Haberleşme nedir? Haberleşme araçları nelerdir?

Toplum
Haberleşme nedir? İletişim terimi bilgiyi elektriksel yollarla göndermeye, almaya, işlemeye karşılık gelir. İletişimin amacı, herhangi bir biçimdeki bilginin zaman ve uzay içinde kaynak olarak adlandı...
EMOJİLE

Haberleşme nedir?

İletişim terimi bilgiyi elektriksel yollarla göndermeye, almaya, işlemeye karşılık gelir. İletişimin amacı, herhangi bir biçimdeki bilginin zaman ve uzay içinde kaynak olarak adlandırılan bir noktadan, kullanıcı denilen başka bir noktaya aktarılmasıdır. Bugün telefon, radyo, televizyon gibi elektriksel iletişimin çeşitleri, günlük yaşantımızın vazgeçilmez birer parçası olmuşlardır. Elektriksel iletişimin diğer bazı önemli örnekleri şu şekilde sıralanabilir; radar, telemetre dizgeleri, bilgisayarlar arası bilgi aktarımı, askeri amaçlar için kullanılan telsiz. Bu liste istenildiği kadar genişletilebilir. Elektronik devre öğeleri teknolojisindeki yeni ilerlemelere bağlı olarak önümüzdeki yıllarda iletişim dizgelerinde de önemli gelişmelerin olması kaçınılmazdır.İletişim 1840′ larda telgraf ile başladı;birkaç “10 yıl” sonra telefonla ve bu yüzyılın başında da radyo ile gelişti. Elektronik tübün bulunuşu ile doğan radyo iletişimi, büyük ölçüde 2. Dünya savaşı sırasındaki çalışmalardan kaynaklandı. Transistör, entegre devre ve diğer yarı iletken araçların bulunup, kullanılmasıyla radyo ve TV geliştirildi ve yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanıldılar. Son zamanlarda uydular ve fiber optik, bilgisayarlara ve diğer veri iletişimlerine artan bir önem yükledi ve iletişim daha yaygın bir duruma geldi.

Modern bir iletişim sistemi, bilgi göndermeden önce onun sıraya koyulmasıyla, işlenmesiyle ve korunmasıyla ilgilenir. Gerçek anlamda gönderme daha fazla işleme ve gürültünün süzülmesiyle gerçekleşir. Son olarak, kod çözme, mesajı koruma ve bilgi algılama basamaklarından oluşan alma işlemi gelir. Bu konuda iletişim şekilleri radyo-telefon, telgraf, noktadan noktaya yayın ve hareketli iletişim, bilgisayar iletişimi, radar, radyo-telemetre ve radyo ile yardım isteme metotları olarak karşımıza çıkar.

Tamtam 

Tamtam, belki de insanların kullandığı çalgıların en eskisidir. En yaygın vurmalı çalgılardan biridir ve dünyadaki hemen bütün halkların kültürlerinde yeri vardır. Yazılı tarihten çok önce Eski Mısırlıların, Asurluların ve Uzakdoğuluların tamtamı kullandıkları bilinmektedir. Amerika Yerlileri dinsel törenlerinde dans ederken, tempo tutmak için tamtam çalarlardı. Afrika’nın Siyah halkı, hem dans ederken hem de şifreli vuruşlarla kabileden kabileye haber yollarken tamtamı kullanırdı. Afrika’da bu amaçla hâlâ tamtam kullanılmaktadır.

POSTA GÜVERCİNLERİ 

İletişimin gelişmeindeki en büyük etken muhakkak ateş ve yazıydı.Yazı giderek gelişti ve insanlar birbirlerine mektup yollamaya başladı.Ama ilk önceleri bu mektupları nasıl karşıdrakine göndereceklerini bilmiyorlardı. Sonradan güvercinleri eğittiler.Bir noktadan bırakılan güvercinler aldıkları eğitim sayesinde karşıdaki kişiye varıyordu ve mesajıiletiyordu..Buna karşlılık olarak mesajı alan kişi başka bir mesaj ile gönderen kişiye dönet veriyordu.Böylece iletişim gerçekleşmiş oluyordu.

