Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Müslüman kimliğin cehaletle değil ilimle, hikmetle, ahlakla ayakta tutulacağını belirterek ‘Müslüman kimliği Muhammedi ahlakı hayatımızda tatbik etmekle ayakta kalır. Müslüman kimliği birlikte yaşama ahlakıyla, birlikte yaşama hukukuyla, barışla ayakta tutulur. Biz hem kimliğimizi koruyacağız hem de içinde yaşadığımız toplumla barış içinde yaşamanın yollarını arayacağız’ dedi.
Rusya’nın başkenti Moskova’da temaslarda bulunan Görmez, bu ülkede görev yapan din adamları ile bir araya geldi.
Görmez, burada yaptığı konuşmada, İslam coğrafyasının bazı dini akımların tehlikesi altında olduğunu vurgulayarak, ‘Benim sizden istirhamım, İslam coğrafyasında ortaya çıkan ihtilafları asla bu topraklara taşımayınız. Dünya’daki Müslüman kardeşlerinizden haberdar olun, onlara dua edin ama ihtilaflarını bu topraklara taşımayın’ dedi.
Rusya’daki Müslümanların çok kıymetli bir tarihi olduğunu anımsatan Görmez, ‘İslam dini bu topraklara geldikten sonra İslam medeniyetine çok büyük katkıları oldu. Sizler Maveraünnehir İslam medeniyetinin çocuklarısınız. En büyük alimler bu topraklarda yetişti. İslam ilim ve medeniyeti bu nehri geçtikten sonra çok başka bir medeniyet kurdu. Ben hep İslam medeniyetini büyük bir nehre benzetirim. Bu nehir Medine’den çıktı ve buraya doğru akmaya başladı. Bu topraklardan büyük hadis alimleri çıktı. İslam ilimleri bir metodolojiye kavuştu’ diye konuştu.
‘Bolşevik ihtilaliyle 100 senelik mahrumiyet yaşandı’
Görmez, Rusya Müslümanları için 1917 Bolşevik ihtilaliyle 100 sene mahrumiyet dönemi yaşandığını ifade ederek şunları kaydetti:
‘Şimdi o dönemden sonra her biriniz kendi mahallenizde, camilerinizde o Müslüman kimliği tekrar ayağa kaldırmak için çalışıyorsunuz. Müslüman kimliği cehaletle ayakta tutulmaz, ilimle, hikmetle, ahlakla ayakta tutulur. Müslüman kimliği Muhammedi ahlakı hayatımızda tatbik etmekle ayakta kalır. Müslüman kimliği birlikte yaşama ahlakıyla, birlikte yaşama hukukuyla, barışla ayakta tutulur. Biz hem kimliğimizi koruyacağız hem de içinde yaşadığımız toplumla barış içinde yaşamanın yollarını arayacağız. Komşumuz hangi dinden olursa olsun bize baktığında Peygamber efendimizin ahlakını, faziletini görmelidir.’
‘Dördüncü zor dönem’
İslam tarihinin en zor süreçlerinden birinin yaşandığını vurgulayan Görmez, şu değerlendirmelerde bulundu:
‘Ben bu dönemi ‘dördüncü zor dönem’ olarak tarif ediyorum. Birinci dönem, Hz Osman’ın katliyle başlayan fitne dönemleridir. İkinci dönem Moğol istilası ve Haçlı seferlerinin birlikte İslam dünyasının üstüne geldiği dönemlerdir. Üçüncü dönem Osmanlı Devleti’nin yıkıldığı dönemdir. Dördüncü zor dönem ise bugün Şam’da, Bağdat’ta, Yemen’de gördüğümüz üzücü hadiselerdir.’
Görmez, din adamlarına ‘Burada tarih boyunca inşa ettiğiniz, birlikte yaşama ahlakı ve hukukunu asla terk etmeyin’ tavsiyesini de dile getirdi.