Diğer kentlerden bazıları: Hakkâri, Ağrı, Gaziantep.Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2 yıl içinde ulaşmayı hedeflediği 5 yaş zorunlu eğitim uygulaması için kolları sıvadı. Bu yıl toplam 71 ilde uygulanacak 5 yaş çocuklarına yönelik zorunlu eğitim uygulaması, 2012-2013 eğitim-öğretim döneminden itibaren Türkiye’nin tamamını kapsayacak. Bakanlık uygulama zorluğu açısından en zor 10 ili ise son yıla bıraktı. İstanbul fiziki imkân ve öğretmen yetersizliği, Hakkâri, Şırnak ve Ağrı gibi iller ise Doğu ve Güneydoğu bölgesinde okulöncesi eğitime yönelik ailelerin bilinç düzeyinin düşük olması, okul ve öğretmen eksikliği nedeniyle 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde uygulamaya geçecek. Bu yıl okul öncesi öğretmenliği branşı için 1128 kadro açıldı.
Çocukların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimleri açısından büyük öneme sahip okul öncesi eğitimin tüm Türkiye’de 4 yıl içinde yaygınlaştırılabilmesi için Bakanlık ilk hamleyi 2009-2010 eğitim-öğretim döneminde yapmıştı. Öğretmen, fiziki imkân, bilinç düzeyi gibi bazı yetersizlikler nedeniyle pilot bölgeler seçerek, aşama aşama uygulamaya geçen Bakanlık, ilk yıl 2009-2010 eğitim-öğretim döneminde 32 ilde 5 yaş zorunlu eğitim uygulaması başlatmıştı. 2010-2011 eğitim-öğretim döneminde pilot il sayısı 57’ye ulaşmış, 5 yaş grubunda okulöncesi okullaşma oranı yüzde 67’ye yükselmişti. Bakanlık, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 14 ili, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında ise 10 ili daha projeye dahil ederek, 81 ilin tamamında zorunlu eğitimi 5 yaştan başlatma kararı aldı.
Zor iller sona kaldı
Bakanlık, hedefini gerçekleştirebilmek için nüfus yoğunluğu fazla, fiziki imkânları yetersiz olan ve öğretmen ihtiyacı bulunan illeri son 2 yıla bıraktı. İzmir, Tekirdağ, Ordu, Konya, Erzurum, Iğdır, Zonguldak, Kastamonu, Kayseri, Ankara, Diyarbakır, Bursa, Kahramanmaraş ve Adana illerini pilot bölgeye dahil eden Bakanlık, bu illerde de zorunlu eğitim yaşını bu yıldan itibaren 5’e düşürmüş oldu. Bakanlık en zor 10 ili ise son yıla bıraktı. Van, Kars, Adıyaman, Batman, Mardin, Şırnak, İstanbul, Gaziantep, Ağrı ve Hakkâri’nin 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde projeye dahil edilmesiyle Türkiye’deki tüm 5 yaş çocukları zorunlu eğitim kapsamına alınmış olacak ve proje 4 yıllık hedefine ulaşacak.
Özel bütçe ayrılmalı
Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, kendilerinin de okulöncesi eğitimin yaygınlaştırılmasını savunduklarını dile getirerek “Ancak Bakanlığın bu projeyi hayata geçirmek için özel bütçe ayırması gerek; bunun yapıldığını sanmıyoruz” dedi. MEB bütçesinin yatırımlar kısmının son derece yetersiz olduğunu, sadece bakım onarım boyutunda kaldığını gördüklerini belirten Yıldız, “Ayrı bir bütçe ayrılmadığı için bu tür projeler kadük kalıyor, beraberinde yığınla sorun getiriyor. Onun ceremesini de o 5 yaşındaki çocuklarla onları eğitmeye çalışan eğitimciler çekiyor” değerlendirmesini yaptı. Yıldız, “Diğer okulların bünyesinde anasınıfları mı açılacak? 5 yaş ile 15 yaş grubunun aynı ortamda olması ayrı bir sıkıntı yaratır. Fiziki mekânları uygun hazırlamalı” uyarısında bulundu.
‘Her binada anasınıfı olmaz’
Atıl durumdaki kamu kurumlarının okulöncesi eğitim kurumuna dönüştürülmesi planının tartışmaya açık olduğunu ifade eden Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız şunları söyledi: “Çünkü ikisi arasında çok büyük farklar var. Okula dönüştürülebilecek özelliğe sahip kamu kurumu var mı bilmiyorum. Okul özel bir projedir. Işıklandırması, havalandırması, giriş çıkışları özellikli olmalıdır.
