Şurabatır, Sivrihisar Caddesi’ndeki yıkılan apartmanın bulunduğu bölgede gazetecilere yaptığı açıklamada, 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan depremde ağabeyini ve teyzesini kaybettiğini anlattı.
Depreminin olduğu gece ağabeyi Metin Şurabatır ile teyzesi Bahriye Bahtiyar’a misafirliğe geldiklerini belirten Şurabatır, şöyle devam etti:
“Enkaz altında teyzemle yan yanaydık. Birbirimize moral vermeye çalıştık. Hayatta nasıl kalacağımıza dair konuştuk. Zaman ilerledikçe teyzemin uykusu gelmeye başladı. Onun bilincini açık tutmak için her şeyi yaptım. Onu uyutmamak için bağıra bağıra ‘Seni anan benim için doğurmuş’ şarkısını söyledim ancak onun bilincini açık tutamadım. Depremden 20 saat sonra kurtuldum fakat teyzem ve ağabeyimi kaybettik. Depremin izlerini bedenimde ve ruhumda taşıyorum.”
Şurabatır, enkaz altında kaldığı 20 saati anlatan bir kitap yazdığını belirterek, “Anılarımı yazmak istedim ancak bu çok kolay olmadı. Kitabı yazmak 4 yılımı aldı. O anları yeniden yaşadım” dedi.
Eskişehir’de yıkılan apartmanın yerine yeniden bina yapıldığını dile getiren Şurabatır, “Ben burasının özel kalmasını isterdim ancak olmadı. Şimdi bir parka Marmara Depremi sırasında Eskişehir’de hayatlarını kaybedenlerin isimlerinin yazılı olduğu bir anıt yapılabilir. Bizler de bundan sonra her yıl 17 Ağustos’ta kaybettiğimiz yakınlarımızın için bu anıtın önünde anma töreni düzenleyebiliriz” diye konuştu.