Göğe Bakma Durağı: Şavşat

Turizm&Seyahat
Yazan: Nurdal Durmuş İstanbul’dan 1400 km yol kat edip Çoruh’la buluşur, sarp dağlardan, yamaçlara kurulmuş tek tük ahşap evlerden, kıvrımlı yollardan sabırla akıp iki dağın arasında ...
EMOJİLE

Yazan: Nurdal Durmuş

İstanbul’dan 1400 km yol kat edip Çoruh’la buluşur, sarp dağlardan, yamaçlara kurulmuş tek tük ahşap evlerden, kıvrımlı yollardan sabırla akıp iki dağın arasında yemyeşil ve çam ormanlarının çevrelediği muhteşem bir vadiye kavuşursunuz: Şavşat’a…

Şavşat bir şehirden, kasabadan, kent kültüründen adeta yeni bir medeniyete açılan kapıdır. Bu eşsiz doğa, vefalı bir dost gibi kucaklar sizi. İçtendir. Yüzlerine baktığınız her insan tanıdıktır. İlk selamlaşmanız; yıllardır özlemini çektiğiniz değerli bir komşunuzu, akrabanızı, ailenizden birini görmüş hissiyle cevap bulur. İlçenin doğal güzellikleri baştan sona, sizi kendine çağırır. Bir süre içinde bulunduğumuz modern cinnete ara verip, elektriksiz yayla evlerinde yıldızlarla el ele tutuşmak, suları topraktan çıktığı ilk kaynaktan yudumlamak, berrak derelerinde hayal yüzdürmek; caddelerin, sokakların, arabaların, işaret levhalarının hatta yolun bile olmadığı vadilerde özgürce içinize dönme telaşıyla dolarsınız. Bu şirin ilçe bütün yorgunluğunuzu unutturan bir anne gibi şefkatle kucaklar sizi.

Az gider, uz gider dere tepe düz gider en son kendi içinize varırsınız! “Allah’ım verdiğin özgürlüğü seviyorum” diye içten şükreder ve huzur bulduğunuz muhteşem dualar edersiniz. Çünkü artık, göğe komşu topraklardasınızdır. Etrafınızda gördüğünüz; yemyeşil ormanlar, bin bir renkli çiçekler, rengârenk kelebekler, tertemiz akarsular, muhteşem mimarisiyle ahşap konaklar ve evlerdir. Öyle ki şehir hayatına alışan her insana düşündürdüğü tek gerçek his: Bu coğrafyaya yakışmayan tek şey modernitedir. Çünkü Şavşat’ın modası lastik ayakkabı giymek, orman yollarında çamur bulaşmasın diye paçalarını yukarı katlamak, sonsuza uzayan patikalardan yaylalara yürümek, tırpanla çayır biçmek, sislerin arasında işaret levhaları olmadan yol almak, gökyüzünde tek bulut yokken şiddetli bir sağanağa tutulmaktır.

ŞAVŞAT’TAN GÖRÜNTÜLERİN YER ALDIĞI İLK FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN!..

Burada erik daha erik, kiraz daha kiraz, vişne daha vişnedir. Ellerinize değen her şey, her nimet size ilk kaynağından, zerre leke bulaşmadan ulaşan yeni bir hayat kaynağıdır. Su daha su, ekmek daha ekmektir. Ahşap evlerin çatılarında kurulu metal uydu antenlerinin yansıttığı tek görüntü: “Modernitenin ve teknolojinin burada mutsuz olduğu gerçeğidir.”

Aklınıza ne haber bültenleri, ne gazete manşetleri ne de hengâmeli yaşamın sizi yoran iş yoğunluğu veya dünya hırsları gelir. Gördüğünüz bu güzellikler karşısında çevreyi kirletmeden ormanın derinliklerine dalıp iyi birer insan olabilirseniz, belki Şirinler’i görebilir, olmadı mantar toplayabilirsiniz. Elbette Şavşat’da yaban hayatın koruma altında olduğu gerçeğini göz ardı etmeden ve yöreyi bilen insanlardan yardım almadan çok fazla ormanın derinliklerine dalmayın! Zira yabanî hayvanlarla rastlaşabilir, koruma altındaki boz ayılardan sağlam bir tokat yiyebilirsiniz.

Siz yine de ormanın derinliklerindense ‘göle ve göğe bakma duraklarında’ su, hava, orman ve yıldız seyredin. Yaylalara gidin. Çimenlere basın. Köylere, tarlalara ve insanlara koşun. Umut, hüzün, yeşil ve gökkuşağının arkadaşlarına, Yağmurun ellerinden tutarak mendil kapmaca oynayan çocuklara koşun. En iyi arkadaşı umut, hüzün, yeşil ve gökkuşağı olan çocuklara… Kapısını size açan tanımadığız insanlarla birlikte “Dünyada bu kadar güvende olduğum ve huzurlu bulduğum başka bir yer var mıdır?” duygusunun sizi nasıl kuşattığını görün.

