Kurban hayvan katliamı demek değildir

İslam
Seda Şimşek’in röportajı  *Kurban ibadetinin anlamı nedir? İslami bir terim olarak kurban, ibadet maksadıyla belirli vakitte, belirli şartları taşıyan bir hayvanı usulünce kesmek ya da bu şekilde...
EMOJİLE

Seda Şimşek’in röportajı 

*Kurban ibadetinin anlamı nedir?

İslami bir terim olarak kurban, ibadet maksadıyla belirli vakitte, belirli şartları taşıyan bir hayvanı usulünce kesmek ya da bu şekilde kesilen hayvanın adıdır. İslam’daki kurban ibadetinde, tevhid inancının pekiştirilmesi ve Allah’a teslimiyetin simgesi mahiyetli esaslar vardır. Kişi kurban ibadetiyle her şeyden önce Yüce Yaratıcı’sının buyruğuna boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur.

Müminler her kurban kesiminde, Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in Cenab-ı Allah’ın buyruklarına mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazeliyor. Biz de kurban keserken Hz. İsmail’in fidyesi mahiyetinde o simgesel davranışı uyguluyoruz. Kestiğimiz kurbanlar, bir boyutuyla hem kendimizin hem bakmakla yükümlü olduğumuz kişilerin fidyesi mahiyetinde. Kurbanın toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutma konusunda da önemli fonksiyonlar ifa ettiği açık.

DİĞER DİNLERDE DE VAR

*Kurban kesmenin dinî hükmü nedir?

Kurban, İslam’daki mali ibadetlerden birisidir. Bu ibadetin hükmü konusunda müçtehitler arasında görüş birliği bulunmamaktadır. İmam Ebu Hanife’ye göre kurban kesmek vacip, İmam Şafii’ye göre ise müekked sünnettir.

*Kurban sadece Kurban Bayramı’nda mı kesilir?

Hayır. İslam’da kurban, Kurban Bayramı’nda kesilen  udhıyye, adak kurbanı, hac ibadeti esnasında kesilen kurbanlar hedy, akika kurbanı, diğer sünnet ve nafile kurbanlar şeklinde gruplandırılabilir.

*Kurban ibadeti sadece İslam’da mı vardır?

Bütün Semavi dinlerde ve diğer dinlerin de birçoğunda kurban ibadeti vardır. İslam’dan önceki Türk inançlarında da kurban ibadeti, çok farklı isimlerle ve farklı uygulamalarıyla dinî hayatın önemli bir bölümünü teşkil ederdi. Aynı şekilde İslam’dan önce, cahiliye dönemindeki Arap toplumunda da farklı kurban uygulamaları var.

Semavi dinlerden özellikle Yahudilik incelendiğinde, çok farklı mahiyette, farklı zamanlarda ve sıkça başvurulan ve yerine getirilen kurban ibadetinin bulunduğunu görüyoruz.

Hıristiyanlıkta, Hz. İsa’yı (A.S) insanlığı asli günahtan kurtaran bir kurban olarak görme inancı kabul gördüğünden, kurban olarak da tek başına Hz. İsa (A.S) yeterli görülmüş. Bu anlayıştan ve inançtan dolayı, Hıristiyanlık’ta kurban ibadeti yer almıyor. 

DAHA FAZİLETLİ BİR DURUM

*Müslümanların yardım kuruluşları aracılığıyla kurbanlarını başka ülkelerde kestirmesinin bir sakıncası var mı?

Normal şartlarda, kişinin kurbanı kendi yaşadığı yerde kesmesi veya kestirmesi halinde, etinin bir kısmını aile efradıyla tüketmesi, bir kısmını yoksullara dağıtması, bir kısmını dost ve ahbabına hediye olarak takdim etmesi tavsiye edilmektedir.

Vekaletle veya farklı bir mekanda kurban kestirmişse, bir kısmını veya tamamını kendisi alabildiği gibi, hepsini bağışlayabilir. Kendi muhitindeki fakirlerin durumunu dikkate alarak onlara kurban etinden takdim etmesi güzel bir davranıştır, esas olan budur.

Kendi bulunduğu muhitin dışında, kurban etine çok daha muhtaç kimseler varsa, kurbanı o kimselere ulaşacak şekilde vekalet vererek kestirmesinde sakınca olmadığı gibi, hatta daha muhtaç kimselere destek olması yönüyle oralarda kestirmesinin daha faziletli olacağı açıktır.

