Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacak Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavları’nın ayrıntıları belli oldu. Merkezi ortak sınav kılavuzunu yayınlanması ardından uzmanlar, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muhaf olan adayların puan hesaplamasında dezavantajlı durumda olacağını uyarısında bulundu. Güvenlik önlemlerinin de daha fazla olması gerektiğini belirten Kültür Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Salim uysal, Final Dershanesi Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz ve Özel Pangaltı Ermeni İlkögretim Okulu Müdürü Karekin S. Barsamyan şunları dile getirdi:
Güvenlik açısından daha fazla kitapçık sayısı olmalıydı
Salim uysal (Kültür Dershanesi Rehberlik Koordinatörü): Hesaplama sisteminde öğrencilerin yılsonu başarı puanları ortak sınavlardan alınan puanlara eklenecek. İlk sınav döneminde 100 üzerinden belirlenecek puan sistemi iki dönem yapılan merkezi sınav sonucunda 700’e dönüştürülecek ve buna göre hesaplama yapılacak. Her öğrencinin kendi okulunda ve sınıfında sınava girmesi konusunda güvenlik kaygısı devam ediyor. Öğrenci sayısının çok kalabalık olmadığı eğitim kurumlarında, adayın kendi sınıfında sınava girmesi doğru bir uygulama değil. Özellikle kırsal alanda güvenlik endişesi daha da artacak. Bu nedenle kılavuz sayısı daha fazla olabilirdi. A ve B kitapçıkları yerine sayı arttırılabilirdi. Üç yanlışın bir doğruyu götürmeyecek olması ise uygulamada sorunlara yol açabilir. Öğrenci, bilmediği soruyu ’belki tutar’ mantığı ile yanıtlayabilir. Bu da onların sınava hazırlık çalışmalarında olumsuz bir durum oluşturur. Mazeret sınavları konusunda ise, uygulama adaylar için avantajlı olabilir ancak öğrencilerin başvuruda gerekli belgeleri kısıtlı zaman içinde sunması ve gözden kaçırmaması gerekiyor.
Din dersinden muhaf öğrenciler için mağduriyet olabilir
Hatice Yılmaz (Final Dershanesi Eğitim Koordinatörü): Sistemde puan hesaplama uygulamasında din dersi almayan adaylar mağdur olabilir. Bakanlık tarafından yayınlanan puan hesaplama çizelgesinde birinci dönem ağırlıklandırılmış notta Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi bölümünün hesaplaması sorunlara yol açabilir. Hesaplamaya göre aynı netleri yapan 2 adaydan din dersinden muhaf olan öğrenci, diğeri ile yaklaşık 3 puan farka sahip. Yani Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi dersini almayan adayın puanı daha düşük. Burada çözüm ise din dersinin sınav sisteminin dışına çıkarılması. Mazeret sınavı için de yazılı başvuru yapılması gerekiyor. Sisteme göre geçerli mazereti olmayan adaylar ve sınava girmeyen öğrencilerin puanları okul notuna yansıyacak ve okul puanlarının düşmesine neden olabilecek. Yurtdışında bakanlığa bağlı olmayan öğrenciler nerede ve nasıl sınava katılacak? Belli bir okulda mı yoksa belirlenen bir merkezde mi sınava girecek? Bu başlıkların da açıklığa kavuşması gerekiyor. Sınavı bitiren öğrenci 40 dakika boyunca sınıftan çıkamıyor, bu durum diğer adaylar için ses, konsantrasyon gibi sorunlara yol açabilir. Okulların başarılı olan öğrencileri aynı sınıfta sınava girmesi ve hepsinin doğru net yapması durumda kamera sistemi olmadığından bu adaylar için kopya muamelesi gibi bir durum oluşur mu? Bunun için de önlem alınması gerektiğini düşünüyorum.
Sistem Din dersinden muhaf adayları mağdur ediyor
Karekin S. Barsamyan (Özel Pangaltı Ermeni İlkögretim Okulu Müdürü): Puan hesaplamasında din bilgisi derslerinde çocukların daha fazla net yapacaklarına inanıyoruz. Bu dersi almayan öğrencilerimiz ise sistemin bu hali ile mağdur olur. Yetkililer ile görüşmelerimiz devam ediyor. Umutluyuz. Bir puanın bile çok önemli olduğu sistemde uygulama binlerce öğrenciyi etkiler. Hesaplamalarımıza göre din dersinden muhaf öğrenciler ile diğerleri arasında 1-2 puanlık bir fark oluşuyor. Din dersi sınavına katılmayan adayın puanı daha düşük çıkıyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile durumu paylaştık. İrtibat halindeyiz, çözüm bekliyoruz. Yetkililere sunduğumuz alternatif ise, kendi müfredatımıza göre din dersine yönelik soru hazırlamaya dayalı ancak burada teknik bazı zorluklarla karşılaşabiliriz. Gerekirse Bakanlık ile de görüşeceğiz, incelemelerimiz devam ediyor. İdarecilerin iyi niyetlerine inanıyoruz. Sistem bu hali ile işlerse velilerimiz hukuki haklarını arayacaktır.
Hürriyet