eserinin sahnelenmesinden önce yaptığı konuşmada, geceye Senato Başkanı Larcher’le ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
”Türkiye Mevsimi”nin son etkinliğin isminin ”Müsenna” olduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
”Müsennanın bir çok anlamı var. Ben bir tanesini özellikle hatırlatmak istiyorum. Geleneksel Türk yazı halk sanatında bir kelime veya cümlenin aynadaki yansımasıyla yan yana yazılmasına müsenna denir. Kelimenin bir tanesi doğuya bakıyor bir tanesi batıya bakıyor, ancak yüzleri birbirine… Her ikisi de aynı kelime, her ikisi de aynı anlamı taşıyor. Türkiye ve Fransa çok uzun yıllar boyunca doğudan ve batıdan birbirine bakan, yönleri birbirine dönük olan ama her zaman aynı çağrı yapan, her zaman barış, dayanışma, dostluk mesajlarını öne çıkaran iki ülke oldular. Ünlü Fransız yazar Amin Maalouf doğuyu bir batı diliyle anlatan eserleri kültürlerimizin, dillerimizin en önemlisi de kaderlerimizin nasıl iç içe geçtiğini göstermesi bakımından son derece manidardır.
Aslında bizler birbirine birbirlerinin kültürlerine yabancı ülkeler değiliz. Birinci Fransuva ile Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptığı gibi ortak bir tarihi nasıl şekillendirdiysek ortak bir geleceği de yine birlikte şekillendireceğiz. Türkiye Müslüman kimliği ile laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olma niteliğini bir arada başarıyla kaynaştıran bir ülke olarak adeta doğuyla batının kuzeyle güneyin bir sentezini yansıtıyor. Bu sentezin en güzide yansıdığı platformlardan birini de Türkiye’nin AB yolculuğu teşkil ediyor, şüphesiz Medeniyetler İttifakı’nı İspanya ile oluşturmadaki azmi, kararlılığı teşkil ediyor. Türkiye’nin üye olduğu bir Avrupa Birliği’nin dünya tarihine yazılmış en önemli barış projelerinden biri olacağına inanıyorum.”
TÜRKİYE MEVSİMİ
Fransa’da Temmuz ayında başlayan “Türkiye Mevsimi” etkinlikleri, 2009 yılında Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkilere damgasını vurdu.
Türk edebiyatı, müziği, sineması, sahne ve görsel sanatlarıyla Türkiye’nin dünü, bugünü ve yarını Fransızlara tanıtılırken, yine ekonomi alanında düzenlenen konferans ve panellerle iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması amaçlandı.
Anadolu Ateşi Dans Grubunun Fransa’nın dört bir yanındaki gösterileri, Eyfel Kulesinin Türk bayrağı renkleriyle donatılması, yine Eyfel Kulesi önünde semazen gösterileri ve Mercan Dede konseri, ramazan ayı boyunca başkentte kurulan iftar çadırları, Sezen Aksu, Baba Zula, Hüsnü Şenlendirici gibi sanatçıların konserleri, Paris’te yaz aylarında kurulan “Türk Kahvehanesi”ndeki kültürel ve sanatsal etkinlikler, “Türkiye Mevsimi”nin en çok konuşulan organizasyonları arasında yer aldı.
Yine başkent Paris‘te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından “Grand Palais”de açılan “Bizans’tan İstanbul’a: İki Kıtanın Limanı” adlı sergi, Louvre Müzesi‘nde açılan Osmanlı kaftanları, Antik İzmir, Alacahöyük kazılarından çıkan eserlerle ilgili sergiler, Fransızların büyük beğenisini kazandı.
Yaşar Kemal, Latife Tekin, Özdemir İnce gibi yazarlarla düzenlenen edebiyat sohbetleri, Genco Erkal ve Şahika Tekand gibi tiyatro yönetmenlerinin oyunları da “Türkiye Mevsimi”nin önemli etkinlikleri içinde yer aldı.
Yine etkinlikler çerçevesinde Paris Belediyesi, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, yönetmen Nuri Bilge Ceylan ve fotoğraf sanatçısı Ara Güler‘i, şehrin “altın madalyasını” vererek onurlandırdı.