Hava savaşlarının en kanlılarından birinin yaşandığı 1914-1918 döneminde Osmanlı pilotlarının verdiği mücadele, Kanada’da açılan bir sergide sergilenmeye başlandı.
Kanada’nın başkenti Ottawa‘da Kanada Savaş Müzesi’nde açılan “Ölümcül Semalar – Hava Savaşları 1914 – 1918” isimli serge, ilk kez Osmanlı pilotlarına ait bir bölümle açıldı. Kanada’nın, anılan dönemdeki hava savaş gücünü anlatmak üzere açılan sergiye, Türkiye’den Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı destek verdi.
Serginin açılış konuşmasını yapan Kanada Savaş Müzesi Genel Müdürü Stephen Quick, büyükelçilik aracılığıyla Türkiye’ye sergiye verdiği katkılardan ve özellikle Osmanlı pilot üniformasının sergilenmek üzere müzeye verilmesinden ötürü teşekkür etti. “Deadly Skies – Air War 1914–1918(Ölümcül Semalar – Hava Savaşları 1914 – 1918)” sergisi 29 Ocak 2017 tarihine kadar açık kalacak.
Türkiye’nin Ottawa Büyükelçisi Selçuk Ünal ve Ottawa Askeri Ataşesi Hava Pilot Kurmay Albay Ersin Özkan’ın da açılışına katıldığı sergide, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarımızdan Yüzbaşı Fazıl’ın yeniden hazırlanan üniforması yer alıyor.
Yüzbaşı Fazıl’ın üniforması, serginin girişinde, aynı dönemde Kanadalı pilotların giydiği üniforma ve Birinci Dünya Savaşı Hava Muharebelerini konu alan yağlıboya tablo ile birlikte sergileniyor. Hava savaşları tarihine Büyük Fazıl Efsanesi olarak geçen Yüzbaşı Fazıl’ın elbisesi ve hikayesi, sergide büyük ilgi görüyor.
Sergide, Birinci Dünya Savaşı’nda yer almış havacıların hikayeleri, her yaş grubuna hitap edecek biçimde çizgi roman ve grafik tasarım tarzında sunuluyor.
Büyük Fazıl efsanesi nedir?
Yeşilköy Tayyare Makinist Mektebi Müdürü Avni Okar’ın Türkiye’de Tayyarecilik isimli kitabında yeralan bilgilere göre, Büyük Fazıl efsanesi tarihte şu şekilde cereyan etti: “Birinci Dünya Savaşı bitmek üzereyken, İstanbul’a son İngiliz hava saldırısı 25 Ekim 1918’de yapıldı. Bu olay, Yüzbaşı Fazıl Bey ile birlikte mücadele eden Pilot Başçavuş Vecihi Bey tarafından aşağıdaki gibi anlatılmıştır.
‘Çanakkale üzerinden altı düşman tayyaresinin İstanbul istikametine geçtiği Hava Savunma Komutanlığı’na bildirilmiştir. Biz beş pilot ve tayyare yerde hazır ikinci haberi bekliyorduk. Saat 13.15’te haber geldi ve biz yerden ayrıldık. Daha ilk hareketimizde intizamsızlık başlamıştı. Büyük Fazıl filo kumandanı idi. Fakat benden başka kendisini takip eden bulunmuyordu. 1 saat 20 dakika havada kaldım. Filoda bulunan diğer iki pilot Kretzner ve Dickmar da yine Yüzbaşı Fazıl Beyi takip etmeyerek boğazın kuzey dolaylarında uçmaya başladı.
Yüzbaşı Fazıl beş düşman tayyaresi karşısında yalnız kalmıştı. Büyük bir cesaretle Adalar üzerinden yaklaşmakta olan düşman tayyarelerine saldırdı. Tayyaresinin sürati düşman tayyarelerinkinden az olduğu için ancak fazla irtifa almak suretiyle iki taarruz alabildi. Yüzbaşı Fazıl tek başına düşmanın on makineli tüfeğine karşı koymuş, bir pilot yardımcısını ortadan kaldırmış, diğerini de ağır yaralamıştı.
Tayyareci Vecihi alana indikten sonra kahraman Fazıl’ın tayyaresinin yanına gitmiş, uçağın delik deşik olduğunu görmüştü. Fazıl Bey bu saldırılarda ağır yaralanmış, derhal Gülhane Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Yapılan muayenede sol elinin serçe parmağının koptuğu, göğsüne iki mermi isabet ettiği görülmüştü. Yüzbaşı Fazıl hastaneden çıkacak, “Büyük Fazıl” olarak Kurtuluş Savaşı’nın en önemli havacısı olacaktı. “