Her mülakatçı karşısındaki adaya bazen farklı sorular yöneltse de ortak birçok soru vardır. İşte Yenibiris.com’da yer alan, iş görüşmesinde gelebilecek sorular ve ipuçları.
Bana biraz kendinizden bahseder misiniz?
Bu soru bazı adaylarda “Acaba özgeçmişimi incelemedi mi?” şüphesine yolaçsa da aslolan, adayın kendini karşı tarafa nasıl tanıttığı, nasıl ifade ettiğidir. Çok fazla detaya girmeden iş hayatınızla ilgili temel bilgileri vermeniz yeterli. Örneğin; “Ben Ayşe Yılmaz. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi mezunuyum. Son sınıfta x firmasında, y bölümünde … süreyle staj yaptım. Mezun olduktan sonra x firmasında… görevinde çalıştım. Kariyerime şirketinizde … olarak (sözkonusu görev) devam etmeyi istiyorum.”
Sizi neden işe almalıyız?
Mülakatçı işe uygunluğunuzu kendi bakış açınızdan dinlemek ister. Firmanın, ilanda verdiği kriterler ile kendi uygunluğunuzu kıyaslayarak anlatın. Tecrübeliyseniz daha önceki çalışmalarınızdan örnek verebilir, yeni mezunsanız daha çok kişisel niteliklerinizi öne çıkartabilirsiniz. Bununla ilgili staj yaptıysanız ondan da bahsetmeniz yararlı olur. Örneğin; “Daha önce de X firmasında mühendis olarak çalışmıştım/ staj yapmıştım. Sizin de ilanda verdiğiniz kriterlere şu şu sebeplerden dolayı uygun olduğumu düşünüyorum. Ayrıca yaratıcı yönümü kullanarak yeni projeler üretmekten çok keyif alırım.”
Şirketimizde neden çalışmak istiyorsunuz?
“Sizi neden işe almalıyız” sorusunun cevabına yakın olmalı, ama bu kez başvuru yaptığınız şirketi öne çıkarmalısınız. Şirketi araştırdığınızı, hatta takip ettiğinizi gösterin. Özellikle o şirkette çalışmak istediğinizi karşı taraf hissetmeli. Örneğin; “Şirketinizin yaptığı projeleri yakından takip ediyorum. Son yaptığınız … projesi gerçekten çok yaratıcıydı. Mühendislik alanında yeni yaklaşımları kullandığınızı görüyorum ve ben de bu ekibin bir parçası olarak yeni projelerde yer almak istiyorum.”
Haftasonları veya mesai saatleri sonrası akşam çalışma düşüncesine nasıl bakıyorsunuz?
“İyi bakmıyorum” gibi bir cevapla muhtemelen elenirsiniz. İşveren yoğun dönemlerinde çalışanlarının ona destek olup olmayacağını bilmek ister.
Baskı ve stres altında çalışabilir misiniz?
İş hayatı her zaman güllük gülistanlık olmaz, çoğu zaman olmaz. Yoğun tempolu bir işe hazır olup olmadığınızın cevabını verin. Tabi ki hazırsınız. Hatta böyle bir ortamın kendinizi geliştirmeye yardımcı olduğunu bile söyleyebilirsiniz.
Seyahat etmede sorununuz var mı?
Bu biraz da çalışmak istediğiniz pozisyonla ilgili bir durum. Öncelikle saha satış alanında çalışacaklara sorulur. Buna kendiniz karar vermelisiniz.
Kariyer hedefiniz nedir?
Mülakatçı kurumda gelecek düşünüp düşünmediğinizi ve planlarınızı bilmek ister. Bu soruya kısa ve uzun vadeli planlarınız olarak iki şekilde cevap verebilirsiniz. Örneğin; “Kısa vadede hedefim kendi bilgi ve birikimime, yeni çalışacağım şirketten edindiklerimi de ekleyerek işimde başarılı olmak. Uzun vadede yönetimini üstlendiğim ekibime bu birikimi aktarabilmek ve birlikte başarılar kazanmak.”
İşyerinde sizi ne motive eder?
