İstanbul’un başucunda Karadeniz güzelliği!

Turizm&Seyahat
Adını duymuştum. Bir öğle sonrası gidiverdim. Sonra doyamadım bir öğle sonrası daha, sonra bir daha, bir daha… Beykoz’a gelip Poyrazköy tabelalarını takip etmeye başlayınca farkına varıyor...
EMOJİLE

Adını duymuştum. Bir öğle sonrası gidiverdim. Sonra doyamadım bir öğle sonrası daha, sonra bir daha, bir daha… Beykoz’a gelip Poyrazköy tabelalarını takip etmeye başlayınca farkına varıyorsunuz İstanbul’dan koptuğunuzun. Kıvrımlı yollar inişler çıkışlar sonra Poyrazköy

İstanbul’un kıyıda köşede kalmış güzellerinden biri Poyrazköy, karşı kıyısında yine kentin kalabalığından uzak Garipçe adlı Karadeniz kasabası yer alıyor. Güneşin, denizin, rüzgârın tadını doyasıya çıkarmak için ideal bir rota Poyrazköy. Bir yanınız İstanbul Boğazı, diğer yanınız Karadeniz… Yaz sezonunu yavaş yavaş açmak üzere olan Poyrazköy’ün bugünlerde gündemi 3. köprü. Sarıyer-Beykoz hattını birbirine bağlayacak olan köprünün Anadolu ayağı Poyrazköy’den geçecek. Köydeki arsa fiyatlarından kahve sohbetlerine gündelik hayatın hemen her alanında köprünün izlerine rastlamak mümkün anlayacağınız.

KARŞI KIYI GARİPÇE

Yaklaşık 600 yıl önce kurulan köye ilk yerleşenler Cenevizliler olmuş. Ardından Bizanslılar gelmiş. Şimdilerde köyün 1000 kişilik nüfusunun neredeyse tamamı Rizelilerden oluşuyor. Yolunuzu şaşırıp birilerine danışmak için konuşmaya başladığınızda, bir bakıyorsunuz derin bir muhabbete girmişsiniz. Samimi, misafirperver Poyrazköylülere hemen ısınacaksınız. Dik yamaçlara yapılan ahşap evler, Karadeniz esintisi taşıyor. Ve neredeyse köy halkının tamamı ekmeğini balıkçılıktan çıkarıyor. Balıkçı barınağı, tekneler ve gırgırlar dikkat çekiyor sahile uzanınca. En uçta Marmara’nın Anadolu yakasındaki en son deniz feneri Poyrazköy beliriyor, bölgenin 1980’de sit alanı ilan edilmesinden sonra çevre koruma altına alınmış. Bırakın yeni ev yapmayı, var olan evler bile onarılamıyor. Aynı döneme ait Poyraz Kalesi ile Garipçe Kalesi karşı karşıya. Kara kısmından çok az bir bölümü görülebilen kale askeri amaçlar için kullanılıyor. Fazla kalabalık olmayan köy, tepeye kurulmuş. Köye girmeden yol sola Poyrazköy plajına ayrılıyor. Fazla büyük olmayan bir kumsal ve çevresindeki irili ufaklı tesislerden oluşan plaj, oldukça temiz ve sakin, soyunma kabinleri, lokanta ve kahveler var. Yorucu bir deniz keyfinin ardından günün yorgunluğunu atmak ve lezzetli balık çeşitlerinin tadına bakmak isteyenler için balıkçı lokantaları bulunuyor. Poyrazköy, rüzgâra ve akıntıya karşı korunaklı bir koy olduğundan, tekne ve yatların demirlemesi için uygun. Özellikle yazın tatil günlerinde koy, tekneyle doluyor. Yat sahipleri ya da bir araya gelip tekne tutanlar denize girmek için nispeten temiz olan Poyrazköy’ü seçiyor. Poyrazköy’e yolu düşenler yalnızca yat sahipleri ya da gezginler değil; burası dizi ve klip çekimleri için de sıkça tercih ediliyor. Poyrazköy’de şimdiye kadar Gümüş, Akasya Durağı, Ömre Bedel gibi popüler diziler çekilmiş. Zeki Müren de bu köyü erken keşfedenlerdenmiş, bir dönem her cuma köye uğrar, kahvede köylülerle sohbet edermiş.

NASIL GİDİLİR?

Köye ulaşmak için Beykoz’u geçtikten yaklaşık 4 km sonra solda Poyrazköy-Anadolu Feneri tabelasını izlemek gerekiyor. Asfalt dar yol sık orman içinden keskin olmayan virajlarla yükseliyor. Anadolu Feneri’ne doğru giderken solda Poyrazköy yön levhası çıkacak bu kez karşınıza, onu izleyerek Boğaz’ ın kıyısına köye kadar inebilirsiniz.

Habertürk