Kapalı köy okullarının anaokuluna dönüştürülmesi başka bir tartışma. Kapatılması zaten yanlıştı. O köy okulunu açacaklarsa, demek ki orada çocuk var, devamında niye aynı yerde eğitim verilmiyor?”
‘Okullarda sınıflar açılması sorun olur’
Zor illeri projenin son yıllarına bırakan Bakanlık, bu yıldan itibaren hedefe ulaşmak için önündeki en büyük engeller arasında bulunan fiziki imkânsızlık, öğretmen yetersizliği, okulöncesi eğitime yönelik bilinç düzeyinin düşük olması gibi engellere yönelik de harekete geçti. Bakanlık valiliklere birer genelge göndererek, imkânların sonuna kadar zorlanmasını istedi. Bakanlığın, alınmasını istediği tedbirler arasında şunlar var:
“KAPASİTE ZORLANACAK: Mevcut okulöncesi eğitim kurumlarının tam kapasiteyle çalışması sağlanacak.
YENİ DERSLİKLER AÇILACAK: Fiziki şartları uygun örgün ve yaygın eğitim kurumlarının bünyesinde anasınıfları açılacak. Açılacak anasınıfları, bu okullarda yapılacak teneffüslerden etkilenilmemesi için okulun en uygun yerinde olacak. Bakanlık bu tedbirle 5 yaş çocuklarının küçük olması nedeniyle, kendilerinden yaşça çok büyük çocuklarca hırpalanmalarını önlemeyi planlıyor. Fiziki imkân yetersizliği nedeniyle başvurulan ‘ilköğretim, ortaöğretim gibi başka bir okul bünyesinde ana sınıfı açmak’ pedagojik açıdan çok sağlıklı değil. Eğitimciler aslında anasınıflarının müstakil olmasının daha doğru olduğunu belirtiyor. Ancak müstakil anasınıflarının gerekli sayıya ulaşması kısa sürede mümkün olmadığı için şimdilik bu geçici yöntem uygulanacak.
KAMU KURUMUNDAN BOZMA ANAOKULLARI: Atıl durumdaki kamu binaları, tadilat yapılarak okulöncesi eğitim kurumlarına dönüştürülecek. Bu binalar, okulöncesi eğitim kurumları için inşa edilmediğinden çocuklara uygun hale getirilmesi uzun süre alacak.
KALABALIK SINIFLARA ÖNLEM: Sınıf mevcutlarının 25’i geçmemesine özen gösterilecek. Okulöncesi eğitimdeki 5 yaş çocuklarının büyüklere göre ilgiye daha fazla ihtiyaç duyması nedeniyle kalabalık sınıflar çok büyük sıkıntıya neden olabilir. Bu sıkıntıya yol açmamak için Bakanlık, okulöncesi eğitim kurumlarında daha çok çocuğa yer açmak için valiliklere ‘ikili eğitim’ uygulaması talimatı veriyor.
HAYIRSEVERLER VE BELEDİYELER GÖREVE: Valilikler yeni okulöncesi eğitim kurumları için belediye, sivil toplum kuruluşları ile hayırseverleri de devreye sokacak.
KAPALI KÖY OKULLARI ONARILACAK: Kapalı bulunan köy okulları da fiziki imkânların arttırılabilmesi için onarılarak okulöncesi eğitim kurumlarına dönüştürülecek. Böylece köylerde yaşayan 5 yaş çocukları, yaşları küçük olması nedeniyle, taşımalı eğitime de uygun olmadıkları için, sisteme katılacak. Ancak bu noktada köylerde 5 yaş çocuk sayısının az olması, buna karşın öğretmen yetersizliği sorunu yaşanabilir.
AİLELER BİLİNÇLENDİRİLECEK: Bakanlık, okulöncesi eğitimin önemini ailelere anlatabilmek, onların bu konudaki bilinç düzeylerini arttırabilmek için de bir dizi çalışma yürütecek. Bu amaçla veli toplantıları, sempozyumlar, paneller düzenlenecek. Öğretmenler ailelerle görüşmeler yaparak, bu eğitimin gerekliliğini anlatacak. Basın-yayın organları da ailelerin bilinç düzeyinin arttırılması için kullanılacak.
Radikal