Arap harfleri bir ırkın alfabesi midir yalnızca, yoksa evrensel bir mesaja sahip Kur’an-ı Kerim’in dili mi?Anlamı var mıdır elif’in ya da Muhammed’in mim’inin? Peki vav? Anne karnında, gözlerini henüz dünyaya açmayan bir bebeğin duruşunu andırır mı size? Düşünmek gerek belki, tahayyül etmek… Her bir harfin bir mefhumu olabileceğini ya da bize anlatmak istediklerini…
Sultanahmet’teki İstanbul Tasarım Merkezi’nde bugün açılacak "Aşkın Harfleri Takı Sergisi" tüm bunları tefekkürün tam yeri. Takı tasarımcısı Yeliz Koçer, uzun süredir harflerin gizemini araştıran bir isim. Bu işaretler Allah’ın ilmini anlattığı için sergisine "Huruf-u Aşk" ismini verdiğini söylüyor. Peki, nasıl çıkmış ortaya bu fikir? Rasool Mollagholi Poor’un yönettiği "Mim Mesle Mader" filmini hatırlar mısınız? Anneliğin kutsiyetini anlatır. Hasta olduğu için babası tarafından istenmeyen bir çocuğun hüzünlü öyküsü ve bu çocuk için hiçbir fedakârlığı esirgemeyen bir annenin dramıdır filme konu olan. Bir sahnede, "Mim Ay gibi, mim Meryem gibi, mim anne gibi…" der bize anne Sepide. İşte bu ifade Yeliz Koçer’in uzun süredir düşündüğü ama parçalarını bir türlü yerleştiremediği puzzle’ın anahtar parçası olur. Mim gerçekten anne gibidir artık onun gözünde. Merhametin, şefkatin mürekkebe dönüşmüş halidir bir nevi… Bu duyguları ifade ettiğinden belki de, merhamet eden anlamlarına gelen Rahman ve Rahim lafızlarında mim vardır. Tıpkı Peygamber Efendimiz’in (sas) Ahmet, Mahmut, Muhammed ve Mustafa isimlerinde olduğu gibi, kim bilir!
Peki ya diğer harflerin anlamları? Vav’ın içinde söylendiği gibi pek çok anlam mı gizlidir? Mütevazılığı ifade eder mi mesela? Secdedeki kulu anımsatır mı bakanlarına? Vav halinde doğan insan, elif’e bürünür mü zamanla? Elif kimseye boyun eğmeyen midir yoksa zülfesi, herkesin bir gün herhangi birine boyun eğeceğini mi anlatır? Ve dahi kaf… İbn-Arabi şöyle der onun için: "Kaf harfi bir sırdır, onun kemali başındadır. İlimler onun merkezinin başlangıcıdır. Öyleyse iyi bak, gövdesinin hilâl gibi eğri yazılışına. Ve dolunay gibi duran kafasının şekline." Dal, sin, tı, lamelif, ayn, kaf… Her birinde farklı bir mana saklı. Merak edenler bugün saat 14.00’te tüm harflerin tasarımcı Yeliz Koçer’in ruhundaki yansımasını, sergi alanında kendinden dinleyebilir.
***
Kendimi en çok "mim"e yakın hissettim
Yeliz Koçer Tasarımcı: Harflerle ilgili bir çalışma yapmak hep istiyordum. Aklımda birkaç proje vardı ama Mim Mesle Mader filmini izledikten sonra ‘Kesinlikle anlamlarıyla ilgili bir araştırma yapmalıyım.’ dedim. Araştırmalarım sırasında her harfin farklı kişilerde farklı duygular uyandırdığını gördüm. Hissettiklerim doğrultusunda tasarımlar ortaya çıktı. İlk elif’le başladım. Estetik olacak mı kaygısı taşıyordum ama ortaya çıktığında göze de hitap ettiğini fark ettik. Sonra mim ve vav geldi ve kendimi en çok mim’e yakın hissettim.
Hiç, Aşk, Hu kolyeleri…
Yeliz Koçer, İzmir Meslek Yüksek Okulu Kuyumculuk ve Takı Tasarımı bölümünden mezun. 12 yıldır takı tasarımı sektöründe faaliyet gösteren tasarımcı; birçok altın, pırlanta ve mücevher firmalarında çalıştı. 5 yıldır firmalara tasarım desteği vermesinin yanı sıra serbest çalışmalar da yapıyor. 2 yıl önce geleneksel sanatların kufi ve tezhip alanlarında hocalık yapan arkadaşı Gülnihal Gül’den kufi yazım stilini öğrendi. Hat ve tasarımı iç içe geçiren tasarımcı, 8 aylık bir çalışmanın ardından "Huruf-u Aşk" sergisini açtı. Sergide Arapça harflerin yanı sıra "Hu" lafzının yazıldığı bir kolye, "Hiç" ve "Aşk" kelimelerinden yapılmış takılar da bulunuyor.
Zaman