İktidarların yüzyıllardır süre gelen hitap mecralarına artık sosyal medya da eklendi. Sosyal medya uzmanı Richard Stacy politik liderlere yeni stratejiler geliştirmelerini öneriyor.
Kurumsal iletişim, sosyal medya ve kriz yönetimi… Richard Stacy’nin uzmanlık alanı bunlar. Bilişim devi IBM, Avrupa Birliği Uzay Ajansı ve Avrupa Komisyonu gibi pek çok kuruma danışmanlık yapmış biri. Son dönemde yaptığı sosyal medya ve strateji çalışmalarından en öne çıkan söylemlerinden biri; birebir ve çok taraflı iletişim üzerine. Markalara ve marka isimlere “Sosyal medyada kendi kendine konuşmanız, tek başına etkileyici değil” diyor Stacy ve seçim kampanyalarında sosyal medyada da rekabet içine giren liderlere bir tavsiyede bulunuyor: “Rakibinin yüzüne söyleyemeyeceğini, sosyal medyada da söyleme”
Doğru iletişim ile kitlelere ulaşmak; halkına ulaşmak sadece ünlüler, firmalar için değil, politik liderler için de bir meziyet. Yüzyıllardır süre gelen iktidarların hitap yöntemlerinde artık sosyal medyanın da yeri var. Örneğin ABD Başkanı Barack Obama en güçlü sosyal medya kampanyalarını yaratan lider. Ülkemizde de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek sosyal medyada fark yaratan liderler arasında.
Liderler, marka isimler sosyal medyayı nasıl etkili kullanmayı başabilirler ve bu yeni mecraya nasıl uyum sağlayabilirler?
Politik liderlerin de internette yeni iletişim aracı Twitter. Facebook’tan daha etkili bir alan onlar için. Sizce geleneksel medya araçlarında da çokça bilinen bu isimler Twitter’ı nasıl kullanmalı?
Öncelikle Twitter’ın bir araç olduğunu unutmamaları gerekiyor. Kitlelerle buluşmak için, bir diğer yeni araç sadece. Aslında ne Twitter ne de Facebook için de belirli kurallar olmasa da, sadece tek kural söyleyebilirim, neyi önplana çıkarmak istediğiniz ile ilgisi önemli. Günlük hayatta bir politik liderin stratejisi neyse, bunu sosyal medyada da uygulamalı, aynı özelliğini önplana çıkarmalı.
Eğer kişisel yönlerini daha önplana çıkarmak istiyorlarsa, iç seslerini daha çok dinleyip evet bunları paylaşabilirler ya da sadece o an nerede bulunduklarını ve ne yaptıklarını yayınlamak için de kullanabilirler. Buna göre de kendilerinin mi, yoksa bir yardımcının mı kendileri yerine bildiri atmalarına karar verebilirler. Bu bir istikrar sağlar, takip edenler de ne tür bildiriler ile karşılaşacağını bilebilir.
Benim birçok politikacıya benim tavsiye ettiğim şu:
Gördüğüm kadarıyla çoğu sıradan bir kullanıcı gibi davranıyor Twitter’da. Profesyonel olarak eksikler. En önemlisi kendilerini takip edenleri dinlemeyi bilmeliler, çünkü burası onların birebir iletişim halinde olabilecekleri bir mecra. Hiçbir takipçiyle konuşmamak da bir seçenek ama, bir soruya ya da yoruma cevap veriyorlarsa, hepsine cevap vermeliler. Önemli olan politikacıların sosyal medyada ne söyledikleri değil, çünkü genelde diğer mecralarda ne söyledilerse benzerlerini burada söylüyorlar. Ama bir kullanıcıya cevap vermeniz, işte bu yeni oluyor. Onlarla iletişime geçmeniz kullanıcı için artı değer oluyor. Yani bir politikacı sosyal medyada varsa, orada kendisine yazılan yorumlar ve sorulardan haberdar olmalı. Bunları takip edebilmeli. “İletişimi paylaşmak”… Bunu yapabiliyorlarsa, sosyal medyada başarılı olurlar.
