Ali Baba’nın Çiftliği Facebook’ta

İnternet
Çoğumuz ‘Ali Baba’nın Çiftliği’ şarkısı sayesinde hayvanları tanıdık, nasıl ses çıkardığını öğrendik. Şimdi o çiftlik Facebook’ta… Günümüz çocukları ise çiftçiliği ve hay...
EMOJİLE

Çoğumuz ‘Ali Baba’nın Çiftliği’ şarkısı sayesinde hayvanları tanıdık, nasıl ses çıkardığını öğrendik. Şimdi o çiftlik Facebook’ta… Günümüz çocukları ise çiftçiliği ve hayvanları Facebook‘taki sanal farmville oyunu sayesinde tanıyor. Sadece çocuklar olsa iyi. Bir sosyal paylaşım ağı oyunu olan farmville‘nin her yaştan ve meslekten müptelası var.

Zaman gazetesinin haberine göre, sanal tarlaları mausunuzun yardımıyla çapalıyor, fasulye, patlıcan veya buğday ekiyor, tohumuna göre 4 saat, 1 gün veya 4 gün bekliyorsunuz. Yetişince topluyor, satıyorsunuz. Kazandığınız paralarla ister inek, ister yeni ve daha değerli tohum alıyorsunuz. Daha çok kazanınca evinizi yeniliyor, hatta eşe-dosta koyun, at hediye edebiliyorsunuz. Daha çok ilerlemek için çiftliğinize komşular edinmelisiniz. Farmville, böylesine ilginç ve içinizdeki bastırılmış çiftçilik hevesini gün yüzüne çıkartan bir oyun.

Hanım yazarın çiftliği

Ne vurdulu kırdılı savaş oyunları, ne Avatar… Asıl farmville dünyayı kasıp kavuruyor. 7 ay gibi kısa bir sürede 74 milyon üyesi olmuş. İşin ilginç yanı bu zamana kadar hiçbir oyuna nasip olmayacak ilgili profili var: Üniversite hocaları, yazarlar… Koca koca insanlar sanal meyvelerini topluyor, ineklerini sağıyor. Haber için üniversite hocalarını ikna edemedik, ama sinema yazarı Sevin Okyay göğsünü gere gere konuşuyor. Zaten Radikal gazetesindeki köşesinden aylar önce ilan etti farmville bağımlılığını. Okyay, oyunun kısa bir sürede popüler olmasına dair şunları söylüyor: "Popülerlik nereden geliyor, sebebi nedir, bilemiyorum. İnsanlar şehirden bıktı, canlarını köylere atmak istiyor desek, en azından benim için böyle bir şey geçerli değil." Bilgisayar oyunlarını seven Okyay’a yakın çevresi ‘hanım ağa’ lakabını takmış.

Yeşim Yalçın Yamantürk, her üç lafından birinin sanal çiftlik oyunu olduğunu söylüyor. Yamantürk’e göre şehirden ve konforundan uzaklaşmadan çiftlik sahibi olabilmek, tarla ekebilmek onun için oyunun avantajları.

Klavye delikanlısı sanal çiftçi olursa

Esma ve Munib Aysal çifti, farmville oyununun karı-koca müptelası. Munib bey, oyuna çok eskiden başladığını söylüyor. "Oyunu yapan Zynga firması henüz site bile kurmamıştı." diyor. 2009 haziranından söz ediyor. Bu söz, sanal âlem insanının zamanı nasıl tükettiğine iyi bir örnek. Çiftlik oyununun hızla yayılmasının sebebi olarak oyunun kişiyi sosyalliğe zorlamasını gösteriyor. İlerlemek için komşuya ihtiyacınız var çünkü. Aysal çifti daha önce de başka oyunlara hastalık derecesinde kapılmış. Oyunları "postmodern bir hastalık" olarak değerlendiriyor ve ekliyorlar: "Zaman, insanın yitirmemesi gereken en değerli hazinesi. Ama bu oyunlar kendini kaybedercesine bilgisayar başına kilitliyor insanı."

Munib Aysal, 2001 yılından beri çıkan her oyunu oynadığını ve bu sayede binlerce insan tanıdığını söylüyor. "Online oyunlar Türk insanına yaramıyor. Eksik kaldığı birçok yanını burada tatmin ediyor. Klavye delikanlısı sanal âlemin Polat Alemdar’ı oluyor." Anlayacağınız sanal oyunların klavye delikanlıları, farmville ile çiftçiliğe sardı.

Uğur Delal Kılıç ise 4 yaşındaki oğluyla birlikte sanal çiftliğini işletiyor. Gerçek hayatta da 6 metrekarelik bir bahçesi varmış. Yaza doğru marul, maydanoz ekiyormuş, ama daha fazlasını yapamayacağını düşünüyor. Sanal çiftçiliği daha zevkli buluyor. Stresini atıyormuş. Panikatak hastası olduğunu söyleyen Kılıç, gününü oyuna göre planlıyormuş. Diğer bilgisayar oyunlarının daha çok 10-13 yaşındaki çocukların ilgisini çekerken farmvillenin her yaştan insan arasında yaygınlaşmasını ilginç buluyor. g.baki@zaman.com.tr

Sanalını bırak Deniz, gerçeğine bak

Deniz Dereli, sanal çiftlik müptelalarından. Eşi işten gelene kadar ekinlerini ekiyor, toplanacakları topluyor, ineklerini sağıyor… Çiftlikte işlerini hala yola koyuyor, sonra da gerçek dünyaya dönüyor. Çünkü eşi bu oyundan hiç hazzetmiyor. Sanalıyla uğraşacağına evlerinin önündeki bahçeyle ilgilenmesini istiyormuş. "Hiç olmazsa organik bir şeyler yeriz." diyormuş. Dereli için baştaki heyecan kalmamış. Ama sanal da olsa böyle bir çiftliğe sahip olmak, hayvanların sesini duymak onu rahatlatıyormuş.

Oyunun dört hilesi var

Memory Center’dan uzman Dr. Gökben Hızlı Sayar, oyuna tüm dünyada farklı kültürlerden milyonlarca kişinin uzun zaman ayırmasının hem ekonomistlerin hem de psikoloji dünyasının ilgisini çektiğini söylüyor ve "Takipteyiz" diyor. İşte bu yoğun ilgiden dolayı oyunu geliştiren Zynga yazılım firması birçok sosyal ağ oyunlarını daha piyasaya sürdü. Sayar, sosyal ağ oyunlarını diğerlerinden ayrı tutuyor. Bu denli popüler olmasını ise psikolojik hileler yapmalarına bağlıyor. Birinci hile insanoğlunun içindeki biriktirme, eksik olanı tamamlama isteğine hitap etmesi. İkinci hile; oyunun içinde sosyalleşme şartının olması, komşu sayın artıyorsa ilerleyebilirsin. Üçüncü hilesi; zaman eşlenik yapısı. Yani gece gündüz siz hayatınızı yaşarken oyunda sizinle birlikte yaşıyor, gelişiyor. Dördüncü hile oyunun kişiselleşebilmesi. Yani kendi tarzınızı yansıtabiliyorsunuz. Ödül de bağımlılığı ve ilgiyi artırıyor. Sayar, ticari sektörün bu oyunun başarısından pay çıkarması gerektiği kanısında.