Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman Doğan, okul fobisinin aile desteğiyle aşılabileceğini bildirdi.
Yrd. Doç. Dr. Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okul fobisinin hem okula yeni başlayacak öğrencilerde hem de okuldan yaz tatili nedeniyle uzak kalan diğer öğrencilerde oluşabileceğini söyledi.
Paniğe kapılma, heyecan, içe kapanma haliyle kendini belli eden okul fobisinin ailelerin desteğiyle aşılması gerektiğini ifade eden Doğan, şöyle konuştu:
”Uzun bir tatilin ardından ya da yeni başlayacağı okulda kendisini hangi sosyal ilişkilerin beklediğini kestiremeyen bazı öğrenciler okulların açılacağı gün yaklaşırken tedirgin olmaya başlar ve bunu tavırlarıyla belli ederler. Kimi daha bir heyecanlı olur, kimi içine kapanır, karnı ağrır, hastalanır, bir şekilde oluşan fobiye karşı bir savunma üretir. Bunu ailelerin iyi tespit edip çocuğunun öz güvenini çok kırmadan bu durumdan çıkarmanın yollarını aramalı, gerekirse uzmanlardan yardım almalıdır. Aile, çocukla iyi bir iletişim kurmalı ve desteğini esirgememelidir.”
”BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN”
Öz güven yıkımında kıyaslamanın büyük etkileri olduğunu belirten Doğan, aileleri çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamamaları konusunda uyardı.
Doğan, her bireyin yeteneklerinin ve öğrenme yetisinin farklı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
”Her çocuk kendine göre özeldir ve kendine mahsus özellikleri vardır. Bu doğrultuda kıyaslama, rakip olarak sunma çocukta öz güven eksilmesine neden olarak, içine kapanmayı beraberinde getirecektir. Çocuğunuzu eğitirken kararlı ve adaletli yol izleyin. Çocuklarınız ve diğer çocuklar arasında ayırım yapmayın. Çünkü herkesin yetenekleri farklı farklıdır. Kıyaslama yerine çocuğunuzun yeteneklerini keşfederek o yönlerine vurgu yapmanın yanı sıra eksikliklerini tamamlama noktasında iş birliği yaparak destek olun. Kıyaslama bazı çocuklar için yıkım demektir. Çocuğunuza yapmaktan hoşlandığı ve başarılı olduğu etkinlikleri belirlemesi için yardımcı olun ve onları yüreklendirin. Başardıkları karşısında ödüllendirin ancak abartmayın, ödüllendirmeyi de her zaman para ya da armağan olarak düşünmeyin. Bazen bir aferin, bir tebrik sözü de ona öz güven kazandırılmasında çok etkili olabilecektir.”
AA