Mesude Erşan’ın haberi
Kimi aile, çocuklarının eğitimini zekâsına göre planlamak istiyor, kimi de ‘kendi bildiğini’ doğrulatmak derdinde. Peki uzmanlar ne diyor?
ZEKİ ÇOCUK KENDİNİ BELLİ EDER
Zekâ dağılım eğrisinin bir ucunda zekâ geriliğini gösterenler yer alırken diğer ucunda üstün zekâlılar bulunuyor. Toplumu oluşturan kişilerin ancak yüzde 2’si 130 ve üstündeki IQ derecesine sahip. IQ derecesi 140’ın üzerine çıkıldığında bu oran yüzde 0.2’ye düşüyor. 90-110 arası normal zeka sayılıyor. Zeki çocuklar okul öncesi hızlı öğrenip kolay hatırlar, hafızası iyidir. Yaşıtlarına göre olgun davranır. Geniş bir kelime hazinesi vardır, şaşırtan cümleler kurabilir. Normal çocuklardan farklı alanlara ilgi duyabilir (uzay, böcekler, arabalar). Bir problemi çözmek hoşuna gider. Büyük oyun arkadaşlarıyla oynamayı tercih eder. Çevreye ve yaşananlara çok duyarlı davranır. Normalden az uyur. Entelektüel konulara meraklıdır. Bulmacalar, sayılar, labirentler hoşuna gider. Hayvanlara merhametli davranır. Enerjiktir ama hiperaktif değildir. Çok soru sorar. Müzik, sanat, drama ve dansta yetenek sergileyebilir. Mizah yeteneği gelişmiş olabilir. Taş ve böcek gibi şeylerin koleksiyonunu yapabilir. Belgesel seyretmeyi çok sever. Var olmak ve yaratılışla ilgili sorular sorabilir.
Durduk yere yapılmasına karşıyım
PROF. DR. EMİNE ZİNNUR KILIÇ (YEDİTEPE TIP FAK. ÇOCUK VE ERGEN PSİK.)
Çocuk psikiyatristi önermedikçe ailelerin gidip kendi başlarına zekâ testi yaptırmalarına karşıyım. Çocuğun herhangi bir sorunu yoksa, zekâ testi uygulanması gerekmez. Çünkü zekâ testi puanı hem aile hem de çocuk için ‘çocuğun puanı’ gibi oluyor. Uygulanan zekâ testlerinin en önemli özelliği, çocuğun sadece akademik potansiyelini ölçmesi ve göstermesi. Ne kadar kolay öğrenir, akademik açıdan ne kadar başarılı olur ve ne kadar zorlanır gibi… Eğitimle ilgili planlama yapmak amacıyla ortaya çıkarılmış testler genel kapasiteyi ve diğer özellikleri ölçmüyor. Çocuğu değerlendirmede yardımcı bir bilgi, veri oluyor sadece. Ama yaşam başarısını, şu andaki çocuğun ne yapıp ne yapamayacağını, ne tür yetenekleri olduğunu verecek olan, testler değil. İstek üzerine zekâ testi yapılmasını uygun bulmuyorum. Çocuk okuldaki eğitim yaşamında zorlanıyorsa, akranlarının düzeyinde eğitimden faydalanamıyorsa ve çocuk psikiyatristinin önermesi halinde zekâ testi uygulanmalı. Testlerin nerelerde yapıldığı da önemli bir ayrıntı. Tamamen denetimsiz yapılıyor. Bazen aileler yanlış yönlendiriliyor, doğru bilgilendirilmiyor.
Puanlar ailelere açıklanmasın
MEHPARE KINIK USTOMAR (ÜSTÜN ZEK. EĞİ. MERK. KUR., EĞİTMEN)
Ne amaçla yapıldığı çok önemli. Zekâ testiyle hangi alanlarda daha başarılı, geliştirilebilir veya sorunlu olup olmadığı görülebilir. Ancak ehil kişilerce yapılmalı. Sertifikasız, iki haftalık eğitimle “Zekâ testi yapıyorum” diye ortaya çıkanlar var. Ailenin testten sonra çocuğa bakışı değişecekse, hiç yaptırmasın daha iyi. Ailelere puanları vermemek lazım. Zaten üstün zekâdan söz ediyorsak sadece IQ değerlendirmesi yetmez. Örneğin yaratıcılık ve motivasyon da değerlendirilmeli.
Neredeyse kurs açılıyor
EMREHAN HALICI (TÜRKİYE ZEKÂ VAKFI BAŞKANI)
Yüzde 100 böyle bir test gerekli mi diye sorarsanız, gereklidir diyemiyorum. Sadece fikir vermesi açısından faydalı. Aileler çocuklarının zekâ puanını öğrenme konusunda istekli. Eğitim sistemimizin sınavlara odaklı olması da, aileleri zekâ testlerine itiyor. Böylece çocuklarının eğitimlerini planlamak istiyorlar. Ama yurtdışından bazı testlerin Türkiye’ye uyarlanması sağlıklı sonuç alınmasını engelleyebiliyor. Bir başka sorun da bu testlerin çok yaygınlaşması ve başarılı sonuç için neredeyse kurs açılması. Zekâ elle tutulan, gözle görülen bir şey olmadığı için IQ testlerinin de ne kadar doğru sonuç verdiği her zaman tartışılır. Üç-dört ay sonra farklı sonuçlar bile verebilir.
Hürriyet