Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, Açıköğretim Fakültesi’nde (AÖF) sınav ve sınıf geçme sisteminde ”koşullu geçme” yönteminin uygulanmaya başlandığını belirterek, ”Sistem, çalışan öğrencimiz lehine oldu. Yıllarca bir dersimizde başarı oranımız yüzde 20’de iken şu anda yüzde 50’lere çıktı” dedi.
Prof. Dr. Aydın, AÖF’de 3 yıl süren çalışmalar sonrasında 2012-2013 akademik yılında itibaren eğitim-öğretimde dönemlik kredili sistemine geçilerek yaklaşık 2 milyondan fazla öğrencinin intibaklarının yapıldığını söyledi.
Daha önce vize-final ya da vize-final-bütünleme sonuçlarına göre 100 üzerinden 50 ve üzeri puan alan öğrencilerin dersten geçtiğini, alamayanların da kaldığını hatırlatan Prof. Dr. Aydın, yeni sistemde bunun tamamen değiştiğini anlattı. Prof. Dr. Aydın, bir dersin ortalaması esas alınıp öğrencilerin ortalamalarının hesaplandığını dile getirerek, şöyle konuştu:
”Bağıl değerlendirme sistemine bağlı olarak ‘koşullu geçme’ ya da ‘şartlı geçme’ dediğimiz sistem meydana geldi. Önceki yıllarda tek dersten, mesela Matematik veya İngilizce gibi derslerden kalan öğrencilerimiz, yıllarca mezun olabilmek için bu derslerden geçmeyi bekliyordu. Şu anda öğrencimizin genel ortalaması 2,00’nin ve ders notu FF’in üzerindeyse öğrencimiz mezun olabiliyor. Dolayısıyla yeni sistemle alakalı birçok öğrencimizden olumlu yanıtlar gelmeye başladı. Sistem, çalışan öğrencimiz lehine oldu. Yıllarca bir dersimizde başarı oranımız yüzde 20’de iken şu anda yüzde 50’lere çıktı. Bu oran, öğrencilerimizin başarısıyla oluştu. Tabii ki, bunun içinde şartlı ve koşullu geçen öğrencilerimiz de var. Dahası bu sistemle örgün eğitimle açıköğretim arasındaki geçişler olanaklı hale geldi. Örgün öğrencilerin, açıköğretimden ders alabilmesinin yolu açılırken, açıköğretim öğrencilerinin de örgün eğitime geçiş olanakları artırıldı. Öğrencilerin istihdamının kolaylaştırılması, ulusal ve uluslararası hareketliliği gündeme geldi.”
Bahar dönemi kayıtlarının 11 Mart’ta başladığını anımsatan Prof. Dr. Aydın, kayıt ve ders seçimlerinin internet aracılığıyla 21 Mart’a kadar gerçekleştirileceğini bildirdi.
Sistemin öğrenci merkezli hale geldiği için kayıt yenileme ve ders seçme işlemlerinde sorumluluğun tamamen öğrencilere ait olduğu uyarısında bulunan Prof. Dr. Aydın, şöyle devam etti:
”İntibakları yapılan tüm öğrencilerimizin alttan alması gereken dersleri varsa ve bu dersler öğrencinin üzerine yüklenmemiş dahi olsa bunları kendileri eklemeleri gerekiyor. Ders kaydı işlemi gerçekleştirildikten, sonra mayıs ayında ara sınavlar yapılacak. Ayrıca, nisan ayının başına kadar bütün öğrencilerimizin kitaplarını dağıtmış olacağız. Bu ay başından itibaren internet üzerinden kitaplara ulaşabiliyorlar. TRT Okul ekranlarından farklı formatlarda üretilen TV eğitim programlarımız öğrencilerimizin ders çalışmasına imkan sağlıyor ve bu programlara internet üzerinden her türlü platformdan ulaşılabiliyor. Öğrencimiz hangi dersi alacağını biliyorsa şu andan itibaren kitabını almamış dahi olsa buralardan derslerine çalışabilir. Öte yandan, bahar döneminden itibaren internet üzerinden eş zamanlı ve eş zamansız danışmanlık hizmeti başlayacak. Hocalarımız belli saatlerde danışmanlık hizmetini verecek ve ders anlatımı yapılacak. Dersleri izleyemeyen arkadaşlarımız, daha sonra sistemden izleyebilecek. Bir de çok hızlı bir şekilde bahar dönemi için elimizdeki kitapların e-öğrenme materyallerini hazırlıyoruz, büyük ihtimale nisan ayının ortalarında en azından ihtiyaç duyulan ünitelerin e-öğrenme materyalleri sisteme yüklenmiş olacak.”
