Journal Science’ta yayınlanan bir araştırma 2007’ye gelindiğinde dünyada depolanan verinin 295 eksabayt’a ulaştığını hesapladı. Yani, ortalama kapasiteli 1,2 milyar hard diske eşdeğer.
Araştırmanın yürütücüsü Güney Kaliforniya Üniversitesinden Dr. Martin Hilbert BBC’ye verdiği demeçte "Bütün bu bilgiyi kitaplara aktarsak, bütün ABD ya da Çin’i kaplayacak sayıda kitaba ulaşırız" dedi.
Aynı miktarda bilginin CD’lere depolanması durumunda ise aya kadar uzanan bir disk yığını ile karşılaşırız diyor araştırmacılar.
Araştırmayı yürüten bilim insanları hesaplamayı, 1986-2007 yılları arasında 60 analog ve dijital teknolojik araçta depolanan veriyi dikkate alarak yaptı. Bu depolama araçları içinde sabit sürücüler, floppy diskler, x-ray filmleri hatta kredi kartlarındaki mikro çipler de var.
2000’de depolanan bilginin yüzde 75’inin video kaset gibi analog formatayken, 2007’lere gelindiğinde yüzde 94’ünün artık dijital formatta olduğu görüldü.
Küresel çapta yapılan araştırma başka sonuçlar da ortaya koyuyor; Dünya’da hergün iki zetabayt boyutunda radyo/televizyon verisi yayınlanıyor (bir zetabayt ise 1000 ekzabayt). Bu da günde kişi başına 175 gazete dolusu bilgi demek.
Bilgi işlemede en hızlı büyüyen alan kompütasyon. 20 yıl içinde küresel kompütasyon kapasitesi her yıl yüzde 58 büyümüş araştırmaya göre.
Zikredilen sayıların büyüklüğüne rağmen hala doğanın bilgi işleme ve depolama kapasitesinin oldukça gerisindeyiz diyor Hilbert. "İnsan DNA’sı tek bir bedene bizim teknolojik araçlarımızla depoladığımızdan yaklaşık 300 kat daha fazla bilgi depolayabiliyor."
"Dijital devrimde" her şey toz pembe değil üstelik. Araştırma fakir ile zengin ülkeler arasındaki "dijital uçurumun" arttığını gösteriyor. Bilgisayarların ve mobil telefonların yayılmasına karşın, bilgiyi işleme kapasitesi giderek çok daha eşitsiz hale geliyor.
2002’de gelişmiş ülkelerdeki insanlar gelişmekte olanlara göre sekiz kat daha fazla bilgi taşıma kapasitesine sahipken, sadece 5 yıl gibi kısa bir süre sonra 2007’de aradaki uçurum ikiye katlanarak 15 kata çıkmış
İyilikgüzellik