Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi, çeşitli mesleklerin kendi etik normlarını oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, “Bu konuda en eskisi tıp etiği, daha sonra basın etiği geliyor. Şimdi ise her şeyin bir etiği var. Jandarmadan polise kadar tutun bütün meslekler buna benzer etikler oluşturmaya çalışıyor” dedi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneğinin (ANSİAD) 16. Olağan Toplantısı’na katılan Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Kuçuradi, “İş Dünyasında Etik” konusunda konuşma yaptı.
Kuçuradi, etik sözcüğünün son 25 yılda moda olduğunu, 1970’li yıllarda “etik” ile ilgili kitabını yazarken böyle bir konunun hiç moda olmadığını ifade etti.
Felsefedeki bilgisel etiklerin yerine mesleki etiklerin moda olduğunu belirten Kuçuradi, “Çeşitli meslekler kendi etik normlarını oluşturmaya çalışıyor. Bu konuda en eskisi tıp etiği, daha sonra basın etiği geliyor. Şimdi ise her şeyin bir etiği var. Jandarmadan polise kadar bütün meslekler buna benzer etikler oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.
Kuçuradi, meslek etiklerindeki normların her yerde geçerli olan normlar olması gerektiğini kaydederek, bunlara en iyi örnek olarak tıp ve basın etiğinin verilebileceğini söyledi. İş dünyasında etik dendiğinde bir “kod” geliştirme çabası içine girildiğini anlatan Kuçuradi, “İş dünyasında etik derken genelde bir şirketin iş yapma anlayışıyla temel aldığı ilkeler anlaşılıyor. İş yapmanın, insansal bir etkinlik olarak ticaret yapmanın en temel amacı ihtiyaç karşılamaktır ama bugün artık kar, yani kazançtır. Bu kar ve kazanç artık çıkarlar üzerine kurulu” dedi.
“Çıkar, hak ettiğinden fazla bir şey almaktır”
Günümüzde “çıkar” kelimesinin çok rahat kullanılmaya başlandığının altını çizen Kuçuradi, “Milli çıkarlar, milli menfaatler, kurumumuzun çıkarına” gibi kelimelerin kullanılmaya başlandığını dile getirdi.
Kuçuradi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nedir çıkar? Çıkar genelde, kimin çıkarı söz konusuysa hak ettiğinden daha fazla bir şey almasıdır. O fazla da başka birinden bir şeylerin eksilmesidir. Yalnız fazla bir şey almıyor, sadece birilerinden bir şey eksiliyor, insanlar arasındaki ilişkilerde de ülkeler arasındaki ilişkilerde de bu böyle. Çıkar, hak ettiğinden fazla bir şey almaktır. Çıkarda adalet söz konusu değildir ama asıl sorun çıkarlarla haklar çatışmaya başladığı zaman önemli bir sorun ile karşı karşıya kalırız. Genelde böyle bir durumda ise haklar değil çıkarlar kazanır.”
Gündemde “asgari ücret” meselesinin çok konuşulduğunu hatırlatan Kuçuradi, asgari ücretin artırılmasına en çok da işverenin karşı çıktığını söyledi. Bazı kişilerin asgari ücretin artırılmasının iyi bir şey olmadığını ileri sürdüklerini anlatan Kuçuradi, “Çünkü kendi çıkarlarına dokunuyor ama bir şeyi değerlendirirken yaratacağı sonuç bakımından değerlendirilmeli. Yaratacağı sonuçlar olumluysa iyidir, olumsuzsa kötüdür, bu yasalarda da böyledir” dedi.