Avrupa Nükleer Araştırma Merkezine (CERN) dünyada kabul edilen ilk tıp öğrencisi Ahmet Serdar Mutluer, yürüttüğü çalışmanın sinir hücreleri arasındaki iletişim, sinyal iletimi ve beynin çalışma mekanizmasının anlaşılması konusunda dünyada büyük bir adım olacağını söyledi.
Kurulduğu 1954’ten beri yüksek enerji fiziği alanındaki çalışmalarıyla bilime önemli katıklar sunan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinin ilk tıp fakültesi öğrencisi araştırmacısı Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Ahmet Serdar Mutluer, İleri Fikirler Oluşturma Departmanında kendisine tahsis edilen özel bir ofiste çalışmalarına başladı.
Mutluer, yaptığı açıklamada, CERN’deki ilk haftasının çok yoğun ve neredeyse uykusuz biçimde bilimsel çalışmalarla geçtiğini söyledi.
Çocukluğundan beri kurduğu hayallerin gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Mutluer, CERN Sinir Bilimleri Yöneticisi Prof. Renaud Blaise Jolivet ile çalışma fırsatı bulmasının kendisi için önemli bir ayrıcalık olduğunu belirtti.
CERN’de araştırma imkanı elde etmesinin gerçekten büyük bir mutluluk olduğunu dile getiren Mutluer, ‘Benim için gerçekten eşsiz bir fırsat oldu. Gerçekten rüya gibi bir ortam.’ dedi.
Dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarına sahip İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan CERN’e ilişkin ilk hafta gözlemlerini ise Mutluer, şöyle tarif etti:
‘Herkesin faal olarak bilim ürettiği kocaman bir şehir hayal edin. İnsanların her vakitte keyifle ve heyecanla yaptıkları çalışmalardan bahsettiği ve çevrenizdeki fiziksel ortamın tamamen size özel olarak, üretkenliğinizi ve performansınız artıracak şekilde dizayn edildiği bir şehir düşünün. İşte burası öyle bir yer.’
Burada sinir sisteminde sinyal iletim mekanizmasının matematiksel ve bilgisayar modellemesi üzerine çalışmalar yürüttüğünü anımsatan Mutluer, çalışmalarına ilişkin şunları anlattı:
‘İlk hafta itibarıyla ‘integrate and fire neuron model’ yani sinir hücrelerinin sinyal oluşturma ve entegrasyon mekanizmasının matematiksel ve bilgisayar modellemesi çalışmasını tamamladım. Önümüzdeki günlerde ise sinir hücrelerindeki sinyal iletiminin mekanizmasının en iyi bir şekilde modelleyen Hodgkin ve Huxley matematik denklemi üzerine bir bilgisayar modellemesi oluşturacağım. En nihayetinde de sinir hücreleri arasındaki sinyal iletimi ve mekanizmasını ortaya koyan bir bilgisayar modellemesi oluşturacağım. Çalışmam sinir hücreleri arasındaki iletişim, sinyal iletimi ve beynin çalışma mekanizmasının anlaşılması konusunda dünyada büyük bir adım olacak.’
Türkiye’deki çalışmalarının tıp eğitiminin yanı sıra matematik, fizik ve bilgisayar bilimleri alanlarında olduğunu aktaran Mutluer, multidisipliner çalışma prensibinin kendisine CERN’deki çalışmalarında önemli avantajlar sağladığını vurguladı.
Bilimsel kariyeri için buradaki çalışmaların önemine dikkati çeken Mutluer, hedefleriyle ilgili ‘Türkiye’yi bilim alanında temsil etme sorumluluğu bilinciyle çalışmalara ve projelere devam edeceğim.’ ifadesini kullandı.
Mutluer’i, CERN’e gitmeden önce Başbakan Binali Yıldırım telefonla arayarak tebrik etmiş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü de makamında kabul etmişti.