Günümüzde, dünyanın çok farklı yerlerinde yılda bir defa bile etli yemek yeme fırsatı bulamayan fakir insanların da kurban etinden faydalanması ve kurbanla verilen mesajla tanışması açısından kurbanın yurt dışındaki fakir ülkelerde de kestirilmesinin çok daha faziletli olduğunu düşünüyorum. Özellikle İslam’ın kurbanla ilgili mesajının dünyanın çok farklı yerlerindeki insanlara ulaşmasına vesile olması bakımından da sevaplı bir davranıştır.

HİÇBİR PARÇASI SATILAMAZ

*Kur­ban de­ri­le­ri­nin na­sıl de­ğer­len­di­ril­me­si tav­si­ye edi­li­yor?

Kur­ban, bü­tü­nüy­le Al­lah yo­lun­da ke­sil­di­ği için hay­va­nın bü­tün par­ça­la­rı­nın kur­ban an­la­yı­şı­na uy­gun ola­rak de­ğer­len­di­ril­me­si ge­re­kir. Do­la­yı­sıy­la kur­ba­nın eti, de­ri­si, ba­ğır­sağı, sa­ka­ta­tı, ke­miği sa­tı­la­maz an­cak Al­lah yo­lun­da har­can­mak üze­re ba­ğış­la­na­bi­lir.

Kur­ba­nın ke­sim üc­re­ti­nin, kur­ban eti, de­ri­si ve­ya her­han­gi bir par­ça­sıy­la öden­me­si ca­iz de­ğil­dir. Ki­şi kur­ba­na ait de­ri­yi post ya­pıp ev­de kul­la­na­bi­lir, bun­da sa­kın­ca yok an­cak pos­tu sa­tar­sa, onun pa­ra­sı­nı Al­lah yo­lun­da har­ca­mak zo­run­da­dır.

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜ?

Kişi, Müslüman olup kurban kesebilecek kadar mala sahipse kurban kesmekle mükelleftir. İmam-ı Azam  Ebu Hanife başta olmak üzere İslam alimlerinden bir kısmına göre, kişinin kurban ibadetiyle yükümlü olabilmesi için akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olması da şart değildir. Buna göre, kendi adına malı olan ve buluğ çağına ulaşmamış çocuklar da kurbanla mükelleftirler.

Kurban ve fitre ibadetleri için gerekli olan zenginlik ölçüsü aynıdır. Hanefi mezhebine göre, bir kimse o yıl içinde ödenecek borçları ve zaruri ihtiyaçları dışında 85 gram altın veya bu değerde mal varlığına sahip ise kurban ve fitreyle mükelleftir. Müçtehitlerin büyük çoğunluğuna göre, kurban kesmek için bu ölçüde bir mal varlığına sahip olmak şart değildir.

HANGi HAYVANLAR KURBAN EDiLEBiLiR?

*Kurban edilebilecek hayvanlar hangi özelliklere sahip olmalı?

Dinen kurban olarak kesilmesi kabul edilmiş hayvan türleri, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir, erkek veya dişi arasında fark yoktur. Et ve kıymet bakımından eşit oldukları takdirde koyunun erkeğinin; sığır, manda ve devenin dişisinin kurban olarak kesilmesi daha faziletli görülmüş.

Hanefî, Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre koyun ve keçi sadece bir kişi için kurban olarak kesilebilir. Deve, sığır ve manda ise 7 kişiyi aşmamak kaydıyla ortaklaşa kurban kesilebilir. Koyun ve keçi cinsinden hayvanların bir yaşını doldurup iki yaşına girince kurban edilebileceği hususunda fakihlerin büyük çoğunluğu fikir birliği etmiştir.

Kesilecek hayvanın azalarının tamam, besili, sıhhatli ve semiz olması gerekir. İki veya bir gözü kör, kulakları ve boynuzları kökünden kesik, dili kesik, dişlerinin hepsi veya birçoğu dökülmüş, kuyruğu ve memesi kesik hayvanlar kurban olmaz.

KURBAN KESMEK HAYVAN KATLİAMI DEMEK DEĞİLDİR

*Kurban ibadeti hayvan katliamı mı?