Bir politikacı sosyal medyada ne yapmamalı, bize bu konuda vereceğiniz taktik ne olur?
Çok basit bir hata örneği; ama yapılıyor. Diğer politikacıların yüzüne söylemeyeceklerini Twitter’dan ilan ediyorlar. Burası yazılı bir alan, tüm bildirimler internette kayıtlı kalıyor. Sonradan
“hayır söylemedim” demek sadece itibarlarını zedeler. Bir nokta daha var. Gerçek hayattaki gibi aslında, politikacılar kendi siyasi görüşleri doğrultusunda söylediklerinde bir hata görmezler. Ama Twitter’da size anında cevap verebilecek birçok zümreye hitap ediyorsunuz. Yanlış anlaşılmayacak şekilde yazmaya da özen göstermeliler. Bu yüzden akıllarındakileri yazarken bunu unutmamalılar diyorum. Çoğu zaman monolog bir konuşma olduğu için ne kadar çok insanın kendilerini o anda dinleyebileceğini unutuyorlar. İyi söyledikleri bir şeyin değil ama en küçük bir hatanın ne kadar hızlı duyulduğu unutmamalı.
Ama yine de tüm sosyal medya araçları için söylüyorum, hiçbirinin belirli bir kullanma taktikleri yok. Her bir hesap çok kişisel, ve her taktik de, politikacıların buradaki stratejileri için de çok kişisel…
Örneğin Obama’nın 15 milyonu aşkın bir takipçisi kitlesi var ve 600 binden fazla kişiyi takip ediyor. Bu ne anlama gelir? Gerçekçi bir kullanım mı sizce?
Gerekli bir şey değil, ayrıca hiçbir anlamı da yok. Ne o kadar takipçi Obama’nın tweetlerini hergün okuyor, ne de Obama onların tweetlerini. Değil başkan, diğer kullanıcılar da yapıyor bunu, sanki “like”lamak, arkadaş olmak gibi, kendini takip eden birini o da takibe alıyor. Ama ilginç olanı Obama’nın çok güzel yaptığı bir şey var: İntenernette kendi komünitesini yaratmak ve takipçilerine yol göstermek… Obama destekçilerinin kendi aralarında da iletişime geçtiği yerler doğdu. Sadece takipçilerin Obama ile konuştuğu platformlar değil, ya da sadece Obama’nın konuştuğu… Obama destekçilerinin kendi aralarında da iletişime geçtiği yerler doğdu. Myobama siteleri gibi.
OBAMA SOSYAL MEDYAYI KONTROL ETME ÇABASINA GİRMİYOR…
Barack Obama’nın bu konuda en başarılı olduğu taraf sosyal medya aracılığı ile kendi destekçilerini kontrol etme çabası içinde olmaması. Bu ortamlarda kullanıcılar Obama’yı destekliyorlar da, onun politikalarını karşılıklı olarak tartışabiliyorlar da. Barack Obama kendisine yöneltilen olumsuz eleştirilere müdahale etmiyor.
Seçim dönemlerinde ise politikacılar çok heyecanlı ve yoğun günler geçiriyorlar, programlarına internet kampanyalarını da katıyorlar. Ama bence sosyal medya kampanyası diye bir şey yok aslında. Geleneksel medya, reklamlar, bunlar kampanya için uygun olan araçlar. Sosyal medyada işler bu kadar genel yürümüyor, daha yakın ilişki kurmak gerekli.
Eğer duyurmanız gereken bir anonsunuz varsa bunun yeri sosyal medya değil, çünkü aynı anda büyük bir grubun sizi karşınızda dinliyor olması gerekir.
Genel bir hitap yöntemini zaten kullanıyorsunuz, bunun için sosyal medyaya gerek yok. Sosyal medya sizin iletişiminizin şeklini belirginleştirdiğiniz, daha kişisel bir yer, bu şekilde onu diğer mecralardan ayırmalısınız. Dediğim gibi sadece kişilerin kendisinin sosyal medyada tek başlarına, monolog halinde ne söylediği değil önemli olan. Sosyal medyada çok daha değerli olan hep beraber konuşabilmek, paylaşabilmek.
Ntvmsnbc