ŞAVŞAT’DA TURİZM, TARİHİ ESERLER VE MESİRE YERLERİ

Artvin ili özellikle Camili Bölgesi ve Şavşat ilçesi son yıllarda yayla, doğal zenginlik ve kültür turizmi açısından eşsiz kaynaklara sahip ve yeni keşfedilen ciddi turizm potansiyeli taşımaktadır. İlçeye bağlı bütün köylerin ve köylere ait yaylaların hemen hepsinde henüz keşfedilmemiş nice doğal güzellikler, insanı kendine çağıran müthiş mimari miras ve kültürel kaynaklar mevcuttur. Bu açıdan Şavşat için bilinen yerlerinin dışında, bilinmeyenleriyle de çok güzel ve adımladığınız her yerde size aradığınızı fazlasıyla sunacak, sürprizler vaat eden bir yeryüzü cenneti tabirini kullanabiliriz. Doğu Karadeniz’in en uzak yerleşim yeri olan bu güzel bölgeye yolu düşecekler için görmeniz gereken birkaç bölgeden de kısaca bahsedelim.

ŞAVŞAT’TAN GÖRÜNTÜLERİN YER ALDIĞI İKİNCİ FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYIN!..

Karagöl

Karagöl, Sahara Milli Parkı içerisinde bulunan korumaya alınmış bir bölgededir. Şavşat’a yaklaşık 25 km uzaklıkta bulunan gölün yüzölçümü 25.000 m2, derinliğinin ise 28-35mt aralığında olduğu bilinmektedir. Çevresinde ladin, çam ve köknar ağaçları bulunan Türkiye’nin göl turizmi açısından en önemli merkezlerinden birisi olan Karagöl’de kayda değer bir konaklama veya insanların günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği ciddi bir tesis maalesef bulunmamaktadır. Yüzlerce turist ve yöre halkının gittiği popülaritesi her geçen gün artan ve yavaş yavaş kıyıları kirlenmeye başlayan gölün çevresinde sadece özel sektör tarafından inşaa edilmiş 20 kişilik konaklama tesisi mevcuttur.

Çöküntü sonucu oluşmuş gölün içerisinde Aynalı Sazan, Kaya sazanı ve 11 çeşit akvaryum balığı barınır. Etrafında kaynak suları ve çeşmeler mevcuttur. Ladin çam ormanlarının kucağındaki gölü sınırlarında barındıran Şavşat Meşeli Köyünün M.Ö. 3000 yıllarında yerleşim yeri olduğu ve göl kıyısında 400–500 yıl önce insanların tarımla uğraştığı tahmin edilmektedir. Göl kenarına kadar araçla ulaşım vardır.

Ağgöl

Yayla turizmi açısından Türkiye’nin en güzel fakat araç ulaşımı olmaması nedeniyle çok az bilinen göllerinden biridir. Şavşat’ın Hantuşet (Hanlı) ile Verhunal (Karaağaç) köylerine ait yaylaların kesiştiği noktada bulunmaktadır. Deniz seviyesinden yaklaşık 1900 metre yüksekte olan gölün etrafında veya yakınlarında rakım dolayısıyla doğal orman veya herhangi bir ağaç türü yetişmemektedir. Göl dağlarda eriyen kar sularının oluşturduğu dere yataklarından beslenir. Bir tarafı sazlık ve içinde ada bulunan gölün dibinin bataklık olduğu bilinmektedir. Göle yaklaşık 6 yıl önce 35.000 adet civarında sazan balığı bırakılmış ve koruma altına alınmıştır. Günümüzde ağırlıkları 8 kiloya kadar çıkan balıklara rastlamak mümkündür. Av yasağı devam etmesine rağmen maalesef tüfekle ve çeşitli ilkel yöntemlerle kaçak avlanma yapılmaktadır. Göle Hanlı köyü veya Karaağaç köyü yaylasından sadece yaz aylarında yaklaşık 4 km yürüyerek ulaşılmaktadır. Olumsuz hava şartları nedeniyle kışın ne yaylalara ne de göle ulaşım imkânı bulunmamaktadır.

Tibet Kilisesi

İlçe merkezinden 14 Kilometre uzaklıktaki Cevizli Köyü’ndedir. Şavşat’ın en ünlü tarihi-turistik eserlerinden biridir. Bağratlı Beylerinden Kukh Aşut tarafından 10. Yüzyılın ilk yıllarında yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Duvarlarında çok sayıda kabartma, oyma, mazark türünde süslemeler, Hz. İsâ ve havarilerinin resimleri vardır. Turistlerin en fazla ziyaret ettikleri eserlerin başında gelen kilise ulaşım problemi olmadığı için yılın her mevsiminde ziyaret edilebilir.

 

Köprülü Kilise

Şavşat ilçesinin 7 km. kuzeybatısında yer alan Köprülü köyündedir. Bölgedeki kiliselerin merkezi sayıldığı tahmin edilmektedir. Kıpçaklı beylerinden Zor Tana tarafından yaptırılan kilisenin bugün yalnızca kalıntıları vardır.

Zor Mustafa Bey Camii

Şavşat ilçesine bağlı Köprülü Köyünde bulunmaktadır. Eser, kendi istekleri ile İslamiyet’i kabul eden Hıristiyan Atabeklerinden Zor Tana tarafından muhtemelen XVI. Yüzyılda yaptırılmıştır. Mimari açıdan sade, minaresi bulunmayan bir yapıdır. Ayrıca ilçe merkezinde bulunan Kemal Paşa Camii’nde eski bir eser olup yapılış tarihinin 1909 olduğu bilinmektedir.