Bu Bulut Sizi Takip Ediyor

İnternet
Hangi dosyanın hangi bilgisayar veya bellekte olduğunu unutma, en son güncellenmiş halinin hangisinde olduğunu hatırlayamama, daha da beteri belleğin silinmesi, bozulması, kaybolması vs. gibi riskler ...
EMOJİLE

Hangi dosyanın hangi bilgisayar veya bellekte olduğunu unutma, en son güncellenmiş halinin hangisinde olduğunu hatırlayamama, daha da beteri belleğin silinmesi, bozulması, kaybolması vs. gibi riskler özellikle iş hayatımızda arzu etmediğimiz komplikasyonlara yol açabiliyor.

Şahsen toplantılara sıkı hazırlanan biri olmama karşın, gerekli dosyaları iş bilgisayarımdan belleğe veya laptopuma kopyalamayı unuttuğum durumlar az değil. Mobilite olanakları arttıkça bulut bilişimin depolama servislerindeki gelişmeler bu ıstırabımıza çare olabiliyor artık. Üstelik bu dosyaları istediğimiz kullanıcılarla, nerede olursak olalımi, hızlıca paylaşma kolaylığına da kavuştuk. Harici bellekleri artık çoğunlukla film, müzik ve e-kitap dosyalarımı sakladığım bir depo olarak kullanıyorum. Gerisi için bulut tek tercihim. Kendi kullandıklarımı isimlendirmeden, halen en kullanışlı olduğunu düşündüğüm beş bulut depolama servisini sizlerle paylaşmak istedim. Siz kendinize uygun olanı seçin.

DROPBOX
Son zamanların en popüler, en kullanıcı dostu ve çok platformlu servisi. Kullanıcı başına 2GB’lik ücretsiz alan sağlıyor. Bu kapasite, yüzlerce dosyayla dolaşması gerekmeyenler için oldukça yeterli. Dropbox uygulaması yüklü bilgisayarınıza kaydettiğiniz dosya, yazılımın yüklü olduğu diğer cihazlarınızla anında senkronize oluyor. Başka deyişle, örneğin ev bilgisarınızda Dropbox’a kaydettiğiniz dosyayı, laptop, tablet bilgisayar ve akıllı telefonunuzdaki Dropbox klasöründe buluyorsunuz. Gezgin haldeyken laptopunuzda Dropbox’a attığınız gezi fotoğraflarınızı, laptopunuza bir haller olması durumunda evdekinde de bulabiliyor olmak büyük rahatlık. Ayrıca belirli dosyaları istediğiniz kullanıcının erişimine hemen açabiliyor, servisi iPhone, Android ve Blackberry uygulamaları aracılığıyla her türlü platformda kullanabiliyorsunuz. Kullanımı çok kolay olan servisin tek üzücü tarafı, ücretli servislerin pek de hesaplı görünmemesi. 50GB kapasiteli paket aylık 9.99, 100GB olanı da 19.99 dolar.

MOBILEME
PC desteği olsa da büyük çoğunlukla Mac, iPhone ve iPad kullanıcılarının tercih ettiği servis, e-posta, dosya, adres defteri ve ajanda kayıtlarınızı hızlıca senkronize ediyor. Resim ve videolarınızı online olarak şık arayüzde görüp istediğiniz kişiyle hızlıca paylaşabiliyorsunuz. MobileMe hesabınızı kullandığınız iPhone’unuz kaybolursa veya istemediğiniz ellere geçerse, sistem cihazı takip edip içindeki dosyalarınızı siliyor. 60 günlük deneme süresi bulunan servisi sürekli kullanmak isterseniz, yıllık 99 dolar ödemeniz gerek. Buna 20GB bileşik depolama alanı ve aylık 200GB dosya transfer limiti dahil. Bir de yıllık 149 dolar bedelli, 4 ayrı kullanıcıyı ekleyebildiğiniz ama aynı bellek kapasitesi sunan aile pakedi bulunuyor. Tüm bilgisayar, tablet ve telefonlarınız Apple değilse, pek de tercih edilebilir olduğunu düşünmüyorum. Geçen yıl meydana gelen ve yaklaşık 1 ay süreyle pek çok hesap sahibinin e-posta ve diğer dosyalarına erişimini koparan arızayı, ve o sıralar Steve Jobs’ın “MobileMe, Apple standartlarına uygun değil’ yorumunu hatırlayınca hevesim daha da kırılıyor açıkçası.

GOOGLE DOCS
Uzunca süre en yaygın kullanıcı kitlesine sahip olacağını düşündüğüm sistem, hem basit arayüzü hem de 20Gb alan için yıllık 4.99 dolarlık ücretiyle oldukça kelepir ve kullanışlı. Gerçi bizim gibi, gerekli uzmanlık ve bilgiye sahip olmayan devlet kurumlarının keyfi şekilde IP adresi engelleyebildiği ülkelerde arada bir kesintiye uğrasa da (bkz. yıllar süren YouTube fiyaskosu), liste başı olmayı sürdürecek. Arayüz tasarımından çok şey beklememek lazım; sıkıcı ve basit bir e-posta kutusu görünümündeki tasarım, bir yandan da kolay ve hızlı kullanımın garantisi aslında. Hiç kullanmamış biri bile, en azından bilgisayarındaki klasör sisteminin nasıl çalıştığını biliyorsa, bunu da rahatlıkla kullanacaktır. Foto ve video galerisi de oldukça sade; Flash oynatıcılı video galerisi YouTube’a benzer basit bir liste görünümüne sahip. Elbette Gmail senkronizasyonu sayesinde, buluttaki tüm dosyalarınızı adres defterinizdekilerle sadece birkaç tıkla paylaşabiliyorsunuz. Sonuç olarak arayüzü pek keyifli değil ama hem ucuz hem de kolay kullanımlı.

SUGARSYNC
Yeni servislerin en eğlenceli olanlarından biri. Dropbox veya Google Docs’tan temel farklılığı farklı pek özelliği yok ancak multimedyaya diğerlerine göre daha önem verir gibi görünüyor. Resim dosyalarını hoş bir galeri formatında göstermesi, yerleşik medya oynatıcısı, sosyal ağlara doğrudan gönderim yapabilmek, müziğinizi diğer SugarSync yükli cihazlarınıza stream edip dinletebilmek ve tüm bunları güzel bir arayüz üzerinden kullandırmak, servisi kısa sürede popüler kılacaktır. Windows, WinMo, Windows Phone 7, iOS, Blackberry ve Android platformlarınca destekleniyor. 5GB kotalı ‘ücretsiz’ paket yeterli gelmiyorsa, aylık 4,99 dolar bedelli 30GB, 9.99 dolara  60GB veya 14,99 dolara 100 GB paketlerinden birini seçebilirsiniz. Google Docs’a kıyasla biraz tuzlu ama ‘bulutum güzel görünsün’ diyorsanız sevebilirsiniz.

Yenimedyaduzeni.com