Nükhet Duru; “Şarkılar gerçek dostum”

Yerli Müzik
‘Rabbim’in en güzel hediyelerinden biri olan bedenime iyi baktım’ diyen Duru, uzun yıllar popüler kalmasının sırrını şarkılarla kurduğu gerçek, samimi ve kalıcı dostluğa bağlıyor. Ar...
EMOJİLE

‘Rabbim’in en güzel hediyelerinden biri olan bedenime iyi baktım’ diyen Duru, uzun yıllar popüler kalmasının sırrını şarkılarla kurduğu gerçek, samimi ve kalıcı dostluğa bağlıyor.

Arzu Akyol’un röportajı;

Sizinle röportaj yapıp bu soruyu sormayan biri var mı bilmiyorum. Ama hem sanatınızla hem de görüntünüzle yıllara meydan okuyorsunuz Nükhet Hanım. Maşallah diyelim ve önce bunun sırrını soralım?

Ne kadar sorulursa o kadar mutlu eden bir soru! Duygularımı, kalbimi, beynimi temiz tutmaya özen gösterirken, Rabbim’in en güzel hediyelerinden biri olan bedenime de iyi baktım. Her şeyi gerektiği kadar tüketip, içki sigara gibi şeylerden uzak yaşadım. Ehh genetik yapım da yardım etti çok şükür.

Genler nereden peki? Nerelisiniz?

İstanbul’da doğdum ve büyüdüm ama ben Türkiyeliyim.

Çocukluk…

Pek çocuk olmadım. Ama hep çocuksu kaldım. Hatırladığım 11. yaşımda çocuk olma lüksümden zaten vazgeçmek zorunda idim.

MS hastalığını yenen 2 kişiden biriymişsiniz. Bu yönünüz pek bilinmiyor. Nasıl oldu bu?

İçime atma ve kimseyle paylaşmama huyum nedeniyle 18 yaşında bir patlama oldu. İçimde ve beynimde bir sessiz ama yıkıcı bir bombaydı. Hastalığımın adını bile o zaman bilmiyordum. İnanç ve erken tedavi ve de müziğin terapi gücüyle yendim şükürler olsun.

‘Ben insan biriktirdim’ demişsiniz bir röportajınızda. Kimler var hayat kumbaranızda harcamaya hiç kıyamayacağınız?

Onlar bence malum. Kendileri de bilir. Bu da bize yeter.

Siz bir çok sanatçının aksine polemiklerden uzak duruyorsunuz. En son Cenk Eren’le yaşadığınız olayda da onun söylediklerine pek cevap vermediniz. Hiç kızıp, kontrolünüzü kaybettiğiniz olmuyor mu?

Böyle bir şeyi günah ve ayıp buluyorum. Kendime göre insan olma ve öyle kalma kurallarım var.

GÖRÜNMEYE ÇALIŞTIĞIM GİBİ MUTLU DEĞİLİM

Gözyaşının bayağı pirim yaptığı bir ortamda ben sizi ne televizyonda ne de başka bir yerde ağlarken görmedim hiç. Hep mutlu musunuz gerçekten?

Aynı konunun devamı. Ne derdimle ne gözyaşımla ilgi toplamak isterim. Ne de duygu sömürüsü yaparım. Elbette hep görünmeye çalıştığım gibi mutlu ve neşeli değilim. Ama bu da benim içimde kalmalı.

Uzun yıllar popüler kalabilmenin sırrı ne?

Her arzumu, eksikliğimi, umutlarımı, heyecanlarımı, küsmelerimi, sevmelerimi şarkılarda yaşadığım içindir ki, şarkılarla dostluğum gerçek, kalıcı ve samimi oldu…

Naim Dilmener sizin için ‘Çok seviyorum ama 80’lerdeki arabeskin tırmanışında ve popun patlamasının gecikmesinde Nükhet Duru ve Zerrin Özer’i suçlu görüyorum’ demiş. Arabesk söylemek bir suç mu? Bu değerlendirmeye nasıl cevap verirsiniz?

Arabesk duygu, düşünce ve sosyolojik yapıyla o kadar yükseldi ve yerleşti ki bir dönem, Türk Sanat Müziği’nin de önüne geçti.

Bu toplum arzusu ve değişime de televizyon ve özel radyolar destek vermişken, benim katkım okyanusa tuz serpmek olabilir ancak.

Hiç keşke başka bir iş yapsaydım dediğiniz oldu mu?

Hayır… Hiç ama hiç.

Sizin şarkılarınızın sözleri çok derin, çok özel.Nasıl seçiyorsunuz?

Yaşamı algılayış biçimim neyse, söylediğim sözlerde aynı derinlikte olmalı. Kalıcı ve gerçek eserlerle anılmak sezonluk başarılar ve sonra unutulmaktan daha değerli bence.

Şimdiki şarkı sözlerini nasıl buluyorsunuz? Bakkal müziği deniyor, siz ne düşünüyorsunuz?

Güzel ve anlamlı olanlar zaten yerini buluyor. Tekerleme ya da saçma sözler ilgi alanıma girmiyor.

Kimleri dinlersiniz? Özellikle genç jenerasyondan beğendiğiniz isimler var mı?

İyi şarkı söyleyen, emek veren herkesi. Ama benim iyi şarkı söyleme kıstaslarım biraz keskin tabii.

HER PAZAR CANLI PERFORMANS

Şu an TV8’de sunduğunuz programdan biraz bahsedebilir misiniz? Neşeli Pazarlar nasıl bir program?

Her program bir şarkı üzerine… Gerçek sanatçıların konuk edildiği, seyircimizin istekleriyle yönlenen şarkılarla, her Pazar canlı performans yapıyoruz. Gördüğümüz ilgi bizi çok mutlu etti. İlaveten ‘İz Bırakanlar’ köşesi açıp, gönlümüzde yer etmiş büyük sanatçılara saygı tazelenmesinde bulunmak da ekipçe gurur kaynağımız. Şimdiye kadar Cem Karaca, Fikret Kızılok, Tanju Okan, Saadettin Kaynak, Ayten Alpman (yaşıyor) ve Barış Manço repertuarlarını çalıştık. Devam ediyoruz, hem besteci hem yorumcularla.

Siz hangi programları izliyorsunuz televizyonda. Kimleri beğeniyorsunuz?

Bu aslında cevaplarda belli. Tek tek isim vermeye gerek yok.

Oyunculuk deneyiminizde var. Oyunculukla ilgili teklifler var mı? Bir dizi, sinema ya da tiyatro projesinde yer almayı düşünür müsünüz?

Oyunculuk sevdiğim bir dal ve iddialı bir yapımda rol almayı düşünüyorum. Şaşırtıcı bir karakteri çok arzu ederim.

İlham veren tek şehir

İstanbul dünyanın en güzel 3 şehrinden biri. Hemen sarıp sarmalaması ve barınak olması, anaç ve dişi olduğunun simgesi. Öyle çok şarkı yapılmış ki İstanbul’la ilgili. Dünyada bu kadar şarkıyla ilham veren başka bir şehir daha yok! [Yenişafak]