Gelişimde İlk 4 Yıl Hayatın Pusulası

Çocuk Eğitimi
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği tarafından düzenlenen "Beyin ve Öğrenme Sürecinde Okul Öncesi Eğitim" başlıklı sempozyumda yabancı ve Türk akademisyenler okul öncesi eğitimi masaya yatı...
EMOJİLE

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği tarafından düzenlenen "Beyin ve Öğrenme Sürecinde Okul Öncesi Eğitim" başlıklı sempozyumda yabancı ve Türk akademisyenler okul öncesi eğitimi masaya yatırdı.

Yaklaşık 520 civarında özel okul öncesi eğitimin kurucusu, yöneticisi ve öğretmenin katıldığı sempozyumda yer alan 2 konferans, 4 panel ve 20 çalıştay da; Beyin ve öğrenme süreçleri arasındaki bağlantılar irdelenerek, okul öncesi dönemde beyin gelişimi ve kapasiteyi artırma teknikleri ile öğrenme ilkelerini destekleyici süreçler tartışıldı.

İşte sempozyumda alınan kararlar: n Son zamanlarda gerçekleştirilen nöro-eğitim araştırmaları, akademik becerilerin temelindeki nöral mekanizmaları duygusal ve sosyal davranışları incelemektedir. Özellikle beyin gelişimi, plastisitesi ve aynı nöronlarla ilgili bulgular her bireyin öğrenmesi için optimum çevrenin oluşturulması ve okul öncesi öğrenmenin önemi belirtildi..
 
İnsan beyninin gelişimi açısından, ilk 4 yılda yapılan ilk tanımlar, öğrenilen kavramlar, problemlere yaklaşma ve çözme yöntemleri hayatının sonraki dönemlerinde insanların "yol haritalarını ve yaşam pusulalarını" oluşturur.

Eğitim programının uygulanması için planlanan ve düzenlenen sınıf içi etkinliklerin çocukların beynin performansını artırıcı özellikler taşıması gerekmektedir. Beynin motive olması ve haz duyması, sağ-sol beynin bütünlük içinde çalışması, çapraz etkinlikler, heyecan ve duyguların öğrenmede kullanılması zorunludur.
 
Ülkelerde nüfusun belli bir oranını oluşturan üstün yeteneklilerin beyin işlevselliğinin çağdaş tekniklerle ölçülmesi; Bu grup için geliştirilmiş bir model uyarınca eğitilmesi; bu grupla çalışacak eğitimci ve destek personelin yetiştirilmesi gerekir.
 
Düşünce becerilerinin gelişimi çok küçük yaşlarda başlayan bir süreçtir. Öğrencilerimize doğru soru sormayı ve öğrendiklerine değişik açılardan bakmayı öğretebilirsek ilerideki yıllarda karşımıza üretebilen bireyler olarak çıkarlar..
 
Yaratıcı düşünce ise, kısmen eleştirel düşünce tekniklerinden yararlanan ama ondan farklı bir düşünce tarzıdır.
 
Öğrencilerimiz; farklı kültürlerden gelip, farklı seviyelerde duygusal ve sosyal olgunluklara sahiptirler. Farklı algısal tercihleri olduğundan, farklı öğrenme tarzlarına / stillerine de sahiptirler. Her öğrenci için olumlu öğrenme ortamları oluşturulmalıdır…

Sabah