Elinizde tutuğunuz ve üzerinde çok güzel süslemeler olan kahve fincanının değerini daha iyi anlayabilmek için onu geçmişiyle birlikte değerlendirmek gerekir. Eğer elinizde tuttuğunuz ve üzerinde sizi kendinizden geçiren süslemeler olan fincanın bir zamanlar bir çamur olduğunu bilirsiniz, elinizde nasıl bir emek sonucu ortaya çıkmış bir ürün olduğunu daha kolay anlayabilirsiniz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) dönemine niçin Asr-ı Saadet dendiğini anlayabilmek için de o dönemin öncesine bakmak yeterlidir. Cahiliye dönemi diye adlandırılan bu dönemin özellikleri bilindiğinde Efendimiz’in (s.a.v.) bir toplumu nereden nereye getirdiği çok daha kolay ve daha iyi anlaşılacaktır.
Genel kanaatin aksine cahiliye dönemi, bilgisizlikten kaynaklanan bir cehalet dönemi değildi. O devrin insanları şiir, hitabet, ticaret gibi alanlarda çok ileri idiler. Şairler, bir sözleri ile savaş başlatıyor, bir sözleriyle savaş bitiriyordu.
Peki, neydi o zaman bu devrin özellikleri?
Yaratıcıyı bilmeme, hak tanımama, güçlünün güçsüzü ezmesi, kız çocuklarına reva görülenler, toplumun ahlakî anlamda çöküntüye uğraması, zenginlerin fakirler üzerinde tam bir tahakküm kurması, insanların köle pazarında alınıp satılması bu devre ait ilk akla gelenler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) işte toplumu cehalete sürükleyen tüm bu özellikleri değiştirmiş, kısa bir süre içerisinde karıncayı bile incitmekten çekinen bir topluma dönüştürmüştür. Bir zamanların “bedevi” diye adlandırılan toplumu artık dünyaya insanlık örnekleri sunmaya başlamıştır.
Moral Dünyası dergisi nisan ayının kapak dosyasını cahiliye dönemi ile Asr-ı Saadet dönemi arasındaki farklara ayırdı. Derginin kapak dosyasında alanında uzmanlaşmış isimler yazılarını kaleme aldı. Prof. Dr. Murat Sarıcık, Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Yazar Ümit Şimşek, Gazeteci ve ekonomi yazarı Mustafa Özel, Gazeteci Yazar Sibel Eraslan, Dr. Hilal Kara kendi alanlarında görüşlerini dile getirdi.
Fatih Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Yel, kendisiyle yapılan röportajda cahiliye, Asr-ı Saadet ve günümüze dair ilgi çekici değerlendirmelerde bulunuyor.
Derginin kapak dosyası haricinde ilgiyle okunacak konulara yer verildi. Uzman Pedagog Adem Güneş, çocukta merak duygusunun ne işe yaradığını anlatırken, Psikolog Berrin Göncü Işıkoğlu zor insanlarla geçinme sanatını kaleme aldı. Yazar Mehmet Paksu nişanlı çiftler arasında nikâh öncesi münasebetlerin fıkhî boyutunu ele alırken Dr. Veli Sırım nisan ayında tüm dünyada uygulanacak olan televizyon kapatma haftasına katılmaya davet ediyor.