Tabi ki “Cuma akşamına yaklaşmak” değil. Ekip halinde çalışmak mı, istek ve azminiz mi, takdir görmek mi? Gerçekçi ama olumsuz algılanmayacak bir cevap olmalı.
Sizi en çok ne kızdırır?
Tuzak bir soru olabilir. Aslında öğrenilmek istenen şu da olabilir: Sık sık kızar, sinirlenir misiniz? Duygularınızı kontrol edebilir misiniz? Belki “kızma” yerine başka bir duyguyu koyup, örneğin “tembellik beni rahatsız eder” diyebilirsiniz.
Yaratıcılığınıza bir örnek verebilir misiniz?
Şirketler yaratıcı ve yenilikçi insanlar arar. İş deneyiminiz az veya hiç yoksa okul yıllarında yer aldığınız bir projeden örnek olabilir. Ya da bir sorunu çözmede kullandığınız değişik bir metodunuz olmuşsa böyle bir şey de olabilir.
Ne kadar süredir iş arıyorsunuz?
Dürüst olun. Ciddi bir süre söz konusu ise, bunun nedenini de sorabilirler. Yeni mezun iseniz şirketlerin hem deneyim aramasından bahsedebilirsiniz. Tecrübeli ve kalifiye iseniz çalıştığınız sektördeki iş imkânlarından ve ekonomik durumu söyleyebilirsiniz.
Bu pozisyon için nitelikleriniz fazla değil mi?
Kurumdaki pozisyona daha iyi bir iş bulana kadar geçici gözüyle mi bakıyorsunuz yoksa gerçekten burada mı çalışmayı istiyorsunuz’un cevabı bu soruda gizli. Birincisi sizin için geçerliyse bu, şirket için hiç iyi değil. Şirketi istiyorsanız buna da gerekçe gösterin.
Sizin için ideal şirket, ideal çalışma ortamı nasıldır?
Eve yakınlık, binanın fiziksel özellikleri gibi cevaplar yerine, firmanın sektördeki yeri, çalışanına yaklaşımı gibi durumlar öne çıkarılabilir. Örneğin, “Sektörde belli bir yere sahip,yaratıcılığımı gösterebileceğim, fikirlerimi rahatça dile getirebileceğim bir iş ortamı.”
İş dışında nelerle ilgilenirsiniz?
Sosyal yönünüzü ölçmeye yöneliktir. Alışveriş, müzik değil aktif olarak ilgilendiğiniz hobinizden bahsetmenin tam zamanı.
Almak zorunda olduğunuz en zor karar neydi?
Tabi ki iş hayatıyla ilgili olmalı. Örneğin bir İK uzmanıysanız ve şirketiniz işten çıkarma yapıyorsa bunu anlatabilirsiniz.
En büyük başarınızı anlatır mısınız?
Örneğin; “çalıştığım x şirketinde … uygulamasını hayata geçirerek maliyetleri düşürdüm. Şu metodu kullanarak işin süresini azalttım.”
Şirketimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?
Neden bizimle çalışmak istiyorsunuz? Sorusu ile benzer. Mülakata gitmeden şirketi mutlaka araştırmanız gerekli. Kendi internet sitesinin yanısıra basında nasıl çıkmış, hangi işleri yapmış, inceleyin. Sosyal ağlarda ne derecede aktif? Bunlardan örnekler verebilirsiniz. Bu sizin ilginizi gösterir.
Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir?
Yaygınlığı yavaş yavaş azalsa da hâlâ birçok işe alımcı tarafından tercih ediliyor. Güçlü yönlerde başvurduğunuz işe uygun olan özelliklerinizi anlatın. İlanda örneğin takım çalışmasına uygunluktan bahsediliyorsa bu yönünüzü vurgulayabilirsiniz. Zayıf yönlerde, aranan kriterlere ters düşebilecek bir ifadeden kaçınarak, zararsız bir şeyler söyleyebilirsiniz. Bazıları “aşırı detaycıyım”, fazla titizim” gibi kurnaz cevaplar veriyor ama karşı taraf bunu yutmayabilir. Gerçekçi olun ama bunu önceden çalışın.
Bir başarısızlığınızı anlatır mısınız?
