Prof.Dr. Faruk Beşer Yenişafak gazetesindeki yazısında,’Sizin hayırlınız‘ diye başlayan sahih hadisleri derlemiş. İşte o yazı….
Hz. Peygamber’in (sa), bulunduğu ortam ve şartlara göre muhataplarına, sizin en hayırlınız şöyle olanınızdır buyurduğu hadisi şerifleri vardır. Mesela kişinin eşi ve çoluk çocuğuyla geçimi söz konusu edildiği bir mecliste ‘sizin hayırlınız, çoluk çocuğuna hayırlı olanınızdır‘ buyurur, öğrenmenin söz konusu edildiği bir mecliste, ‘sizin hayırlınız, Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğretenlerinizdir’ buyurur. Bu sebeple bu hadisi şerifleri mutlak olarak değil, yerine ve zamanına göre anlamak gerekir. Bunların hepsi birden bize müminin farklı konumlarda takınması gereken ahlaki erdemlerini öğretir.
‘Sizin hayırlınız‘ diye başlayan hadisi şeriflerin zayıf olmayanlarından ulaşabildiklerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Bulunduğumuz konuma göre nasıl davranırsak hayırlılardan olabileceğimizi böylece anlamış oluruz.
‘Bakın, hanımınızı dövmeyin. Sizin hayırlınız ehline/çoluk çocuğuna hayırlı olanınızdır. Ben sizin ehline en hayırlı olanınızım. (Tirmizî)
‘Sizin hayırlınız, ne ahireti için dünyayı terk edeniniz, ne de dünyası için ahireti terk edeninizdir. Aksine her birine gerektiği kadar değer vereninizdir’ (İbn Mace).
Birisi Resulüllah’a veresiye genç bir deve satmıştı, istemeye geldiğinde biraz kaba konuştu. Yanındakiler onu paylamaya yeltendiler. Resulüllah müsaade etmedi ve buyurdu ki: ‘Bırakın, alacaklı olanın konuşma hakkı vardır, genç bir deve satın alıp ona verin’. Aradılar ve dediler ki, bulduklarımız onunkinden daha değerli, onunki ayarında birini bulamadık. ‘Olsun, daha değerli olanı verin, çünkü sizin hayırlınız ödemeyi en güzel yapanınızdır’ buyurdu (Müslim). Bu konudaki başka bir hadisi şerif şöyledir: ‘Allah, satarken de, alırken de, öderken de müsamahalı olanı sever‘. Yani satarken eksik vermek şöyle dursun, biraz da üzerine ekler, ucuz satar, alırken çok incesine bakmaz, öderken mümkünse zamanı gelmeden de öder, vereceğinden daha iyisini verir.
‘Allah katında en hayırlı arkadaş, arkadaşına hayırlı olanınızdır. Allah katında en hayırlı komşu da komşusuna hayırlı olanınızdır’ (el-Cami’).
‘Sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğreteninizdir‘ (Buhari). Buradaki öğrenmek ve öğretmek sadece onun okuması ile ilgili değildir. Öncelikle onun ne dediğini ve nasıl yaşanacağını öğrenmek ve öğretmektir.
‘Sizin hayırlınız benim zamanımda yaşayanlarınızdır, sonra onları izleyenler, sonra da o izleyenleri izleyenlerdir. Daha sonra gelen nesillerde istenmeden şahitlik yapmaya koşanlar, hıyanetinden emin olunmayanlar, söz verip yerine getirmeyenler çıkacak ve onlarda şişmanlık da baş gösterecek‘ (Buhari).
‘Sizin hayırlınız milletini savunanlarınızdır’ (Buhari).
‘Sizin hayırlınız işin fıkhını kavradıktan sonra ahlakı güzel olanlarınızdır’ (İbn Hibban). Demek ki, fıkıhsız dervişlik olmaz.
Benzer bir hadisi şerif de şöyledir:
‘Sizin İslam’ı en hayırlı olanınız, fıkhı kavradıktan sonra ahlakı güzel olanlarınızdır’ (el-Cami).
‘Sizin hayırlınız hanginiz, şerliniz hanginizdir söyleyeyim mi? Buyur, ey Allah’ın Resulü dediler. Sizin hayırlınız kendisinden hep hayır umulan ve şerrinden emin olunanızdır. Sizin şerliniz de kendisinden hayır umulmayan ve şerrinden emin olunmayanınızdır’ (İbn Hibban).
‘Sizin hayırlınız, namazda omuzları yumuşak olanınızdır’ (İbn Hibban). Yani yanındakini rahatsız etmemeye çalışanınızdır.’
‘Sizin hayırlınız güzel amellerle birlikte ömrü uzun olanınızdır’ (Ahmed Şakir).
‘Sizin hayırlınız, insanları doyuran ve selam verip alanınızdır’ (el-Cami).
‘Sizin hayırlınız, fitnelere maruz kaldıkça çok çok tövbe edenlerinizdir’ (Tirmizi).
‘Sizin hayırlınız, ömrü uzadıkça ahlakı güzelleşenlerinizdir’ (Bezzar).
‘Hanginiz hayırlı, hanginiz şerli olduğunu siz kendiniz de hemen hemen bilebilirsiniz. Nasıl bilebiliriz diye sordular. Gidenlere…
yazının devamını okumak için…