Afrika, Avrupa ve dünyanın diğer bölgelerinden 80 müzisyeni taşıyan Afrika Ekspresi treni son durağı Londra’ya vardı.
BBC Afrika da dahil yolculukları boyunca müzisyenlere eşlik eden herkes, turun olağanüstü bir deneyim olduğunu söyledi.
Tur, Olimpiyat ve Paralimpiyat oyunlarını kutlamak amacıyla başlatılan Londra 2012 festivalinin bir parçasıydı.
Afrika’dan Baaba Maal, Rokia Traore, Amadou Bagayoko ve Tony Allen gibi ünlü müzisyenler katıldı.
Onların yanısıra, Damon Albarn, John Paul Jones, Carl Barat ve Nick Zinner, ABD’li rapçilerden M1 (Dead Prez) ve Kano’nun da aralarında olduğu bir grup genç müzisyen, Ghana’dan M.anifest, Güney Afrika’dan Thandiswa ve Spoek Mathambo da tura katılanlar arasındaydı.
İngiltere’den katılanlar arasında Rizzle Kicks, Afrikan Boy, Martina Topley-Bird, Kyla La Grange, Reeps One, Pauli the PSM ve Londra’da yaşayan Etiyopyalı grup Krar Collective, ve Tanzanyalı Mim Süleyman da vardı.
Blur ve Gorillaz müzik gruplarının liderlerinden ve Afrika Ekspresi’nin kurucularından Albarn, BBC’ye yaptığı açıklamada bu turun kendisi için ""büyülü bir deneyim" olduğunu söyledi.
Albarn, "Küçükken Noel hediyesi olarak Afrika ritm ve seslerinden oluşan bir antoloji almıştım. Belki benim için herşeyin başladığı yer orası" dedi.
Afrika müziğine karşı erken yaşlarda başlayan bu sevgi hiçbir zaman değişmedi ve altı yıl önce Albarn ve Afrika müziğine hayran yapımcı Stephen Budd ve Independent gazetesinin eski editörlerinden gazeteci Ian Birrell, Afrika Ekspresi’ni başlattılar.
Grup, İngiltereli bir grup müzisyeni alarak Mali’ye gittiler ve orada Toumani Diabate ve Salif Keita ile çaldılar.
Bir yıl sonra bu müzisyenlerin çoğu İngiltere’deki Glastonbury Festivali’nde çaldı. Proje daha sonra Nijerya, Kongo ve Etiyopya’ya gezilerle devam etti.
Müzik ve fikir paylaşımı
Katılan sanatçılar için, Afrika Ekspresi işbirliği yapmak, müzik ve fikir paylaşmak için adeta bir labaratuar işlevi gördü.
Farklı gruplardan ve ülkelerden müzisyenler bütün günlerini vagonlardan birinde sıkışık bir şekilde geçirdiler.
Burada Damon Albarn, dünyanın en iyi bateristlerinden Nijeryalı Tony Allen ile birlikte çaldı ve Kinshasa’dan Okwess International müzik grubundan genç bir perküsyoncu Alberto Mapoto, araya girip Allen’dan biraz da kendisi çalmak için izin istedi.
Bu hareket, neredeyse bir günah gibi görülebilirdi ancak bu yolculuğun bütün anlamı engelleri aşmak ve yeni alanlar yaratmaktı.
Genç ya da yaşlı, ünlü ya da yeni, Bamako’dan ya da Brooklyn’den, müzisyenlerin tamamı orada eşitti.
Cuma gecesi, Mısırlı hip hop üçlüsü Arabian Knightz grubundan MC Kareem Rush, turun son konserlerinden birinin verildiği Bristol’da sahne arkasında dinlenirken, tur organizatörleri onu, idolllerinden biri olan ve o sırada bir grup müzisyenle Led Zeppelin’in Keşmir şarkısını doğaçlama çalan
John Paul Jones’a katılmaya çağırdı.
Genç müzisyen "Bunu yaşadığıma inanamıyorum. Bazen insanlar sahnede birlikte çalmadan önce haftalarca prova yaparlar. Biz de burada bunu yaptık" dedi.
John Paul Jones, Keşmir şarkısının yarı Afrikalı, yarı küresel versiyonunu "çok ilginç ve iyi" bulduğunu söyledi.
BBC Afrika’ya yaptığı açıklamada Jones "ortamda enerji doluydu, bu da zihninizi açık tutuyor. Herkes burada olduğu için çok mutlu. Sadece müzik, çok eğlenceli" dedi.
İngiltere turu
Tren, Londra’ya varmadan önce, müzisyenleri İngiltere’de Milton Keynes, Stoke-on-Trent, Leeds, Middlesbrough, Glasgow, Manchester, Crewe, Cardiff ve Bristol – şehirlerine de götürdü.
Bu ilginç tren istasyonlarda durduğunda ve içinden bu harika müzisyenler indiğinde, insanların yüzlerindeki ifade görülmeye değerdi.
Müzisyenler okullarda, toplum merkezlerinde, parklarda ve diğer alanlarda birçok etkinliğe katıldılar.
Birçok kişi bu turla ilk defa Afrika müziği ile tanıştı. Glasgow’da iki genç kız alana İngiltere’den genç rapçileri görmeye gittiklerini ancak Afrika müziğinden çok etkilendiklerini söyledi.
Onları gördüğümüzde konser alanında bir tabelaya sevdikleri Afrikalı müzisyenlerin isimlerini yazıyorlardı.
Afrika Ekspresi’inin kurucularından Ian Birell "Her gece birbirinden farklı bir şekilde muhteşem geçti. Katılan müzisyenlerin yetenekleri inanılmazdı. Birlikte çalmak, söylemek ya da fikirlerini paylaşmak için biraraya gelmeleri çok ilham vericiydi" dedi.
Tren, King’s Cross istasyonuna yaklaşırken, sanatçılar birbirleriyle kucaklaşıp, iletişim bilgilerini alıyorlardı.
Genç müzisyenlerin bir kısmı BBC’ye bu turun hayatlarını değiştirdiğini söyledi. Bazıları albümleri için birlikte çalışmak ya da birlikte Afrika’ya gitmek gibi planlar yapmaya başladılar bile.
Afrika Ekspresi son durağına ulaşmış olabilir ancak projenin yarattığı mükemmel enerji daha uzun süre devam edecek.
Turu adım adım izlemek için, yüzlerce fotoğrafın yer aldığı BBC Afrika bölümünün facebook sayfasını ziyaret edin. Önümüzdeki birkaç gün içinde tur sırasında kaydedilen videolarda sayfaya yüklenecek.
BBC Türkçe