İş hayatına, yıllar süren bir eğitimle hazırlanıyoruz. Oysa iş hayatı bize bambaşka bir dünyanın kapılarını aralar. Profesyonel hayat artık ilişkileri yönetmeyi, hoş görüyü, anlayışı ve disiplini öğretmek için varlığını göstermeye başlar. Gençler bu yeni hayatlarında yol alırken davranmasını, giyinmesini ve telefonu yanıtlarken ses tonunun nasıl olması gerektiğini bilemeyebilir hatta bocalayabilirler. Şantiyede başlayan ve anlık karar verip “Yazılımcı” ünvanı ile değiştirdiği 30 yıllık kariyer yolculuğunu Türkiye’nin önde gelen firmalarından birinde “Yazılımdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı” ünvanı ile tamamlayan Bahar Madazlı, iş yaşamı yolundaki gençlere ışıklarını bulmaları için yol göstermek amacıyla “Yoldan Çekilin Hedefteyim” adlı ilk kitabını kaleme aldı.
Kitabında deneyimlerini aktaran Bahar Madazlı, profesyonel hayata yeni atılacaklara önerilerde bulundu;
1- Biliyormuş gibi yap, öğrenmemen için bir sebep yok !
Bilmediğiniz bir konu ile ilgili önünüze fırsatlar çıkabilir. Onları hemen reddetmeyin. Belki de onlar iş hayatınızda yakalayabileceğiniz en parlak ışığınız olabilir. Anlık karar verebilir ve fırsatı değerlendirebilirsiniz, bilmediğiniz bir alan bile olsa. Ama bir şartla, diğer insanlardan iki kat daha fazla çalışarak . Çok çalışan insan ,bilmediği bir işi yapabilir o alanda üstünlük sağlayabilir kendiyle mücadele etmeyi öğrenebilir.
Yolunuza çıkan ışıkları değerlendirmek için önemli olan risk alabilecek cesarete sahip olmak ve kendinize olan inancınızı hep sağlam tutmaktır.
2- İş hayatının kodunu çözmek için deneyimin önemini unutmayın.
Profesyonel iş hayatının kurallarını bulmak için okuldan mezun olmayı beklemeyin. Daha mezun olmadan staj yapın, fırsatınız var ise dönemsel işlerde çalışın. İş hayatı deneyimleyerek öğrenilen bir alandır. Staj yaparken veya dönemsel çalışırken mutlaka herkesi gözlemleyin. Nasıl giyindiklerine, yöneticilerin üstleriyle nasıl konuştuğuna dikkat edin. Tecrübe, iş disiplininizi sağlamaya ve insan ilişkilerini geliştirmenize yardımcı olacaktır.
3- Güzel bir dış görünüş, özgeçmişten ve sözlerden daha etkilidir.
Yeni tanıştığınız bir kişinin sesinden ziyade nasıl göründüğünü hatırlarız. Araştırmalara göre bunun nedeni beyin ile göz arasındaki sinirlerin diğer sinirlere göre daha yakın ve güçlü olmasıdır. Bu sebeple, sizi yansıtan ve bulunduğunuz yere uygun bir görünüm hatırlanmanızı kolaylaştırır. Biliyoruz ki insanlar önce dış görünüşleri ile karşılanırlar. Her şeyden önce giyiminiz kendinize verdiğiniz değeri gösterir. Giyiminizle karşınızdakinin size olan saygınlığını ve hayranlığını kazanırsınız. Ayrıca saygınlığımızın yanında işimizi yaparken de aynı özeni göstereceğimizin intibasını yaratırız. İlk intiba, kendimize olan güven ve değer ile doğru orantılıdır.
Doğru ve güven veren bir imaj yaratabilmek için çalıştığınız sektöre, yaşınıza ve vücut yapınıza uygun kıyafetler seçmelisiniz. Her zaman bakımlı, temiz giyinmeye önem vermeliyiz.
4- Zamanını yöneten hayatını yönetir.
Hayatımızda en çok zamana ihtiyaç duyarız. Çünkü toplumda birden fazla kimliğimiz ve sorumluluklarımız vardır. Öğrenci iken tek sorumluluğumuz okulu bitirmek iken hayat okyanusunda ise işimize, yöneticilerimize, ailemize, arkadaşlarımıza, eşimize, çocuğumuza karşı sorumluluklarımız bulunur. Hepsini aynı anda yapabilmemiz için zaman yönetimini öğrenmeliyiz.
