TÜBİTAK, BİLGEM ve GTÜ tarafından yüksek teknoloji ürünleri geliştirmek amacıyla ilk defa tasarlanan ‘yeni nesil minyatür motor’, uzay araçları ve uydular, robotik ve otomasyon sistemleri, MR cihazları ve endoskopi gibi tıbbi uygulamalar, yeni nesil akıllı cep telefonları gibi kitlesel iletişim cihazlarında küçük boyutlu, hafif, gürültüsüz ve manyetik alanlardan etkilenmeyen yeni motor tasarımları ihtiyaçlarını karşılayabilecek.
TÜBİTAK’ın 1005 kodlu ‘Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı’ çerçevesinde desteklenen bilgisayar destekli sonlu elemanlar analiz yöntemleri kullanarak üretilen yeni nesil ultrasonik motorlar, GTÜ Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Sedat Alkoy, Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, Araştırma Görevlisi Sinan Dursun ve Maltepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ebru Menşur Alkoy’dan oluşan araştırma ekibi tarafından tasarlandı.
GTÜ Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Laboratuvarı’nda düzenlenen tanıtım toplantısının ardından gazetecilere açıklama yapan proje yürütücüsü Prof. Dr. Sedat Alkoy, üstün özellikli ultrasonik motor uygulamasının TÜBİTAK destekli bir proje olduğunu söyledi.
Alkoy, standart elektrik motorlarına alternatif olarak minyatür boyutlarda üretim ve motora üstün özellik kazandırma amacıyla geliştirdikleri seramiği 4 kişilik ekiple 18 ayda tamamladıklarını belirtti.
‘Manyetik alandan etkilenmiyorlar’
Bu seramiği yeni nesil bir motor tasarımıyla bir araya getirdiklerini anlatan Alkoy, şöyle devam etti:
‘Sadece Türkiye’de değil dünyada da örneği olmayan, literatürde ve bilimsel camiada bir ilk olan bir motor tasarımı ortaya çıkardık. Projede güzel sonuçlar elde ettik. Bu motor, minyatürleştirilmesi planlanan, bir santimetrenin altında boyutlara indirilebilmektedir. Mikro elektromekanik (robotik) sistemler dediğimiz birtakım sistemlerde kullanılabilir. Dijital kameralar, cep telefonlarında kullanılabilir. Bu motorların diğer özelliği manyetik alan yaratmıyorlar. Manyetik alandan etkilenmiyorlar. Örneğin MR cihazlarında yüksek manyetik alanlar söz konusu. Normal bir motorla bazı şeyleri çalıştırmanız mümkün olmuyor. Dolayısıyla burada, ultrasonik motoru yani manyetik alandan etkilenmeyen bir motoru kullanıyorsunuz.’
Alkoy, minyatür motorların daha küçük boyutlarda, birkaç milimetre boyutuna indirilip direk damar içerisinde bir takım tıbbi işlemler yapılmasında, endoskopide kullanılabileceğini vurgulayarak, ‘Bu motorların bir avantajı da normal elektrik motorlarını çalıştırdığınız zaman motorun belli bir güce ulaşması belli bir zaman alır, belli bir zamanda gücü düşer. Bu motorlar ise aç kapa mantığı ile çalışıyor. Açtığınızda tüm güçle çalışıyor, kapattığınızda kilitleyebiliyorsunuz. Ayrıca ses yapmıyor, sessiz çalışıyor. ‘Ultrasonik’ derken kulağın duyamayacağı frekansta çalışıyor. Boyutları küçüldüğünde verimleri düşmüyor.’ şeklinde konuştu.
‘Savunma sanayisinde kullanılabilir’
Projeyle ilgili patent başvurusu aşamasında olduklarını, daha sonra uygulamaya sokmayı planladıklarını dile getiren Prof. Dr. Alkoy, projeyi bilimsel camiayla paylaşmak ve ticarileştirmek istediklerini, bu amaçla da projenin yayınların hızla hazırladıklarını belirtti.
Alkoy, sadece laboratuvarda çalışmadıklarını, Ar-Ge’de birtakım uygulamalara dönük cihazlar geliştirdiklerine dikkat çekerek, şunları kaydetti:
‘Türkiye’de yerli ve millileştirme projeleri var. Özellikle savunma sanayisini kimseye bağımlı olmamak için yerlileştirmek gerekir. Bu çalışmalarla bizde buna destek sağlıyoruz. Ultrasonik motor böyle bir uygulamada kullanılabilir. ASELSAN’dan, savunma sanayisiyle uğraşan firmalardan geldiler. Projemizle ilgili bilgi aldılar. Bu projemiz savunma sanayisinde, insansız hava araçlarında, uzay araçları ve uydularda kullanılabilir.’