Hac suresindeki ayette ‘Biz her ümmete kurban ibadeti koyduk ki, (Allah’ın) kendilerine rızık olduğu verdiği ‘behimetu’l-en’âm’ diye isimlendirilen hayvanlardan bazıları üzerine Allah’ın adını ansınlar. Zira sizin ilahınız bir tek ilahtır, siz de (İbrahim ve İsmail’in teslim olduğu gibi) O’na teslim olun. (Ey Muhammed!) Saygıyla itaat edenleri müjdele’ deniyor. Sadece behimetu’l en’âm olarak tarif edilen dört ayaklı, tek tırnaklı olmayan, geviş getiren, eti yenilen evcil hayvanların kurban edilmesi emri bulunmaktadır.

Kurban edilecek hayvanlarla ilgili başka şartlar da konulmuştur. Bu ibadetin hayvan katliamı olduğunu ileri sürenler, diğer hayvanların etlerini tüketmenin de tamamen yasaklanmasını mı savunuyorlar? Et ürünleri tüketmeyi tamamen terk etmek, Allah’ın bahşettiği nimeti reddetme, hatta insancıl görünen düşünceler uğruna hayvan neslinin devamına yardımcı olmaktan kaçınma anlamı taşır. Diğer yandan da, hayvanlardan hiçbir ölçü ve kurala tâbi olmadan yararlanma, onların yaşama hakkını görmemezden gelme gibi insani duygu ve düşünceleri yitirme sonucuna götürür. Kurban ibadeti aynı zamanda, kişiye bu imkândan insana yaraşır bir çerçevede yararlanmayı da öğretir.

ÜMMETİ İÇİN DE KESERDİ

*Peygamber Efendimiz kurbanı nasıl keserdi?

Peygamber Efendimiz kurban vacip olduktan sonra, yani Hicret’in ikinci senesinden sonra, her sene kendisi ve ümmeti için kurban kesmiştir, genellik koç kurban etmiştir.

Mali imkânı müsait olan Müslümanların kurban ibadetini aksatmamaları gerektiğini bildirmiştir. Veda Haccı’nda 100 civarında kurban kesmiştir. Efendimiz 63 yaşında olduğu halde 50 civarındakini bizzat kendisi kesmiş, diğerlerini Hz. Ali’ye kestirmiştir.

Peygamberimiz (S.A.V) kurban keserken dualar eder ve bu duaları çevresindekilerin duyabilecekleri ölçüde yüksek sesle okurmuş. Kurban kesimi esnasında kurbanın kabul edilmesi için dua ederken, Bismillah, Ey Allahım (bu kurbanı) Muhammed’den, Muhammed’in ailesinden ve de Muhammed’in ümmetinden kabul et dermiş. Bazı rivayetlere göre ise Bismillahi Allahu Ekber dedikten sonra, Allahım, bu kurbanı benim adıma ve ümmetimden kurban kesmeyenlerin adına kabul et diyerek, kurbanın sevabına ümmetini de iştirak ettirirmiş.

GÖRÜNTÜ KiRLiLiĞi iSLAM’LA BAĞDAŞMAZ

*Kurban kesimi sırasında yaşanan kanlı manzaralarla ilgili dinimizin bir mesajı var mı?

İslam’ın değerler sistemindeki temel ilkelere riayet ederek kesmek dinî zorunluluktur. Hayvanı incitmeden kesmeye özen göstermek, görüntü kirliliğine sebebiyet verecek davranışlardan kaçınmak da öyle. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bu konuda Müslümanları özellikle uyarmıştır. Yani kurban kesmekten dolayı oluşabilecek görüntü kirlilikleri hiçbir şekilde İslami değerlerle bağdaşmaz. 

FAİZE GİRMEDEN BORÇLANILABİLİR

*Borçlanılarak veya kredi kartıyla kurban alınabilir mi?

Ekonomik durumunu olumsuz etkilemeyecekse, kişinin borçlanarak kurban kesmesinde dinen sakınca yoktur. Faize girmemek kaydıyla kredi kartıyla da kurban alınabilir. Faizli kredilerle kurban almak dinen uygun değildir.

*Kurban kesimi için zaman kısıtlaması var mıdır?

Hanefî, Hanbelî ve Malikî mezhebine göre kurban, bayramın ilk üç günü kesilir, İmam Şafi’ye göre dördüncü gün akşama kadar da kesilebilir ancak ilk gün kuşluk vaktinde kesmek daha faziletlidir. Geceleri kurban kesmek caiz olmakla birlikte mekruh görülmüştür.

Bugün