Zuhal Erkek’in röportajı
İnsanlığın var olduğundan beri müziğin hep olduğu söylenir. Hüzünlendiğimizde de mutlu olduğumuzda da hep bir ses, bir tını duymak isteriz… Dinlemek bir yana müzik yapmanın, enstrüman çalmanın da ayrı bir güzelliği vardır. Bazen ritim, o tını sözden daha fazla etkiler insan ruhunu. Cahit Berkay’ın Alyazmalım’ı, Melih Kibar’ın Çoban Yıldız’ı, Ömer Faruk Tekbilek’in Hardal Ayakkabısı enstrümantal müziklerin ruhumuzdaki etkisini gösteren en güzel eserlerdendir. Son yıllarda enstrümantal müziğiyle öne çıkan bir isim daha var Serkan Çağrı… Sahnedeki duruşu, işindeki başarısı, örnek hayatıyla gerçek sanatçı diyebileceğimiz ender kişilerden.
Değişik kulvarlarda gençken başarıyı yakalayan farklı yeteneklerle; siyaset, spor, girişimci, sanatçılarla gerçekleştirdiğimiz röportajlara bugün Müzisyen Serkan Çağrı ile başlıyoruz.
Serkan Çağrı ile klarnetle tanışmasını, genç yaşta yakaladığı başarının sırlarını ve müzik piyasasını konuştuk…
DÜZENLİ KLARNET ÇALMAYA 7 YAŞINDA BAŞLADIM
Klarnetle ilk tanışmanız nasıl oldu? Müzik serüveninizden bahsedebilir misiniz?
Klarnetle henüz anne karnında tanıştım diyebilirim. Çünkü babam klarnet çalardı, mesleği buydu. Geçimimizi klarnet çalarak sağlardı. Bu sesle doğdum ve büyüdüm. Çocukluk yıllarımdaki ilk oyuncaklarımdan biriydi, zamanla bu oyuncaktan ses çıkarabildiğimi keşfedince daha bir merak ve hevesle sarıldım ona. 5 yaşında düzensiz seslerle de olsa klarnet çalıyordum. 7 yaşımda ise düzenli seslerle çalmayı öğrendim.
Müzik serüvenim küçük yaşta başladı böylece. Her geçen yıl çok daha iyi çalıyordum ve çevreden büyük ilgi görüyordum. Artık işlere de gitmeye başlamıştım. Ama babam kesinlikle okulu ihmal etmemi istiyordu. Küçük yerde düğün-derneklerde klarnet çalan biri olarak kendi yaşadığı sıkıntıları yaşamamam için beni konservatuara yönlendirdi. Akademik eğitim böyle başladı. Önce Ege üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı, sonra İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarında lisans öğrenimimi tamamladım. Yaklaşık 5 sene İTÜ ve Haliç Üniversitesi’nde klarnet hocalığı yaptım. Eşzamanlı olarak Haliç Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Türk Müziği alanında yüksek lisans yaptım. Şu anda da doktora eğitimimi tamamlamak üzereyim.
Artistik kariyerim ise üniversite yıllarında tanıştığım Grup Laçin ile başladı. Uzun yıllar beraber çalıştık. Birlikte, birçok albüm ve konser deneyimlerimiz oldu. Sonrasında Mercan Dede ve Kardeş Türküler ile çalıştım. 2005 yılında ilk albümüm “Nefesim ” ile solo kariyerime adım attım. Sonrasında yurtiçi ve yurtdışında konserler, yeni projeler, albümler, tv programları, film müzikleri vb çalışmalarla günümüze kadar geldik. Sting, Ian Anderson, Trilok Gurto, Giora Feidman, George Zamphir, Vassilsi Saleas gibi dünyanın çok önemli müzisyenleriyle konserler yaptım. Bu arada Notist adında bir müzik merkezi kurduk. Burada hem müzik üretimlerimizi gerçekleştirmekteyiz hem de ses, nota ve enstrüman dersleri almak isteyen müzikseverlere yardımcı olmaktayız. Ayrıca Notist ekibiyle birlikte Türkiye’ye bir klarnet festivali kazandırdık ve çok büyük bir destek ve katılımla bu yıl 2.sini düzenlediğimiz festivalde çok renkli ve coşkulu bir etkinlik süreci geçirdik.
BAŞARILI OLMAK İÇİN HAYAL EDİN
Genç yaşta böyle bir başarı yakalamanın sırrı nedir?
