Romanyalı ünlü pan flüt sanatçısı Gheorghe Zamfir, beş konserlik mini bir turne için Türkiye’ye geldi. Öğrencisi Aydın Yavaş’la birlikte iki CD’lik bir albüm üzerinde çalışan Zamfir, yüzlerce yıllık hikâyelere ve dünyanın en zengin halk müziği geleneklerine sahip olan Türk dinleyicisinin yeniliklere açık olduğunu söylüyor.
Dünyanın en mütevazı insanlarından biri… Günlük hayatta karşılaştığınızda ne albümlerinin milyonlarca sattığını ne de çaldığı enstrümanın tarihinde kalıcı bir iz bıraktığını tahmin edebilirsiniz. Romanyalı pan flüt virtüözü Gheorghe Zamfir, sahneye çıktığında ise adeta bir sihirbaza dönüşüyor. Zamfir, beş konserlik mini bir turne için Türkiye’ye geldi. Konserlerine 9 Şubat’ta Bodrum’da başlayan sanatçı, 11 Şubat’ta da Ankara’da sahneye çıktı. 13 Şubat’ta İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 15 Şubat’ta ise Eskişehir’de çalacak.
Gheorghe Zamfir, pan flütü 56 yıl önce, 14 yaşındayken radyoda keşfetmiş. Daha sonra Bükreş’te müzik eğitimi veren bir liseye başlamış. İlgilendiği pek çok farklı müzik tarzı arasında Zamfir’in sanat hayatına en çok etki eden klasik müzik olmuş. Okulda piyano eğitimi gördüğünü söyleyen sanatçı, "Akordeon, opera ve senfoni yönetimi eğitimi de aldım. Başta Romanya müziği olmak üzere oda müziği ve barok müziğini severim. Balkan, Sırp, Bulgar ve Türk müziğini de seviyorum." diye ekliyor.
Hayranları muhakkak duymuşlardır; Zamfir ve Türk öğrencilerinden Aydın Yavaş uzun süredir bir albüm üzerinde çalışıyorlar. Aydın ile olan birlikteliklerinin on yıldan fazla süredir devam ettiği bilgisini veren Zamfir şöyle devam ediyor: "Pan flüde âşık olduğunu söyledi ve beni Romanya’da ziyaret etti. Ona iki yıl boyunca uzmanlaşma dersleri verdim. İnanılmaz yetenekliydi." Aydın Yavaş, Zamfir’e özel tarzda bir albüm yapmayı teklif eder. "Aydın, tango için özel pan flüt soloları bestelememi rica etti. Beş yıl öncesinde birkaç tane bestelemiştim ama tamamen unutmuştum. Bir gün Aydın’dan bir telefon aldım. Bana ‘Maestro, tangolarını hatırlıyor musun? Onlara hemen ihtiyacım var’ dedi." diyerek anlatıyor bu projeyi Zamfir. Projeleri biri başka bir bestekârın tangolarından diğeri Zamfir’in bestelerinden oluşan iki CD’li bir albüm hazırlamak. Haziran ayında çıkacak albümün özellikle Türkiye için çok ilginç bir proje olacağını belirtiyor Zamfir.
Gerçekleştirmekte oldukları projenin bir diğer önemli yönü ise iki pan flüt virtüözünün ortak çalışması olması. Gheorghe Zamfir, albümün, ikisi için de bir ilk olduğuna dikkat çekiyor: "Hayatım boyunca pek çok farklı türde müziğin kaydını yaptım fakat bu herkes için sürpriz olacak. Bu tarz bir müziğe dinleyicilerin nasıl tepki vereceğini hem çok merak ediyorum hem de bu beni çok heyecanlandırıyor."
Zamfir, Türkiye’de pek çok konser verdiği için Türk dinleyicisine yabancı değil. Yine de bu turne kendisi için yeni bir tecrübe. "Daha önce bu tip bir turne için buraya gelmemiştim." diyor ve ekliyor: "Sadece İstanbul’da ve Antalya’da tek konserler vermek için gelmiştim. Hiçbir zaman aynı tarz müzik çalmamıştım. Konserlerde rock müziği, pop veya halk müziği sundum. İlk defa Türkiye’de turne yapıyorum ve dinleyiciden alacağım tepkiyi çok merak ediyorum."
Zamfir Türk dinleyicisinin yeniliklere çok hızlı uyum sağladığını biliyor. "Türk dinleyicisi çok açık ve zeki. Çünkü yüzlerce yıllık hikâyelere ve dünyanın en zengin halk müziği geleneklerine sahipsiniz." diyor önceki projelerinde Anadolu Ateşi Dans Grubu’nun sanat yönetmeni Mustafa Erdoğan ile beraber çalışmış olan Zamfir: "Eski halk müziği açısından burası dünyanın en zengin yeri. 6-7 yaşımdan beri Türk halk müziği dinliyorum. Radyomu açıp Türk müziklerini duyunca inanılmaz heyecanlanırdım. Türk halk müziğinin ne kadar zengin olduğunu hayal dahi edemezsiniz."
‘Yüreğinizde, Aklınızda Allah var ise…’
Zamfir, müzik kariyerinde 200’den fazla albüm çıkarmış bir sanatçı. Bu başarının ardındaki sırrı ise, "Eğer yüreğinizde, aklınızda Allah var ise hemen ilham alıp, hızlanan bir araba gibi seri bir şekilde yazıyorsunuz. Ne zaman elime kalemimi alsam ilham geliyor ve inanılmaz bir hızla yazıyorum." diyerek açıklıyor. Böylece eşzamanlı olarak çeşitli projelerde çalışabiliyor. Şu anda Drakula’nın hayatıyla ilgili bir opera yazıyor. Aynı zamanda keman, pan flüt ve klarnet için senfoni ve konçertolar besteliyor.
Zamfir ile ilgili ilginç bir detay ise insani konulardaki hassasiyeti. Kırsal bir bölgede yaşayan Zamfir, otuz tane köpeğe bakıyor. Romanya’da sokaklarda terk edilmiş çok sayıda köpek olduğunu söyleyen Zamfir, "Çok korkunç, kimse bu zavallı hayvanlarla ilgilenmiyor. Ben çok hassas bir insanım. Sokakta hasta, terk edilmiş ve aç köpekleri görünce yanıma alıp onlarla ilgileniyorum." diyor.
Zaman