Haber: Arzu Erdoğral
Sosyolojik açıdan bayram algımızda zamanla bir değişim olduğunu hemen hemen hepimiz düşünür; isteyerek ya da istemeyerek içselleştirir, aynı zamanda da "ah o eski bayramlar" söylemini dilimizden hiç düşürmeyiz.
Peki, bunu neden yaparız? İşte bu sorunun cevabını AKDER Genel Sekreteri Sosyolog Neslihan Akbulut Arikan’a sorduk.
Bakın neler söyledi…
AKDER Genel Sekreteri Sosyolog Neslihan Akbulut Arikan
DEĞİŞEN TOPLUMSAL YAPI İNSAN İLŞKİLERİNE YANSIYOR
Toplumsal açıdan bayram algımızda zaman içerisinde bir değişim olduğundan söz edebiliriz. Bu değişim toplumun içinden geçtiği siyasal, sosyal süreçlerden bağımsız bir değişim değildir. Zaman içinde değişen toplumsal yapı, insan ilişkilerine de yansımaktadır. Bu anlamda aslında zamanın her anında değişen bir bayram algısı söz konusudur.
GÜZEL OLANA DEĞİL GEÇMİŞE ÖZLEM
"Ah o eski bayramlar" söyleminde de şimdiki bayramların eskiye kıyasla daha az güzel olduğundan ziyade geçmişte olana bir özlem duygusunu görmekteyiz. Bu özlem duygusu "geçmişte sabit olan bir bayram şekli vardı ve şimdi o değişti, kötü oldu" anlamına gelmemektedir. Özlediğimiz şey aslında çok nostaljik duygularla özlediğimiz belki çocukluğumuz, belki gençliğimiz, kısacası geçmişte özlediğimiz başka anlarla irtibatlandırdığımız bir bayramdır.
BU BAYRAM; YILLAR SONRA ÖZLEYECEĞİMİZ BAYRAM OLMAYA ADAYDIR
Değişimin baki olduğu bu dünyada her geçirdiğimiz bayram yıllar sonra özleyeceğimiz bir bayram olmaya adaydır. Bunun bilincinde olarak belki geçmiş bayramlar için bir şey yapamayız ama gelecekte özleyebileceğimiz bir bayram olarak içinde bulunduğumuz bu güzel günleri bayram tadında yaşayabiliriz.