Üniversiteye ‘ses kaydı’yla uzanan başarı hikayesi

Toplum
Eğitim hayatı boyunca yanından ayırmadığı ses kayıt cihazıyla derslerini tekrar ederek üniversiteyi kazanan görme engelli genç, azmiyle örnek oluyor. Ordulu Mahmut Türüdü (21), doğ...
EMOJİLE

Eğitim hayatı boyunca yanından ayırmadığı ses kayıt cihazıyla derslerini tekrar ederek üniversiteyi kazanan görme engelli genç, azmiyle örnek oluyor.

Ordulu Mahmut Türüdü (21), doğuştan yüzde 80 görme engelli olarak geldiği hayatta, eğitimin engel tanımadığını göstererek ilk ve orta dereceli okullarını başarıyla tamamladı. Türüdü, kaynaştırma sınıflarında gördüğü eğitimlerde öğretmenlerinin anlattıkları dersleri ses kayıt cihazına kaydederek ortaya koyduğu azmini Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesini kazanarak taçlandırdı.

Akademik hayatında da yine aynı yöntemi yani ses kayıt cihazı metodunu kullanan Türüdü, sınıf arkadaşlarından geri kalmamak için daha fazla çalışması gerektiğinin farkında olarak yanından ses kayıt cihazını ve kulaklığını hiç ayırmıyor.

Kampüs içerisindeki Kredi Yurtlar Kurumuna ait yurtta kalan ve ders saatlerinde bastonu aracılığıyla fakülteye giden Mahmut Türüdü, yurda dönmesi sonrası ya yatağında ya da kütüphane de derslerini tekrar ediyor.

“8 saat okulda 8 saat evde ders”

Türüdü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eğitimi için başta ailesi olmak üzere birçok kişiden destek aldığını ve azmiyle üniversiteyi kazandığını söyledi.

Görme engeli nedeniyle herkesten daha fazla çaba göstermesi gerektiği için eğitim hayatının zorlu geçtiğini anlatan Türüdü, “Çünkü ben normal bir öğrenci gibi değildim. Derslerde önce normal ses kayıt cihazı, sonraları ise akıllı telefonla birlikte telefonumun ses kayıt cihazını kullanıyordum. Diğer öğrencilere nazaran dezavantajım vardı. Mesela bir günde 8 saat ders gördüysem aynı günün akşamında evde 8 dersin tamamını, ses kaydından tekrar dinliyor ve çalışıyordum.

Üniversiteyi kazanınca hayatında çok şey değişti

Türüdü, üniversiteyi kazanmadan önce çok sosyal biri olmadığını ve üniversite ile beraber hayatında çok şeyin değiştiğini vurguladı.

Üniversiteyi kazanmadan önce evden hiç ayrı yaşamadığını ifade eden Türüdü, “Mahalle arkadaşım bile yokken, şimdi bambaşka bir hayata sahip oldum. İlk ve orta okulda arkadaşlarım benle şaka yoluyla da olsa dalga geçiyorlardı ancak üniversitede daha olgun insanlar olduğu için bana çok katkı sağlayan arkadaşlarım oldu. Diğer engelli arkadaşlarım gayret etmeli. Başarı da ardından geliyor.” dedi.

Müziğe ilgi duyduğunu ve Gençlik ve Spor Bakanlığının 2015 yılında açtığı bir yarışmada Türk Tasavvuf Müziği dalında Türkiye genelinde üçüncülük derecesi aldığını aktaran Türüdü, “Utanarak ve sıkılarak girdiğim bir yarışmaydı. Gece yolculuğu olmasına rağmen hiç uyuyamamıştım ve yarışmaya uykusuz girmiştim. Benim heyecanım sahneye çıkana kadardı. Sahneye çıkınca bir öz güven geldi bana. Sanki yıllardır bunu yapıyormuşum gibi performans sergiledim. Türkiye genelinde üçüncü olmuştum ve hayatımın zirve dönemiydi. Orada aldığım madalyayı hala saklıyorum.” diye konuştu.