Fata Nine’nin Yıllardır Bitirilmeyen Davası!

Turizm&Seyahat
Nurdal Durmuş’un yazısı             Sarayova’nın Avrupa’ya çoktan karışmış sokaklarından ayrılıp Bosna’ya ruhunu katan şe...
EMOJİLE

Nurdal Durmuş’un yazısı
           
Sarayova’nın Avrupa’ya çoktan karışmış sokaklarından ayrılıp Bosna’ya ruhunu katan şehitleri ziyaret etmek ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan en büyük toplu katliamın izlerini sürmek için Srebrenica yollarındayız. İçimizde garip bir huzursuzluk, yüzümüzde hüznün gölgesi, aklımızda yaşanan acının hiç silinmeyen hatıraları… Yol boyunca baktığınız her yerde “Bu bölge Karadeniz Bölgesi’nin ikizi olmalı…” düşüncesi. İki orman arasında bir nehir gibi kıvrılan yollardan size gülümseyen yaban çiçeklerinin neşesi. 

Ormanlık tepelerden, baş döndüren kıvrımlı yollardan en nihayet düzlüğe iniyoruz. Düzlüğe iner inmez tabiatın bütün güzelliğini gölgeleyen savaşın izlerine ayak basıyoruz. Zira burası Müslümanların yaşadığı bölge ve savaş sırasında ağır bir kuşatmaya sahne olmuş.

Srebrenica yolu üzerinde kurulu Konjevic Polje Köyü’ndeyiz. Burada hemen hemen bütün dünya’nın yakından takip ettiği Fata Orloviç adlı yaşlı bir kadın yaşıyor. Gitmeden hakkında birkaç haber okumuş meraklanmıştım.Tercümanımız ve o bölgeyi çok iyi bilen kılavuzumuz Enes Bey ziyaret talebimize olumlu karşılık veriyor. Sabahın sekizinde Fata annenin kapısını çalıyor elini öpüyor, hal hatır soruyoruz.

Fata annenin eşi Sacir Orlovic savaşta şehit düşmüş. Kendisine ait olan topraklar etnik temizlik sonrası Sırplar tarafından bütün köyle birlikte işgal edilmiş. Köye Müslümanların yerine, Bosna’nın orta kesimindeki çatışmalar sonrası evlerinden kaçan Sırplar yerleştirilmiş. Savaş sonrası Sırpların birçoğu da kendi evlerine dönünce Konjevic Polje köyü bir kez daha Müslümanlara kalmış.  Bosna Savaşı sırasında bir süre toplama kampında tutulan ve savaşın ardından muhacir olarak yaşamını sürdüren Fata Nine’de köye geri dönüp topraklarını sahiplenmiş.

Fakat evine döndüğünde büyük bir sürprizle karşılaşmış. Evinin önünde bahçesinin ortası olması gereken yerde, savaş sırasında bir Sırp Ortodoks Kilisesi inşa edilmiş. Fata anne, kilisenin kendi bahçesinden kaldırılıp başka bir yere taşınması için dava açmış. Fakat Amerika’da avukatlık yapan bir kızı olmasına rağmen Bosna’nın karmaşık yönetim biçimi nedeniyle davada henüz elle tutulur bir gelişme yok. 2000 yılında tekrar kendi topraklarına Konjevic Polje’ye dönen Fata anne dava konusunda pek umutlu konuşmuyor. Zira bu direniş sonucunda elde edeceği zaferin, birçok yeni davanın, yeni hakların ve Bosna’nın vahşi etnik sorunlarını geride bırakıp kazanacağı sınav açısından çok önemli bir dönüm noktası olacağının farkında!

Fata anne sırpların kilisenin içinde bulunduğu araziyi satın almak için 1.250.000 Euro para teklif edildiğini fakat bunu kabul etmediğini gözleri dolarak gururla anlatıyor.

Ancak bence Fata nine gibi çok sayıda Boşnağın başka kaygıları var. Zira Boşnak’ların birçoğunun ne savaş sırasında ne de savaştan sonra kimsenin inancıyla bir işi olmamış. Onca Sırp ve Hırvat zulmüne, katliamına karşı yaşadıkları acıların intikamını vahşetle taçlandıracak tek bir eylemleri olmamış. Fata anne de bahçesinde bir kilise olmasını değil, kilisenin kendi toprağı üzerinde olmasından yakınıyor. Toprağının izinsiz gasp edilmesinden…

Fata anne “Ben bütün dinlere, peygamberlere, kitaplara ve ibadethanelere saygı duyarım. Ancak birileri eşimin kanı üzerine bu toprakların sahiplerinden izinsiz bir şey inşa etmek istiyorlarsa bunu bizim topraklarımızda yapmamalı.” diyerek niyetini özetliyor.

Sonuçta göç etmek zorunda kalan binlerce insan olmuş ve savaşın izleri hâlâ Bosna’nın tüm bölgelerinde belirgin bir şekilde hissediliyor. Hayat, buralarda hâlâ çok zor.

Dışarıdan bakıldığında ilerleme sağlanmış gözükse de bu ağır aksak ilerlemenin etnik ve dini sembollerle ilgili tartışmalardan kaynaklandığını ve hâlâ sembol ve inançlar üzerinden ciddi gizli bir savaşın sürdüğünü söylemek mümkün. 12 yıl sonra bile uluslararası toplumun hâlâ Bosnalı siyasetçilere yetki devredemeyecek güvensizlikte olması da zeten bunun en önemli kanıtı.

Bilmiyorum, gün gelecek ve Fata anne evinin önündeki bahçede kurulan kilisenin yerinde huzur içinde bizimle sohbet edip yetiştirdiği sebzelerden, meyvelerden ikram edecek mi ama bunu yapabildiği gün Bosna’da hiçbir şeyin eskisi kadar kötü olmayacağını söyleyebiliriz.

Devam edecek…

Yazının İlk Bölümü
https://www.on5yirmi5.com/genc/haber.46585/orada-bir-sey-oldu.html
Fotoğraf Galerisi:
http://www.facebook.com/media/set/?set=a.10150229030227089.347480.696207088&l=653313475f
 
Twitter: @nurdaldurmus
Yazarın Blog adresi: http://www.nurdaldurmus.com