Umre yapmak üzere yola çıkan hanımlar, ihrama girme anında özel hâllerinde bulunsalar da ihrama girerler. İhram için gerekli hazırlığı yaparak umreye niyet edip ‘Telbiye’ getirirler ve böylece ihrama girmiş olurlar. Fakat Mekke-i Mükerreme’ye varınca özel durumları sona erene kadar umre yapmazlar, Kâbe’yi tavaf etmezler. İhramda kalmaya devam ederler. Özel durumları sona erince gusül yaparlar ve Harem-i Şerif’e gidip umrelerini yerine getirirler. Doğrudan umre için değil de bir başka vesile ile Mekke-i Mükerreme’ye giden ve özel hâllerinde bulunan hanımlar ise, Mekke-i Mükerreme’ye vardıkları andan itibaren oradan ayrılın-caya kadar özel durumları sürecekse, umreye niyet etmemelidirler. Çünkü bu durumda umre yapamazlar ve umre yapmadan ihramdan çıkmak zorunda kalabilirler. Bundan dolayı hem ceza kurbanı kesmek ve hem de yerine getiremedikleri bu umreyi daha sonra kaza etmek durumuna düşerler. Bu bakımdan Mekke-i Mükerreme’ye geldikleri andan itibaren dönünceye kadar özel durumları devam edecek olan hanımlar umreye niyet etmemelidirler.
Hac
Hacdan sonra aybaşı veya loğusa iken Mekke’den ayrılırlarsa vedâ tavafı sâkıt olur.
Özel hallerini görmekte olan kadınlar, tavaftan başka, haccın bütün menâsikini bu halleriyle yapabilirler. Hayız ve nifas denilen özel durumları sebebiyle farz olan ziyaret tavafını eyyâm-ı nahrdan yani bayramın ilk üç gününden sonra yapmak veya vedâ tavafını terketmekle kendilerine ceza gerekmez.
Bu haliyle ziyaret tavafı yapmaları da Hanefîler’e göre geçerlidir. Bu durumda ceza kurbanı kesmesi gerekir. Hayız veya nifas halindeki bir kadın kudüm veya umre tavafını yapmadan Arafat’a çıkmak ve vakfe yapmak zorunda kalırsa;
a) İfrad haccı yapmak üzere sadece hac için ihrama girmişse, temizlendikten sonra ziyaret ve vedâ tavaflarını yapar. Sünnet olan kudüm tavafının terkinden dolayı bir şey gerekmez; haccı tamam olur.
b) Temettu` haccı yapmak üzere sadece umre için ihrama girmişse, Hanefîler’e göre Arafat’a çıkarken hac için niyet ve telbiye yaparak umre ihramını iptal eder. Hacdan önce umre yapmadığı için ifrad haccı yapmış olur; şükür kurbanı kesmesi gerekmez. Hacdan sonra iptal ettiği umreyi kazâ eder ve iptal ettiği için ceza kurbanı keser.
Diğer mezheplere göre hac için niyet ve telbiye yapmakla umre ihramı bozulmaz, hac ihramı ile birleşmiş sayıldığından kırân haccı yapmış olur ve kırân hedyi kesmesi gerekir. Fakat hacdan sonra önceden yapılamayan umrenin kazâsı için ayrıca tavaf ve sa`y gerekmez. Hac için yapılan tavaf ve sa`y umre için de yeterli olur.
c) Kırân haccı için ihrama girmişse, Hanefîler’e göre, umre tavafından önce Arafat’ta vakfe yapmakla umresi bozulmuş sayıldığından ifrad haccı yapmış olur. Şükür kurbanı kesmesi gerekmez. Fakat hacdan sonra bozulan umreyi kazâ eder ve bozduğu için bir ceza kurbanı keser. Diğer mezheplere göre, umre tavafını yapmadan Arafat’ta vakfe yapmakla umre bozulmuş olmaz. Yapılan hac yine kırân haccı olur ve şükür kurbanı kesmek gerekir. Hacdan sonra, önceden yapılamayan umrenin kazâsı için ayrıca tavaf ve sa`y gerekmez. Hac için yapılan tavaf ve sa`y umre için de yeterli olur.