İlk önce hayal etmek, bu hayalin gerçek olabileceğine inanmak ve harekete geçmek. Bütün bunları yaptıran da meslek aşkı sanıyorum.
DÜNYA VAR OLMADAN ÖNCEDE MÜZİK VARDI
Müzik sizin için nedir? Sanatın, kültürün neresindedir?
Müzik benim için hayattır. Aynı zamanda hayat da bir müziktir diyebiliriz. Sanatın, kültürün en büyük parçalarından biridir. Müziksiz bir hayat hatadır demiş Nietsche ve yıllar önce son noktayı koymuş zaten. Dünya var olmadan önce bile müzik vardır. Evrenin bir sesi vardır. Gezegenlerin hareketleri sırasında çıkan frekanslar hepsi birer müziktir.
‘Klarnette eksik perde’ olduğunu kanıtlayan klarnet virtüözüsünüz. Bu eksikliği nasıl fark ettiniz? Bu perdenin eklenmesiyle klarnetle neleri yapmak mümkün oldu? Bu eksikliği gideren bir müzisyen olarak neler hissediyorsunuz?
Aslında “Klarnette bir eksiklik vardı da onu ben buldum” diyemem. Çünkü klarnet çalım esnasında kullanımı kolaylaştıran bir kısa yol tuşunun eklenmesini yapımcı firmaya önerdim. Benim bu önerim klarnetçiler için faydalı bir kullanım sağlıyor. Bu perdenin eklemesi bazı zor melodilerin çalımı sırasında daha kolay duyurulmasına yardımcı oluyor. Bu konuda faydalı bir uygulamaya öncülük ettiğim için yeni bir model olan Serkan Çağrı ortaya çıktı. Bu da beni ve ülkemi mutlu eden bir gelişmedir. Kendimi oldukça iyi hissediyorum.
Dünyada klarnet alanında beğendiğiniz müzisyenler kimlerdir?
Vassilis Saleas, Ivo Papasov, Sabine Meyer, Martin Fröst, Sharon Kam , Anat kohen
BESTECİLER ESKİSİ KADAR ÜRETKEN DEĞİLLER
Türkiye’de müzik piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz? İyi eserler üretiliyor mu? Yeni ve kaliteli sanatçılar müzik piyasasına giriyor mu? Yoksa bu alanda yeterli bir gelişim yok mu?
Gelişen teknolojiler karsısında müzik piyasası son dönemde yeni bir yapılanma dönemi yaşanıyor. Bu da yapılan islerin ve izlenen yolun hem sanatçı hem de yapımcı açısından seklini değiştirdi. Artık pek çok sanatçı kendi yapımcılığını yapıyor. Besteci ve yorumcular bu değişim sürecinde eskisi kadar üretken değiller. Popüler parçaların sayısı gün geçtikçe azalıyor. Ürettikleriyle ayakta durabilen sanatçı sayısı maalesef az. Yeni besteci ve üreticilere ihtiyaç var. İnanıyorum ki gün geçtikçe sektörümüz daha da güçlenecek. Ancak su an dediğim gibi yeni bir süreçten geçiyoruz.
MÜZİSYENDE ARANAN EN BÜYÜK ÖZELLİK; İYİ İNSAN OLMAK
Ülkemizde son yıllarda klarnet tutkusu birçok insanda geniş bir noktaya geldi ve birçok insan klarnet çalma hevesiyle yanıp tutuşuyor. Siz klarnet çalmak isteyen gençlere, özellikle bu tutkusu yüksek olanlara ne tavsiye edersiniz? Bu sanata ilgi duyan gençlere neler önerirsiniz?
Ben müziğe heves eden ve tutkuyla yaklaşan herkese sunu tavsiye ediyorum; gerçekten seviyorsanız sevginize inenin ve yepyeni hayallere kapılıp başarmak için çabalayın. Siz inanırsanız herkes inanır. Hangi işi yaparsanız yapın sevgiyle ve tutkuyla bağlanıp yeni kesif ve farklılıklar yarattığınızda bundan mutluluk duyacaksınız. Eğer yasadıklarınızdan tüm insanlık mutlu oluyorsa bu da mesleğinizin sunduğu en mükemmel duygudur. Mutlaka donanım sahibi olmak ve değişik bakış açıları geliştirebilmek şarttır. Eğitim ve pratik önemlidir. Gözlemlemek ve geliştirmek gereklidir. Sadece iyi çalıyor olmak yetmez en basta iyi bir insan olmak aranan en büyük özelliktir müzisyende.
On5yirmi5.com