Maden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, elektronik ticaretin önem kazanmaya başlamasıyla çok büyük bir iş potansiyelinin doğduğunu söyledi.
Her geçen gün alışverişlerin internete, e-ticarete kaydığını, dünyada bu oranın çok yüksek olduğunu, Türkiye’de de hızla geliştiğini anlatan Maden, ‘Bu internet üzerinden yapılan alımlar bir şekilde tüketiciye ulaştırılmak durumunda. Ekspres paket taşıyıcıları, kurye şirketleri ve tabii ki en büyük aktör olarak posta şirketleri burada rol oynuyor. Biz de PTT olarak bu paket gönderilerin taşınmasında birincil aktör olarak rol almak istiyoruz. Hem lokal hem uluslararası alanda girişimlerimiz var. Halihazırda bu pazarın belli bir kısmını biz karşılıyoruz. Bu alanda büyümeyi hedefliyoruz’ diye konuştu.
Avrupa’da posta sektörünün serbestleşmesinin yaklaşık 20 yıl önce gerçekleştiğini vurgulayan Maden, Türkiye’de serbestleşmeyle ilgili kanunun iki yıl önce çıktığını ve sektörün regülasyonlarının henüz tamamlanmamış durumda olduğunu ifade etti. Maden, şöyle devam etti:
‘Bu serbestleşen sektörde kim, nasıl hareket edecek net olarak ortaya çıkmamış durumda. Bizim de PTT olarak yasal mevzuat altyapımız henüz tamamlanmış değil. Kanunumuzda PTT’nin yurtiçi ve yurtdışında şirket kurabileceği, ortak olabileceği, satın alabileceği belirtilmiş ama bunun usul ve esasları henüz tamamlayabilmiş değiliz. Bunların tamamlanması ile hem ülkemizde hem dünyada ortaklıklarla varlığımız genişletmeyi düşünüyoruz. Posta kuruluşlarının faaliyetleri noktasında Dünya Posta Birliğinin koyduğu kurallar geçerli. Bir posta teşkilatı bir başka ülkenin faaliyet alanında faaliyet gösteremiyor. Mesela Deutsche Post gelip Türkiye’de faaliyet gösteremiyor ama DHL gösterebiliyor. Onlar bu süreci serbestleşme sürecini bizden 15 sene önce tamamladıkları için, bizden birkaç adım öndeler ama PTT olarak gücümüzle, yaygınlığımızla, tecrübemizle bu zaman farkını kapatabilecek güçteyiz.’
Hedef Avrupa ve Uzakdoğu
Maden, PTT’nin yurtdışındaki ilk hizmet vereceği ülkenin neresi olacağıyla ilgili, ‘Avrupa olabilir. Almanya olabilir. Uzakdoğu’da Hong Kong, Çin olabilir. Çin’in e-ticaretle ilgili şeyi çok güçlü. Şu anda işbirliği şeklinde bir çalışmamız var. THY’nin yaygın bir uçuş ağı var. THY bizi destekliyor. Birlikte bir uluslararası işbirliğine, ticari paket taşımacılığı noktasında yeni bir işe başlıyoruz. Bunu şirket varlığı olarak taşıyabiliriz Uzakdoğu’ya ama Almanya’da çok ciddi Türk nüfusu var. Buradaki Türk vatandaşlarımızın ihtiyaçları var. Türkiye ile ilgili işlemleri var. İlk önce Almanya ve Uzakdoğu olabilir’ değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de 4 bin 700 noktada faaliyet gösterdiklerine değinen Maden, ‘Tüm işyerlerimizin tamamı kar edecek diye bir kural yok. Şirket olarak kar ediyoruz, karımızı arttırıyoruz. 2015’i tamamladığımızda rakamları yayınlamış olacağız. Karlılığımızı artırdığımızı hep birlikte göreceğiz. 2016’da daha ileriye taşıyacağız. Toplamda karlılığımızı sürdürebildiğimiz ölçüde şubeleşme çalışmamıza devam edeceğiz. Şubelerimizi kapatmayacağız. Şubelerimiz zarar ediyor olsa bile. Çünkü PTT’nin en büyük gücü bu yaygınlığı. Kanunun bize getirdiği bir evrensel hizmet yükümlülüğü var’ diye konuştu.
Harun Maden, hem kargoları alıcılarına teslim ettiklerini hem de bankacılıkta ödeme hizmetleri verdiklerini belirterek, ‘Biz e-ticaretin en önemli iki bileşeni bünyesinde barındıran bir şirket olarak bu alanda hem kendi satış noktalarımızda hem e-ticarette faaliyet gösteren diğer girişimcilerle güzel işler yapacağımıza inanıyoruz’ dedi.