Ah! Ne Güzeldir Beypazarı…

Turizm&Seyahat
Hazırlayan: Fazilet Bayır Hititler, Frigya, Galat ve Roma Bizans medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan Beypazarı’nın son sahipleri Anadolu Selçukluları ve Osmanlı Devleti olmuş. Binlerce...
EMOJİLE

Hazırlayan: Fazilet Bayır

Hititler, Frigya, Galat ve Roma Bizans medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan Beypazarı’nın son sahipleri Anadolu Selçukluları ve Osmanlı Devleti olmuş. Binlerce yıllık, köklü bir geçmişe sahip olan Beypazarı üzerinde yaşattığı medeniyetlerin en önemli merkezlerinden biri olmuş. Nüfusunun 1573 yılında 10 bin civarında olması da bunu doğruluyor.

İpekyolu gibi birçok önemli ticari yol bu bölgeden geçmiş. Bir zamanların İstanbul ve Bağdat yolu arasındaki en parlak ticaret merkezlerinden birisi olan Beypazarı, yeni ticaret yollarının bulunması gibi sebeplerden dolayı eski cazibesini yitiriyor. Ta ki 2001-2002’li yıllarda başlayan “Beypazarı’nın markalaştırılması” çalışmalarına dek. Belediyenin öncülüğünde, halkın da büyük desteği ve işbirliği ile başlayan çalışmalar sonrası, İpekyolu’na geçit olan Beypazarı, yeniden “İpekyolu” bereketine kavuşuyor.

BEYPAZARI’NDAN EN GÜZEL KARELERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!..

2009 itibari ile merkez ve köylerde olmak üzere toplam 46 bin kişinin ikamet ettiği bu ilçe, yöresel dokusunu muhafaza eden, Ankara’nın sayılı açık hava müzelerinden biri.

BAHARI KUCAKLAYAN ŞEHİR TERASI: “HIDIRLIK TEPESİ”

Beypazarı’na bir kafile ilde gidiyorsanız şehir merkezine girmeden önceki ilk durağınız bölgede Hıdrellez’in kutlandığı yer olan “Hıdırlık Tepesi” olacaktır (Birçok şehirde baharın gelişi “Hıdırlık Tepesi” denilen yerlerde kutlanır bu yüzden Türkiye’de aynı isme sahip sayısız Hıdırlık tepe var). Rehber, şehrin tarihini size bu tepeden anlatacaktır. Bu tepede ne yapılır, demli bir çay alınır, şehre bu tepeden bir bakılır. Bu tepeden birzamanlar keşişlerin inziva yeri olan İnözü Vadisi’nin girişi de gözükür.

Derken rehber bir soru sorar. “Beypazarı’ndaki evlerin birçoğunun ikinci katı senelerce inşaat haliyle kalmış. Bunun sizce sebebi ne olabilir?”

BEYPAZARI’NDAN EN GÜZEL KARELERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!..

El cevap: “Azrail geldiğinde, ‘bu adamın daha dünyada yapacak işi var, sonra geliyim’ demesi içinmiş". Tabi bu ne kadar işe yarar bilinmez ama bu cevap beni epey güldürdü, tabi bu işin esprili yanı.

Ailenin büyüme ihtimali düşünülerek bu evler yarım bırakılırmış. Bu üstkatı inşaat halinde bırakılan evler, ailenin çocuklarından biri evlendiğinde hemen tamamlanıyor ve evlenen çift ise buraya yerleşiyormuş. Böylece yavrular baba ocağında yaşamalarına devam ediyorlarmış.

Baharın tomurcuk tomurcuk çiçekleri ile bezenmiş olan Beypazarı’nın terası Hıdırlık Tepesi’nde yöreye özgü ürünleri bulabileceğiniz üç beş tezgahta mevcut.

“İMALATTAN HALKA” GÜMÜŞ VE DOKUMACILIK

Beypazarı’nda ikinci durağım şehrin dolmuş ve otobüs durağının yanıbaşındaki Halk Eğitim Merkezi. Merkezde gümüş ve dokuma atölyeleri bulunuyor.

Makina sesinden başka hiçbir sesin barınamadığı dokuma atölyesindeki hummalı bir şekilde çalışan kadınları görüyorsunuz. Kimisi tezgahlarının başında şal, sofra bezi ya da çeyizlik örtü dokuyor kimisi ise tezgahtan çıkan dokumaları çevreliyor. Herkes işin bir kulağından tutuyor, işler süratli bir şekilde tamamlanıyor bu atölyede. Halk Eğitim Merkezi’nin Beypazarı’nda tezgahlarda satılan birçok ürün bu merkezin kadınlarının elinden çıkıyor.

