Dün Müslüm Gürses’in yeni albümü “Yalan Dünya” geldi. Tabii ki hemmen (Panik yok, iki m ile, yani konuşurken yaptığımız gibi:) otomobilime atladığım gibi attım kendimi yollara. İlk şarkı, yani ‘Sessiz Gemi’ büyük heyecan yarattı bünyemde. Çünkü Orhan Şallıel nefis bir yarı arabesk yarı senfonik altyapı hazırlamış şarkıya. Ardından Selda Bağcan’ın bir zamanların büyük hiti ‘Yalan Dünya’ geldi. Nefis olmuş. Hele Baba’yla düet yapan Öykü Gürman’ın sesi şahane. Ama sıra Şebnem Ferah’ın ‘Sigara’sına gelince iş yavanlaştı. Bir Şebnem Ferah şarkısını Şebnem Ferah’tan başkasının söylemesi bence çok da iyi sonuç vermemiş.
Şebnem’in kendine has yorumu ile tanıdığımız şarkı, Müslüm Baba’da pek olmamış. Hele şarkının kadınsı sözlerinin erkeğe uyarlanması hiç eğlenceli sonuç vermemiş. Ajda’nın ‘Flu Gibi’ şarkısı hiç olmamış. Çünkü daha şarkı doğru dürüst unutulmadı. Hâlâ kulağımızda Ajda’nın müthiş yorumu varken olmuyor olamıyor. Bu noktada kendi kendime “Madem bu adam pop yapmak istiyor, neden şöyle sıfır kilometre şarkılarla albüm yapmıyorlar” diye düşündüm. Sonra da Baba’ya çok yakışan şarkılar geldi: İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım, Selahattin Sarıkaya’nın Yalan Dünya’sı, Mühür Gözlüm. Oralarda büyük coştum. Görünüşe göre bu albüm, aradaki popüler şarkılar atlanarak dinlenecek. Ama bir süre Sessiz Gemi’ye takılı kalacak CD çalar.
HT MAGAZİN / RAHŞAN GÜLŞAN