Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde cuma hutbesini veren Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, birkaç gündür milletçe ortak hüznün birlikte yaşandığını söyledi.
Soma’daki işçilerin ailelerinin rızkı için yerin yüzlerce metre altında can verdiklerini ifade eden Görmez, hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır diledi.
Kuran-ı Kerim’in böyle durumlarda nasıl hareket edileceğini öğrettiğini belirten Görmez, okuduğu ayet ve hadislerle sabrın önemine işaret etti.
“Hamdolsun ki bu gibi hallerde Rabbimize sığınmayı sağlayan iman gibi bir hazinemiz var” diyen Görmez, “Hamdolsun, biz öyle bir inancın mensuplarıyız ki ölmek bizim inancımızda yok olmak değil bekaya kavuşmaktır, ölmek sonsuzluktur. Onun için bu gibi hadiseleri değerlendirirken okurken, mümince okumak, mümince değerlendirmek gerekir” diye konuştu.
Bu elim faciada hayatını kaybeden işçilerin milletçe herkese iki büyük ders verdiğini dile getiren Görmez, şunları söyledi:
“Verdikleri birinci ders, emekle alın teriyle, helal lokma peşinde koşmanın ne mukaddes bir iş olduğunu hepimize gösterdiler. Her yıl Ramazan ayında gözlerimizi yaşartan bir tablo seyrederiz. Ben o tabloya cennet tablosu diyorum. Nedir o biliyor musunuz? Ramazanın ilk gecesinde televizyonlarda seyrederiz, mutlaka bir maden ocağında yüzlerce metre yerin altında çalışan kardeşlerimizin neşeyle iftar sofrasına oturup birbirlerinin yüzlerine tebessüm ederek Rabbimizin rızasına uygun olarak oruçlarını tuttuktan sonra iftar yaptıkları o sahne var ya işte o sahne bir cennet tablosu. O sahneyi yaşayan kardeşlerimizden bugün ahirete intikal edenler milletçe bize şu dersi verdiler: Alın teriyle çocuklarınızın helal rızkını temin etmek mukaddestir ve bu çok değerlidir ama bize bir ders daha verdiler, aynı zamanda insan emeğini sömürmenin, insanın hakkına tecavüz etmenin, kul hakkına tecavüz etmenin haram lokma ile beslenmenin ne kadar büyük bir kötülük olduğunu da ortaya koydular.”
Bu tür olaylardan dersler alınması gerektiğini belirten Görmez, “Bu hadiseler yaşanırken en büyük tesellimiz, şüphesiz milletimizin her ferdinin aynı acıyı hissetmiş olmasıdır. Soma’ya düşen ateşin her haneye düşmüş olması, hepimizin ortak bir hüzün içine girmemiz en büyük tesellimiz olmuştur” dedi.
“Böyle zamanlarda mümin kardeşliğinin gereği acıları paylaşmaktır”
“Allah’a hamdolsun ki gönül coğrafyamızın tamamında da aynı şeyler konuşuluyor, aynı dualar ediliyor, aynı gözyaşları dökülüyor” ifadesini kullanan Görmez, şunları kaydetti:
“Böyle zamanlarda mümin kardeşliğinin gereği acıları paylaşmaktır, vefat edenlere rahmet dualarında bulunarak, geride kalanlara sabır niyaz etmektir. Memleketimizin her tarafından Soma’da can veren kardeşlerimize, Yasinler, hatimler, dualar göndermeliyiz. Bugünler, millet olarak acıları paylaşma, yaraları sarma günleridir. Gönüllere kor düşmüştür. Seher vakitlerinde ellerimizi Rabbimize açıp ‘Gönüllere, peygamberlerin gönlüne lütfettiğin sekineti ver Rabbimiz’ diye yalvarmalıyız. Bugünler, mümin kardeşliğinin sevgide, diğerkamlıkta, fedakarlıkta, yardımlaşmada, dayanışmada imtihan günleridir. Bugünler, Sevgili Peygamberimiz’n ‘Müminler, tek vücut gibidirler’ fermanı gereğince millet olarak 76 milyonun bütünleşmesi gereken günlerdir.”
Müminler, bu tür acı hadiselerden ders ve ibret alacağını dile getiren Görmez, “Müminler, görev ve mesuliyetlerinin tam manasıyla idrakine ererler. Bilhassa insan sağlığı ve hayatı açısından risk oluşturacak işlerde, hiçbir şekilde tedbirsizlik zaafı içine düşmezler. Zira kader ve ecel, insanoğlunun ihmal ve sorumluluklarını asla ortadan kaldırmaz. Takdir, insanoğlunun tedbir sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Sevgili Peygamberimiz’in ifadesiyle müminler, yaptıkları her türlü işi ‘en güzel ve en sağlam’ şekilde yaparlar” diye konuştu.
Görmez, hutbesini şu duayla tamamladı:
“Allahım, bizleri önümüzden, arkamızdan, sağımızdan, solumuzdan ve üstümüzden gelebilecek her türlü bela ve musibete karşı muhafaza eyle. Yüce ve halim olan Allah’tan başka ilah yoktur. Arşın Rabbi Yüce Allah’tan başka ilah yoktur. Göklerin, yerin ve arşın Rabbi Allah’tan başka ilah yoktur. Rabbimizden niyazımız bizlere taşıyamayacağımız acılar yaşatmamasıdır. Rabbimizden niyazımız, böyle acılara karşısından dayanma gücü lütfetmesidir. Rabbimizden niyazımız, rahmetine tevdi ettiğimiz insanlarımıza lütuf ve merhametle muamele etmesidir.”
Cuma hutbesinin ardından Görmez, cemaate cuma namazını kıldırdı.