Başarısızlığınızı kabul etmekten korkmayın. Belki aklınız çok meşguldu ve kritik bir adımı atladınız ya da üstünüzde çok iş yükü varken bazı şeyleri gözden kaçırdınız. Ya da agresif bir satış tekniği izlerken potansiyel bir müşteriyi kaybettiniz. Herkes hata yapar. Önemli olan, bunun farkında olmanız ve bundan ne öğrendiğiniz. Dürüst bir örnekle bunu gösterin.
Okulu hangi dereceyle bitirdiniz?
Eğitim hayatındaki başarısı, kişinin iş konusundaki temel bilgisiyle örtüşür. Dürüst davranıp doğru dereceyi özgeçmişte ve görüşmede belirtin.
Yüksek lisans yapmayı düşünüyor musunuz?
Hem kendi gelişiminize yatırım yapmayı düşünüp düşünmediğinizi, hem de alanınızda uzmanlaşma planlarınızı öğrenmek istiyor olabilirler. Tabi yoğun tempolu bir iş sözkonusu ise, bunun işe etkisi olup olmayacağı da önemli. Başvurduğunuz pozisyonun gerekliliklerine göre kendi eğitim ve tecrübenize göre gelişim planlarınızı anlatabilirsiniz.
Çeşitli eğitimlere ve sertifika programlarına katılıyor musunuz?
İşinizle alakalı aldığınız sertifikalar varsa bunları mutlaka özgeçmişinizde belirtmiş olun. Ayrıca devam ettiğiniz ve size faydası olacak bir kursa kayıtlıysanız bunu söylemenizde de yarar var. Bunun dışında aldığınız tango dersi bu soruya dâhil değil.
Son işyerindeki işinizi anlatır mısınız?
Mülakat öncesinde, işin tanımına ve gerektirdiklerine bakın. O işe hâkim olup olamayacağınız sorgulanacaktır. Bir önceki işinizde yaptıklarınız buna uymalı. Örneklerle söylediklerinizi destekleyin. Kendi yaptıklarınızı değil ekibinizle birlikte başardıklarınızı da anlatın.
Son işinizden neden ayrıldınız?
Görüşme çok iyi gidiyor. İçinizden ‘oldu bu iş’ diye düşünmeye başladığınızda hiç gelmemesini umduğunuz o soru çıkageliyor: “Önceki işyerinizden neden ayrıldınız?” Birden aklınıza eski yöneticinizle çatışmalarınız geliyor. Zaten dolmuşsunuz, yaşananları bütün detaylarıyla ortaya döküyorsunuz. Sonuç: İş olmuyor. Yöneticiyle anlaşmazlık, haklarını alamama, ücret düşüklüğü ve gelişme/yükselme imkânı olmayışı işten ayrılma kararlarında en çok etkili olan sebepler. En fenası da yönetici yüzünden tatsız bir şekilde ayrılma ki sonraki görüşmelerde ayağınıza dolaşabilecek, hassas bir konu. Kötü ayrıldıysanız işiniz daha da zor. Yine de dürüstlük önemli. İşten ayrılma sebebinizi kişileselleştirmeden anlatmalısınız. Son işyerinden ayrılışı anlatırken bunlara dikkat:
– Eski işyeriyle ilgili özel bilgiler paylaşmamalı (finansal durum gibi)
– Fazla duygusal olmamalı
– Olumsuz ifadeler kullanmamalı
– Kişiselleştirmemeli
– Eski işyerini kötüleyici sözlerden kaçınmalı
– Fazla detaya girmemeli
– Mantıklı, akılcı bir karar olduğunu hissettirmeli
– Bütün olumsuzluklara rağmen çözümcü davranmış olduğunu göstermeli
Neden bu kadar çok iş değiştirdiniz?
Geçerli sebepleriniz varsa öncelikle bunları sıralayın. Maaş ödenmemesi, şirket kapanması, şirketin taşınması gibi… Ya da önünüze şans eseri kariyerinize istediğiniz yönde yön vermenizi sağlayacak bir teklif geldiğini söyleyebilirsiniz. Ama bunu eski şirketlerinizi kötüleyerek ve daha iyisini bulunca yeniyi tercih eder şekilde yapmayın.