Mardin Midyat ilçesi gibi Beypazarı da gümüş işçiliği ile ünlü ilçelerden. Beypazarı’nın telkari ustaları “Şahmeran” gibi gümüş takı tasarımlarını Halk Eğitim Merkezi’nde ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. Bu gümüş atölyesinden pazarlık yaparak piyasa fiyatından çok daha ucuza, el emeği göz nuru, çok güzel gümüş takılar alabilirsiniz. Tabi önerim, bu şehre has gümüş tellerden yapılan “telkari” takılar almanız. Çok fazla takı kullanmama rağmen ben bile açıkcası bu telkari takıların cazibesine kapılıp, ortasında inci olan, çiçek motifli telkari bir yüzük aldım.

Kısacası ‘imalattan halka’ bu merkezi gezerken hem işin mutfağını görüyorsunuz, hem de hoşunuza giden çoğu çeyizlik bu ürünleri satın alabiliyorsunuz.

SELÇUKLU VE OSMANLI MİRASI ABİDELER

Tabi buraları gezdikten sonra 3 bin tane ahşap evin bulunduğu, 200 yaşındaki Tarihi Çarşısı’ya sahip olan Beypazarı’nın sokaklarını dolaşmaya başlayabilirsiniz.

BEYPAZARI’NDAN EN GÜZEL KARELERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!..

Beypazarı’nın en ünlü tarihi abideleri birzamanların kervansarayı olan 1613’te inşa edilmiş Suluhan Sarayı, 1225 yılında inşa edilen Anadolu Selçuklu mirasi Sultan Alaaddin Camii ve 1965 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden yapılan, tek şerefeli Akşemseddin Camii. Bunun yanısıra 13. yy. yapımı Boğazkesen Kümbeti ve Kurşunlu (Evsat Hoca Nasir) Cami de yörenin tarihi yapılarından. Beypazarı’nda ziyaret edebileceğiniz türbeler ise şöyle; Yediler, Gazi Gündüzalp, Karaca Ahmet Sultan, Karadavut ve İvazdede Türbesi. Ziyaret vakitlerini kısa tutabilirseniz gün içinde bu yerlerden birçoğunu ziyaret edebilme şansınız var.

RESTORASYON SONRASI ‘GUŞGANA’LI EVLER VE TARİHİ ÇARŞI

Asırlık abideleri gördükten sonra şehir merkezindeki gezinize devam edebilirsiniz. Görmüş olduğunuz evlerin bir çoğu son yıllarda restore edilmiş. Evlerin kapılarının üzerinde, evlerin eski hallerinin fotoğrafları asılı duruyor. Böylece bu tarihi evlerin restorasyon öncesi halini de görebiliyorsunuz.

Görmüş olduğunuz, iki üç katlı ahşap evler, diğer yörelerin ahşap evlerinden farklı olarak “guşgana” isimli çatı katı bulunuyor. Kına gecesi gibi toplu eğlenceler “guşgana” denilen bu katta gerçekleştirilirmiş.

“Yaşayan Müze” de Beypazarı evlerinin tüm bölümlerini görebilmeniz mümkün. Anadolu Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden etkilenen bu evlerde ferah sofalar ve bakır eşyalar bulunuyor. Yaşayan Müze’de Karagöz ve Hacivat oynatabileceğiniz bir gölge oyunu sahnesi bulunuyor. Aynı zamanda odanın içine bırakılmış kıyafetleri giyerek siz de Hacivat ve Karagöz olabiliyorsunuz. Ahşap binanın guşgana katı kitapta okuyabileceğiniz, mini bir kafe haline getirilmiş. Müzenin girişinde ise bitkilerle süslenmiş, otantik oturma gruplarıyla serin ve güzel bir avlu bulunuyor.

Şehirdeki bir diğer müzede Beypazarı Müzesi. Cumbalı bu tarihi ahşap ev 1996 yılında müzeye çevrilmiş ve ziyarete açılmış.

Uygarlıklara beşiği olan Beypazarı’nın tarihini gezerek öğrenmek isterseniz Kent Tarihi Müzesi’ni görmeniz gerekli. Bu müzede yörede yaşamış Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan Akşemsettin Hazretleri ve Beypazarı’nın tanınmış zanaatkarlarının bal mumu heykelleri ve asırlık tarihi eserler bulunuyor. Yine Beypazarı’nın ahşap evlerinin maketlerini de bu müzede görebilirsiniz.

BEYPAZARI’NDAN EN GÜZEL KARELERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN!..