Hayatınızda önceliklerinizi belirleyin. Daha sonra ise iş hayatınızdaki verimliliğiniz artırmak ve zamanı etkin kullanmak için planlamalar yapın. Acil ve önemli olan işlerinize öncelik verin. Kolay ve acil olmayan işleri önce yaparsanız; önemli olan işlere ayıracağınız vakit azalacaktır. Onun yerine önemli işlerinize odaklanın. Günlük iş listesi hazırlayın. Önemliden önemsize göre işlerinizi düzenleyin ve uygulamaya başlayın. Sosyal hayatınızı, aileniniz ihmal etmeyin. Keşke dememek için aileniniz ve arkadaşlarınızın her zaman yanında olun. Onlara vakit ayırmak için de yeterli zamanınız olduğuna inanın.
5- Problemlerin üstesinden gelmenin en kilit noktası sorumluluk almaktır.
Hayatın her noktasında sorunlar ile karşılaşırız. İş hayatınızda, başarılı olabilmek için o işe nelerin engel olduğunu tespit edip kaldırdığınızda işler zaten kendiliğinden yürür. Bu yüzden, karşılaştığınız sorunları tespit ve çözme becerisi kazanmanız gerekir.
Sorumluluk almaktan korkmayın ki iş hayatında fark yaratabilesiniz. Esnek, hoşgörülü ve olayları çok yönlü düşünmeye çalışmalısınız. En pratik ve mantığınıza uygun çözüm yolunu seçebilirsiniz. Yanlış kararlar verip; hatalı bir yol seçmiş olabilirsiniz. Hata sizin en büyük hazinenizdir. Hata yapamanın keyfini çıkarın. Çünkü hayatta bir sakıncası olmadığını bilin.
6- Hata yapmaktan korkmayın.
Hatalar, ilerlemenin bedeli olarak yaşadığımız fırtınalardır. Hataların varlığını keşfettiğiniz zaman başarı merdivenlerini de tırmanmaya başladığınız anlamına gelir. Hatanın sebebini önce kendimizde arayıp hatayı kabullenmeliyiz. Sonra ise hatayı telafi etmek için hemen harekete geçmeliyiz. İnkar ve yanlışlıklar ile ne kadar meşgül olursanız gerçeklere ve çözümlere odaklanmazsanız.
7- İş hayatınızda ve ofiste eğlenmeye yer ayırın.
En yoğun çalışma ortamlarında bile eğlenmenin mutlaka bir yolunu bulun. Eğlendiğiniz bir işte keyif almanız ve mutluluğa ulaşmanız daha kolaydır. Keyif alınan bir iş ortamı, motivasyonu artırdığı gibi işteki başarının da anahtarlarındandır. Birlikte gülebildiğiniz hem de çok gülebildiğiniz arkadaşlarınıza gözünüz gibi bakın, çünkü onlar çok kıymetlidir.
8- İletişim araçlarını kullanmak da profesyonellik ister.
Zamanımızın birçoğu bilgisayar başında veya telefonun ucunda geçmektedir. Gerek e-posta atmanın gerekse telefonu yanıtlamanın profesyonel olarak yapılması gereklidir.
Telefonları her zaman kendinizi nasıl temsil etmek istediğinizi düşünerek cevaplayın. Telefonu yanıtlamadan önce ses tonunuzu ayarlayıp; pozitif, nazik ve yumuşak bir ses tonu kullanın. Vurgulamalar çok önemlidir. Yapılan yanlış bir vurgulama sizin sert algılanmanıza yol açabilir. Bir yeri aradığınızda ise adınızı-soyadınızı ve nereden aradığınızı belirtmeniz gereklidir. Hem şirketiniz adına hem de kendi adınıza telefonda profesyonel bir izlenim sağlamış olursunuz.
Günümüzün en vazgeçilmez aracı ise e-postadır. E-posta yazarken her zaman “Konu” kısmını doldurun. Eklediğiniz “konu” kısmı hem sizin hem de karşıdaki kişinin e-postanın rahat bulmasına yardımcı olur. E-postanın altında mutlaka çalıştığınız yerin kurumsal imzası ve sizin iletişim bilgileriniz bulunmalıdır. E-postanın içeriğinde ise konu kibar ve anlaşılır bir sadelikte ele alınmalıdır. Mutlaka karşınızdakine saygınızı ve teşekkürünüzü sunmayı ihmal etmeyin.
9- Sosyal medya aslında profesyonel iş hayatınızın önemli bir parçasıdır.
Son yılların en önemli gelişmelerinden bir tanesi ise sosyal medya platformlarıdır. Sosyal medya artık hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Sosyal medyada yaptığınız her bir paylaşım profesyonel hayatınızı etkiler. Her ne kadar sosyal medya kişisel bir alan olsa bile profesyonel bir sayfa gibi yönetmek; her gün bir paylaşımda bulunmak gereklidir. Aplikasyonlarda değişen her bir yeni özelliği bilmek ve onları kullanmak yenilikleri takip ettiğinizi ve kendinizi geliştirdiğinizi de gösterir.