Referansınız var mı?
Eğer hiçbir yerde, hiçbir iş tecrübeniz yoksa bu bölümü boş bırakın. Aile üyelerini referans bölümüne eklemek doğru olmaz. Eğitiminiz süresince size destek olan hocalar, staj yaptığınız ya da katıldığınız gönüllü çalışmalarda birlikte çalıştığınız kişiler profesyonel referans olarak kabul edilebilir. İş hayatında da yöneticileriniz ve birlikte çalıştığınız ekip arkadaşlarınız referans olabilir. Şirketlerin referans kontrolü yaptıklarını, verdiğin isimlerden hakkında bilgi istediklerini unutmayın.
Ekip çalışmasına uyumlu musunuz?
Başvurduğunuz pozisyonla ilgili iş ekip çalışması gerektirebilir. Ayrıca çok geniş bir ekip ile çalışmasanız da diğer departmanlar ile kuracağınız iletişim de bu özelliğinizle ilgilidir. Ekipçe yaptığınız bir projeyi örnek verebilirsiniz.
Yabancı diliniz nasıl?
Kesinlikle dürüst olun. Yabancı dili iş amaçlı kullanıp kullanmadığınızı da söyleyin.
İnsiyatif alır mısınız?
Aslında burada sorulmak istenen şu: Kendinize ne kadar güveniyorsunuz, ne kadar risk alabiliyorsunuz? Elbette aşırı emin görünüp yüksekten atmayın. Yaptığım işlere güveniyorum ve emin olduğum konularda insiyatif alabilirim diyebilirsiniz.
Nasıl bir yönetici ile çalışmak istersiniz?
Riskli sorulardan biri. Tabi ki daha önceki çalışmalarınızdan dolayı kızgınlıkla ve tecrübeyle çok şey söylemek isteyebilirsiniz ama bunları kendinize saklayın. Yöneticinizin sık sık size geribildirimde bulunmasını mı istersiniz? Yoksa işi verip gerisine karışmamasını mı? Cevap, sizin çalışma şekliniz hakkında da bilgi verecektir.
Maaş konusunda beklentiniz nedir?
İşe alımcılara göre adayların birçoğu şirketi ve pozisyonun gerekliliklerini iyi araştırmıyor. Ücret konusunda ise doğru bilgiye ulaşmak zor hatta çoğu durumda imkansız. Ücret seviyeleri farklı göstergelere göre değişkenlik gösteriyor. Güvenilir yayınların her yıl yaptıkları ücret araştırmalarının sonuçları ve ücret araştırma şirketlerinin yıllık raporları bu konuda size yardımcı olabilir. Ücret talebinde bulunmadan önce şu kriterleri gözden geçirmekte yarar var:
– Deneyim ve eğitim: Bitirilen okul ve deneyimlerinin tutarlılığı (aynı konuda olması) kişinin alanında uzmanlaşma seviyesini belirler. Bu da maaş ortalamasına yansıyacaktır.
– Başvurulan pozisyonun unvanı: Eleman, uzman, uzman yardımcısı… Hepsinin maaş derecesi ayrı.
– Ekonomik durum: Başvuru yapılan sektörde o dönem finansal bir durgunluk yaşanıyorsa beklentiyi fazla yüksek tutmamalı.
– Başvurulan şirket: Gerçekten kurumsal bir şirket ise maaş pazarlığı yapmanız pek mümkün olmayabilir. Maaş politikaları her derece için bellidir.
– Yan faydalar: Kurum size eğitim, ikramiye, özel sağlık sigortası, bireysel emeklilik katkı payı gibi yan faydalar sunuyorsa bunları da dikkate almalı.
Uzun vadede maaş beklentiniz nasıl?
Karşınızdaki kişinin size sunduğu miktara bakarak önümüzdeki dönem için hesaplamalar yapabilirsiniz. Öncelikle kendinizi tartın. Sizin için yeterli olup olmadığına karar verin. Daha sonra da şirkete sağlayacağınız katkılardan sonra karşılıklı konuşmanın en iyi yol olduğunu söyleyebilirsiniz.