Haber & Fotoğraflar: Hüseyin Güneş
Fotoğraf galerisi için tıklayınız.
23 yaşında Amerikalı bir barış eylemcisi olan Rachel Corrie’nin Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını, şiddete başvurmadan engellemeye çalışıyordu. Rachel Corrie tam da bu anda bir İsrail buldozerinin kendisini ezmesi sonucu öldürüldü. Tarih, 16 Mart 2003 idi. Öldürüldüğü günden bu yana dünyanın dört bir yanında onun anısına sayısız barış eylemi düzenlendi. Sözcüklere ve şekillere olan merakını küçük yaşlarda göstermeye başlayan Rachel, eli kalem tutar tutmaz gözlemlerini kağıda dökmeye koyulur. Çevresinde olup bitenleri kendine has bir üslupla ifade etmeye çalışırken, dünyanın herkes için yaşanılabilir, barışçıl bir yer olacağı günü görebilme arzusunu da her fırsatta dile getirdiği mektuplarından ve günlüklerinden oluşan "Benim Adım Rachel Corrie" tiyaro oyunun galası Muammer Karaca’da yapıldı.
Muammer Karaca’da sahnelenen oyunun galasına, Rachel Corrie’nin ABD’den gelen annesi Cindy Corrie ve babası Craig Corrie yanı sıra İskender Pala, AK Parti Mardin milletvekili Süleyman Çelebi, Ahmet Ümit, İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve Ahmet Kot’un da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
Craig Corrie, kızlarının ölümünün ardından olayın peşini bırakmadıklarını, ‘cinayetin’ aydınlanması için çalıştıklarını belirterek, Filistinlilerin hakları için savaşan birer aktivist olarak da mücadelelerini sürdürdüklerini söyledi.
Anne Cindy Corrie de İstanbul’da bir hafta kalacaklarını ve kızlarının ölümüyle ilgili İsrail hükümetine karşı açtıkları dava hakkındaki son gelişmeleri Türk kamuoyuyla paylaşmak için geldiklerini ifade ederek, ‘Kızım 23 yaşında, Filistinlilerin evleri yıkılmasın diye mücadele ederken İsrail buldozerleri altında can verdi. Ama kızımın geride bıraktığı değerler yaşıyor ve yaşatılacaktır. Kızımın yaşadıklarını aktaran oyunun Türkçe versiyonunu ilk kez izleyecek olmaktan büyük mutluluk ve heyecan duyuyorum’ dedi.
Cindy Corrie, oyunun Türkçe’ye çevrilmesi ve sahnelenmesinde emeği geçen herkese çok minnettar olduğunu ifade ederek, oyunu sahneleyen Setenay Yener’in, kızının yaşadıklarını adeta içselleştirdiğini veiyi bir performans sergilediğini söyledi.
Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılıçaslan, Çok etkilendim ve çok doğaldı. Kendisi olsa herhalde bu kadar etkili olamaz. O kadar doğaldı ki Amerika’daki genç; dünyanın atmosferini, sonra kendi içindeki arayışı ve Gazze koşullarını tek kişi ile çok güzel verdi. Olağanüstü bir insan Corrie. Kendisi bize çok büyük bir insanlık gösteriyor. Biliyorsunuz Filistin davasına bir zamanlar sol yakındı ve sahip çıkıyordu. Çünkü dava daha çok solun önderliğindeydi. Sonra İslamcıların sahiplendiğini bir dava konumunda oldu. Daha sonra barış gönüllüleri geçti. Aslında Corrie bize başka bir şey gösterdi. Kendi ırkımızdan, mezhebimizden, inancımızda falan değil. Bambaşka bir şeyi gösterdi. Rachel Corrie’ye baktımızda gerçekten büyük insan olduğunu görüyoruz. Gerçek bir insan olduğunu dile getirdi.
Tarık Tufan, Rachel Corrie’nin hikâyesinin bir şekilde anlatılıyor olması çok önemlidir. Tiyatroyla, şiirle, romanla, sinemayla elimizde hangi araçlar varsa dilimiz hangisine dönüyorsa, yüreğimiz kalbimiz hangisine yetiyorsa anlatmamız lazım. Çünkü dünyanın çok uzak yerinden çok sahici bir acıya tanıklık etmek, o acıyı yaşayan insanlarla omuz omuza durabilmek için hayatını ortaya koymuş cesur bir kadın. Cesur bir insanın hayatını bir şekilde anlatılıyor olmak geride kalan bizler için anlamlı. Hiç olmasa kendi adımıza o cesaretten, o vicdandan, o insanı merhametten bir parça olsun payımıza düşer diye anlatmamız lazım. O açıdanda bu oyunun çok çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Rachel Corrie’nin günlük ve yazılarını oluşan "Benim Adım Rachel Corrie" oyunu İngiliz aktör Alan Rickman ve The Guardian gazetesi editörü Katharine Viner uyarladı. Türkçe’ye çeviren Setenay Yener, aynı zamanda "Benim Adım Rachel Corrie"nin oyuncusu.
Turgay Kantürk’ün yönettiği ve A-Z Kültür Sanat Ajansı tarafından prodüksiyonu gerçekleştirilen oyun, İstanbul’daki sahnelerinin ardından tüm Türkiye’yi dolaşacak.
on5yirmi5.com