"E-ÖĞRENME SEFERBERLİĞİ BAŞLATILDI"
Prof. Dr. Aydın, dönemlik kredili sistemin gerekliliğinden başlayarak kısa bir süre önce Açıköğretim Sistemi’nde köklü düzenlemelere gidildiğini ve sistemin yeniden yapılandırıldığını vurguladı.
Bu süreçte yenilenen tüm programların yeterlilikleri ve derslerin öğrenme çıktıları belirlendiğini, tüm ders kitaplarının 5 bine yakın öğretim üyesi tarafından yeniden yazıldığını ifade eden Prof. Dr. Aydın, ”Üniversitemizin ve öğretim üyelerimizin donanım ve yazılım ihtiyaçları yenilenerek sistemin alt yapısı tamamlandı. Bu doğrultuda da her öğretim üyesinin öğretim tasarımcısı olması hem örgün sisteme de verdiği ders hem de açıköğretimde sorumlu olduğu ders internete dayalı olarak tasarımı, yapımı ve sunumu için ‘e-öğrenme seferberliği’ başlatıldı” dedi.
Bu kapsamda Açıköğretim Sistemi’nde yer alan her program ve ders için yenilikçi yöntemleri kullanarak etkileşimli öğretim materyalleri üretileceği bilgisini veren Prof. Dr. Aydın, şunları kaydetti:
”Her dersin etkileşimli kitabı ve e-öğrenme bileşenlerinin üretimi, eş zamanlı danışmanlık sisteminin kurulması, farklı öğrenme biçimlerine ve ihtiyaçlarına uygun kişiye göre özelleştirilebilir etkileşimler ve arayüzler geliştirilmesi, özel eğitim ihtiyacı duyan bireylere yönelik eğitim ortamlarının tasarımı, akıllı öğrenci destek hizmetlerinin uygulanabilirliği, 3 boyutlu sanal gerçeklik ve laboratuvar uygulamaları, mobil öğrenme araçlarının kullanımı ve öğrenme imkanlarına erişimin fırsat eşitliği ilkesi ucuz, hızlı, her yerde ve istenilen zamanda ve güvenilir bir şekilde sağlanmasını hedefliyoruz.”
TRANSKRİPT BELGELERİNDELİ ‘UYARI’ YAZISI NE ANLAMA GELİYOR
Prof. Dr. Aydın, güz dönemi notlarının açıklanmasının ardından bazı öğrencilerin transkript belgelerinde ”uyarı” yazısı gördüğünü ve pek çok öğrencinin bunun ne olduğunu sorduğunu hatırlattı.
Ortalaması 2,00 altında olan öğrencilerin ”uyarı” aldığı bilgisini veren Prof. Dr. Aydın, ”Güz dönemi sonunda not ortalaması 2,00’ın altındaysa bu öğrenci ‘uyarı’ alır. Yani öğrenciye diyoruz ki, ‘bir sonraki dönem daha iyi çalış, ortalamanı 2,00’ın üzerine çıkar’. Mesela notlarından ikisinin FF, 3’ünün de CC’nin altında yani CD, DC, DD ise bu öğrenci çalışacak. Bahar dönemi sonunda genel not ortalamasını 2,00’ın üzerine çıkaracak. Bu olunca yıl sonu not çizelgesinde ‘başarılı’ yazacak. Bahar dönemi sonunda genel not ortalaması 2,00’ın altına düşerse bu sefer ‘tekrar’ durumuna düşecek ve bir sonraki yarıyılda CC’nin altındaki dersleri almak zorunda kalacak” diye konuştu.
AA