Üç ‘Baba’dan Üç Albüm

Albümler
Müzik piyasasının efsanelesmiş isimleri ve toplulukları, eğlence sektörünün çok kolay kuklası haline gelebiliyor. Bunların bir kısmı ilerlemiş yaşlarına ve yeni bir şey üretmemelerine rağmen bir zaman...
EMOJİLE

Müzik piyasasının efsanelesmiş isimleri ve toplulukları, eğlence sektörünün çok kolay kuklası haline gelebiliyor. Bunların bir kısmı ilerlemiş yaşlarına ve yeni bir şey üretmemelerine rağmen bir zamanlar yaptıkları ve elde ettikleri ünlerini kullandırtarak ya da kullanılarak birer sirk hayvanına dönüşüyorlar. Dünyanın dört bucağında bıkmadan aynı şarkıları dinleyiciye ‘yutturuyorlar’. Ama bazı isimler var ki ‘efsane’ olarak nitelendirilmelerine rağmen sirk dünyasına uzaktan bakıp her dönem yeni işleriyle hayran bırakmaya devam ediyor: Robert Plant, Paul Weller ve Eric Clapton. Hâlâ adı Led Zeppelin’le anılan Robert Plant bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Son albümü Band of Joy’da solo kariyerinde bir süredir izlediği ve aslında ne kadar keyif aldığı her halinden belli olan blues- folk ve hatta country müzik sularında yüzüyor.

Son birkaç yıldır Led Zeppelin‘in yeniden birleşeceği haberlerine de yüz vermeyen Plant, sesine ve tavrına hiç de yabancı olmayan bir müzik koyuyor ortaya. Band of Joy’da sert elektro gitarlar yerine akustik gitarlar ve mandolinler, geri vokaller country müzigin olabilecek en saykedelik hallerini sergiliyor. Son iki solo albümünde ayni çizgide yürüyen Plant ondan Led Zeppelin benzeri işler duymak isteyen hayranlarına fena kulak tıkamış. Folk ezgilerine de vokaliyle her zamanki ‘pagan rahibi’ havasını katmayı başarmış.

ROCK DERSİ

Robert Plant gibi bir başka efsane Paul Weller da son albümü Wake Up the Nation’da sıkı iş çıkarmış. Weller dosta düşmana ve özellikle de yeni nesile ‘rock müzik öyle değil böyle yapılır’ dersi vermiş. Harika gitar riff’leri, piyano melodileri, enstrümantel parçalar ve şarkı sözlerinde gençlik özlemiyle Weller neredeyse ‘Uyanın ulan’ diyor. Efsane isimlerden bomba bir başka albüm de Eric Clapton’dan geldi. Kendi adını taşıyan albümde Clapton, romantik baladlarına alışık olan hayranlarını üzse de blues rock dersi veriyor. Adı sanı duyulmamış toplulukların şarkılarına da yer veren Clapton, gitarının tellerine son derece rahat ve içten vurarak müthiş bir müzik ziyafeti sunmuş. İyi ve kötü müzik ayrımı her ne kadar göreceli de olsa Robert Plant, Paul Weller ve Eric Clapton ‘babalar’ın son albümleri bazı isimlerin bu ayrıma girmeden her daim ‘iyi’ müziği kovaladıklarını ispat ediyor. Kaçırmayın.