Röportaj: Engin Dinç – Ilda Zornic / Fotoğraf: Jasmin Agovic
Bosna’nın genç ve yetenekli sesi Zeyd Şoto, sufi müziğin de en önemli isimleri arasına girdi. Balkanlar’da Bosna ve diğer ülkelerde hatırı sayılır sayıda seveni olan Zeyd Şoto’nun ülkemizde de oldukça önemli sayıda seveni bulunuyor. Sufi müziğe yeni bir tat katan Zeyd Şoto ile yaptığı müziği ve sanat yaşamını konuştuk.
Müziğe nerede ve nasıl başladınız?
Benim müziğe başlamam çocukluğumun başlangıcında oldu. İlk enstrüman dedemin 4 yaşındayken bana aldığı akerdeondu. Ailemde amcam hariç herkes profesyonelce müzikle uğraşırdı. Çocukluğumdan bu yana aile atmosferimden dolayı çok farklı türden müzikler dinledim ve söyledim.
Sufi müzikle tanışmanız nasıl oldu?
Sufi müziği ile tanışmam Bosna’da oldu. İslam’ın ruhani müziğini söylemek benim için çok ilgi uyandıran bir şeydi. Sufi müzikle çok erken yaşlarda tanıştım. Çünkü benim ailemde iki büyükbabam ve onların bir kardeşi imamdı. Bu yüzden çocukluğumda zaman geçirdiğim cami ve İslami ortam, ben de bu müziğe ilginin nasıl uyandığını anlatıyor.
Daha sonra Bosna Hersek’te yaşanan savaş sırasında Konjic benim ilk müzik okulum oldu. Savaş yıllarında ben müzik eğitimime başladım. Seyfullah Konjic korosunda arkadaşlarımla birlikte gidiyorduk ve savaş sırasında bu bize direnç veriyordu. Bu koro savaş sırasında askeri amaçlar için organize edilmişti ve değişik olaylarda programını tamamladı.
Sufi müzik yaparken neler hissediyorsunuz?
İnançlı olmak, daha iyi bir dünya için mücadeleye katkı sağlıyor, adaletsizlik ve baskıya karşı direnişi artırıyor. Bosna savaşında da böyle bir şey yaşandı. Bu direniş sırasında Allah’a ve peygamberine daha bir sevgiyle bağlandım. Bu sevgi yüce hedefler için sevgi, barış, dürüstlük ve ahlak için ilham veriyor. Ben de bu müziği yaparken Allah’ın ve Kur’an’ı Kerim’in verdiği bu mesajı daha fazla kişiye taşımayı istiyorum.
Zeyd Soto_Dear Rose from doludizgin on Vimeo.
Neden ilk albümünüzü Türkiye’de çıkardınız? En çok hangi ülkelerde dinlendiğinizi düşünüyorsunuz?
İlk solo albümüm ‘Kalbe Ziyaret’i Türkiye’de Moral Prodüksiyon yayımladı. Bu albümün Türkiye’de yayımlanmasını için bize işbirliği teklif eden Moral Prodüksiyon’a bunun için minnettarım. Yıllardır Türkiye’deki müzisyenlerle işbirliği içindeyim. Dil farklılığının müzikle iletişim kurmada önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden albümde 4 farklı dilde şarkı var. Yine de insanların dil farklılığından dolayı müziği anlamada sorun yaşamayacağını düşünüyorum. Çünkü müzikte mesaj duygular üzerinden aktarılıyor. İnsanların çoğu hiç bilmedikleri dilde müzik dinliyor.
Ben sık sık Avrupa ülkelerine seyahat ederek konserler veriyorum. Müslüman olmayan insanlara mesajımı aktarmaya çalışıyorum. Beni mutlu eden çok güzel tepkiler alıyorum.
İlk albümünüz ‘Kalbe Ziyaret’e ilgi nasıl oldu? Albümünüz hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu albümün benim için çok özel bir yeri var. Bu albüme çalışmak ve onu tamamlamış olmaktan dolayı çok mutluyum. Bunun için Allah’a şükür ediyorum ve projeme katılan herkese teşekkür ediyorum. Aslında tüm çalışma arkadaşlarım mükemmel bir iş çıkardı.
Albümdeki 11 şarkı da benim için eşit değerde. Albümde benim yazdıklarım hariç, harika arkadaşım besteci Eldin Huseyinbegoviç’in de eserleri bulunuyor. Ben şarkılarımı yazarken Yunus Emre’den çok etkilendim. Onun sözlerinin şarkılarım üzerindeki etkisi çok büyük.
Albüm, aslında bu dünyada kalbe ziyaretin çok önemli olduğunu anlatıyor. Kişi kalbe ziyaret yaptığında ona sıcak bir yanıt alır. Kalbini ziyaret ettiğiniz biri sizi seviyor olur. Sevilmek ve sevmek fiili, kaynağını sevginin kaynağından alır. Siz sevginin kaynağı olan Allah’ın normlarıyla yaşamaya çalışırsanız, kalbinizde sevgiye açılır. O yüzden Allah’ın normlarını seviyorum.
Türkiye’den ve yurtdışından hangi sanatçılarla birlikte çalıştınız? Sizi Sami Yusuf’a benzetiyorlar. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Müzik dünyasından birçok sanatçı ile işbirliği içinde çalıştım. Sami Yusuf, Mesut Kurtis, Grup Outlandish gibi isimlerle ve Bosna ve Türkiye’den pek çok sanatçı ile çalışma fırsatım oldu. Sami Yusuf, başarılı ve saygın bir sanatçı ve ben onun gibi bir sanatçıya sahip olduğumuz için Allah’a şükrediyorum. Karşılaştırmalara gelince, insanlar belki bazı benzerlikler görebilir ama benimle onun müziği arasında farklılıklar olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’de konser de veriyorsunuz. Türkiye’deki konserlerinize ilgiyi nasıl buluyorsunuz? Bu Ramazan’da konser verecek misiniz?
Ramazan ayında Türkiye’de birkaç konserim olacak. İstanbul, Bursa ve Denizli’de konserlerim olacak. Yeni grubumla şarkılarımı seslendireceğim bu konserlere katılanlar inşallah güzel vakit geçirirler.
Son olarak gençlere vermek istediğiniz mesaj nedir?
En iyi başarı çabayla elde edilerek gelir ve bunun gururu yaşanır. Yapmak istediklerinizi yapın ve bunun gururunu yaşayın…