İstanbul’un Altı Başka Bir Dünya

Turizm&Seyahat
Şehrin birkaç metre altına inip sarnıçlar, tüneller ve saray odalarını keşfetmek isteyenler, ellerine bir fener alıp heyecanlı bir tura çıkıyor. Siz hâlâ "İstanbul’da yaşıyorum ...
EMOJİLE

Şehrin birkaç metre altına inip sarnıçlar, tüneller ve saray odalarını keşfetmek isteyenler, ellerine bir fener alıp heyecanlı bir tura çıkıyor.

Siz hâlâ "İstanbul’da yaşıyorum ama Adalar’a hiç gitmedim," ya da "Topkapı Sarayı’nı gezmedim,” diyenlerden olabilirsiniz, ama 2010’da ‘Kültür Başkenti’ sıfatıyla bütün dünyada adından söz ettirecek İstanbul‘a gelen yabancı turistler şehrin üstünü bitirdi, altını keşfetmeye başladı bile. Şimdi de "Yerin altında görülecek ne var?" mı diyorsunuz? O halde bir gün elinize küçük bir fener alıp Sultanahmet, Zeyrek, Fatih ya da Beyazıt’a gitmelisiniz. Çünkü sarnıçları, mahzenleri, antik yeraltı tünelleri, zindanlarıyla alıştığımızdan çok farklı bir dünya var yerin altında. Üstlerindeyse lokantalar, oteller, halıcılar…

5 bin yıllık bir tarih yatıyor

İstanbul’ un yeraltı arkeolojisi turlarına katılanların binlerce yıl öncesine uzanan bu alışılmadık tarih yolculuğundan çok etkilendiğini söyleyen sanat tarihçisi ve rehber Atilla Tuna, "Yeraltının zenginliği yerüstüne ışık tutuyor," diyerek bizi daha da heyecanlandırıyor: "İstanbul, dünyadaki tüm tarihi metropoller gibi sadece yerüstü zenginlikleriyle değil, yeraltı zenginlikleriyle de önemli bir yer. Görenler ‘Bastığımız yerin altında böyle bir zenginlik olduğunu hayal bile edemezdik,’ diyor. Altımızda yaşamış pek çok uygarlık var. İstanbul’un yaklaşık 5 bin yıllık bir tarihi var. Yenikapı’daki Marmaray kazılarında İstanbul’un tarihinin Bakır çağa kadar uzatılabileceği ortaya çıktı. Birdenbire İstanbul’un tarihi değişti.

Biz daha önce MÖ 7. yüzyıla kadar bilgi sahibiydik. Her uygarlık bir sonrakinin üstüne bir yerleşim inşa etmiş. Fakat İstanbul’da kazı yapmak çok zor ve pahalı. Çünkü üstlerindeki binaları yıkmak lazım." Özellikle Sultanahmet, yeraltı turları açısından çok zengin bir bölge. ‘Hipodrom’ olarak adlandırılan meydanın altında uzun dehlizler, Aya Sofya‘nın altında büyük bir sarnıç, bir zamanların hapishanesi son yılların Four Seasons Oteli‘nin altında Bizans Senato binası, onun yanında MS 4. yüzyıla tarihlendirilen saray binaları uzanıyor.

Bunların bir bölümüne girmek mümkün olmasa da özel izinle girilebilenler, görenleri etkilemeye yetiyor. Tuna, İstanbul’da tüm kazılar tamamlanırsa 40 metreye kadar inilerek yerleşim kalıntılarına ulaşılabileceğini söylüyor: "MS 5. yüzyıla tarihlenen Unkapanı’ndaki Zeyrek Sarnıcı’nda yaptığımız araştırmalarda 18 metre derinliğe kadar indik. Ama başka bölgelerde 40 metreye kadar inilebilir. İstanbul, Avrupa’daki benzeri kentlerden çok daha zengin. Çünkü onlar İstanbul kadar eski değil.

Şehrin her tarafı dehliz, saray, sarnıçlarla dolu. İstanbul’un tümü bir tarih. Sultanahmet‘te birçok saray var. Burası Bizans’ta şehrin merkezi. MS 4. yüzyılda İstanbul’un büyüklüğü Sarayburnu’ndan başlıyor, Samatya’ya, Ese Kapı’ya kadar uzanıyor." Antonina Turizm’in kurucusu da olan Atilla Tuna, Müler Wiener adlı Avusturyalı bir arkeologun araştırma sonuçlarına göre İstanbul’da bilinen 72 sarnıç olduğunu söylüyor. Bizans döneminde şehrin bütün su ihtiyacını karşılayan bu sarnıçlar o kadar sağlam yapılmış ki bugün hâlâ ayaktalar.

Tuna, su depoları olan sarnıçlar hakkında da şu bilgileri veriyor: "Önce bir çukur kazılır, etrafındaki duvarlar örülür, sütunlar dikilir, üstüne kemerler ve kubbeler yerleştirilir. Su buraya akarak depolanır. Sonra kapaklar açılır ve tahliye borularıyla çeşmelere, hamamlara, saray havuzlarına gider. Roma ve Bizans döneminde de sarnıçlar yerin altında." Sultanahmet Ticaret Meslek Lisesi’nin altındaki dehlizlerin, çökme tehlikesi nedeniyle girilmesine izin verilmediğini de hatırlatan Tuna, "Paris’te de Roma döneminden kalan tüneller var. Ama Paris Belediyesi bunları ele almış, temizleterek aydınlatmış. Yerin altında kilometrelerce tur yapılabiliyor. İstanbul’da da eğer istenirse bu yapılabilir," diyor.

Yeraltı turu rehberi

Sultan Sarnıcı (Fatih/Çarşamba), Anemas Zindanları (izin alınabilirse – Ayvansaray), Theodosios Sarnıcı, Şerefiye Sarnıcı (Çemberlitaş), Sultanahmet (Philoxenus) Sarayı kalıntıları, Sirkeci Kilisesi – Karpospapilas (Aziz Menas Kilisesi altı), Aydınsaray Terma tarzı Roma dönemi hamam kalıntıları (İstanbul’un üç büyük hamamından birisi olduğu sanılıyor) – Beyazıt, Kadir Has Üniversitesi Sarnıcı (Küçük Mustafa Paşa), Zeyrek Sarnıcı, Antik Oteli (Beyazıt), Magnaura Sarayı’nın altındaki sarnıçlar (Sultanahmet), Nakkaş Sarnıcı (Sultanahmet).