DUMANLA HABERLEŞME

Telgraf 

İki merkez arasında, elektrik akımından faydalanarak, kararlaşmış bazı özel işaretlerle haberleşmeyi sağlama işi.İlk telgraf, 1832 yılında Samuel Morse tarafından yapılmış, ilk telgraf haberleşmesi de, 1837 yılında gerçekleşmiştir. Telgraf, 1844 yılından sonra da bir haberleşme vasıtası olarak kullanılmağa haşlanmıştır.Telgrafın esası, bir elektro mıknatıstır. Bu elektro mıknatıs, bir bataryaya bağlanarak, bir devre meydana getirilir.

Daktilo 

Daktilo, bir klavye aracılığıyla harekete getirilen harfleri mürekkepli bir sistem yardımıyla kağıda basarak yazı yazan makine adı verilen bu makine elden daha yavaş yazıyordu. Bundan sonraki denemeler pek başarılı olamadı. Aradan 40 yıl geçtikten sonra üzerine yerleştirilmişti. Şaryo dikiş makinesinin pedalına benzeyen bir döndürülüyordu.

Telefon 

Sesi uzağa ileterek konuşmayı sağlayan bir araç. Telefonda konuşan kimse konuşanın yanında imiş gibi aynı sesi vererek konuşur. Böylece, çok uzaklarda bulunan bir kimse ile, aynı yerde imiş gibi konuşmak imkânı vardır. İnsanlığa büyük faydalar sağlayan bu önemli buluş, ilkin 1875 yılında, Amerikalı bilgin Graham Bell tarafından gerçekleştirilmiştir. Bugün artık, pek çok evde bulunan önemli bir haberleşme vasıtasıdır.Telefonda esas, ses dalgalarının havayı titreştirmesi sonucu meydana gelen titreşmelerin, bir huninin içindeki demir bir levhaya çarparak onu harekete getirmeleridir.

Fonograf 

Gramofonla hemen hemen aynı işlevi yapan bir ses kayıt cihazdır. , eski Yunanca fone, “ses” ve grammein, “yazmak” kelimelerinden kaynaklanıyor. Bu makine ile ses ve müzik kayıtı veya dinleme olanakları bulunmaktadır. Ilk patenti , 29 Eylül 1887 alman yaratıcı Emil Berliner tarafından alındı. Gramofon bir yuvarlak ince taş plak ile , fonograf ise bir silindir ile çalışır. Ilk fonograf yaratıcılardan biri ünlü Thomas Alva Edison dir.

Radyo 

Sesi, atmosfer içinden, Hertz dalgaları aracıyla çok uzaklara ulaştırılan âlet. Radyoya ses dalgalarını elektrik dalgaları haline çevirir; ya da elektrik dalgalarını atmosferden derleyerek ses dalgaları haline koyar. Bu bakımdan, a – verici radyo, b – alıcı radyo olmak üzere iki çeşit makineden meydana gelmiştir.

Fax makinesi 

Belgegeçer ya da İngilizce kısa adı Faks olan, Facsimile (Latince fac similar yani kopyalamak) kelimesinden türetilmiş bir iletişim aygıtı ve türüdür.Var olan telefon hatlarından yararlanarak, karşılıklı iki tarafta bulunan belgegeçer ile, resim, yazı, grafik vb. verilerin, ses sinyalleri halinde hızlı bir şekilde aktarımını sağlar.

1843’te Alexander Bain tarafından patenti alınmış olup, 1851’de Frederick Bakewell tarafından Büyük Londra Fuarında sergilenmiştir. Günümüz tasarımına, 1924’te Amerikan Radio Corporation of America (RCA) şirketinden Richard H.Ranger’in araştırmaları sonucunda ulaşmış olan aygıtla, 24 Kasım 1924’te New York’tan Londra’ya bir fotoğraf aktarılmıştır

Televizyon 

Görüntünün ve görüntüyle alâkalı seslerin aynı anda elektromanyetik dalgalar halinde yayılması prensibine dayanan en mükemmel haberleşme sistemlerinden biridir televizyon. Televizyonun temel prensibi ışık enerjisinin elektrik enerjisine çevrildikten sonra yayınlanması ve alınan elektromanyetik sinyallerin tekrar ışık enerjisine çevrilmesidir.

İlk bilgisayar (ENİAC)1946 yılında Amerikalı J.ECKERT ve arkadaşı MAUCHLY adlı bilim adamları askeri amaçlı hesaplar yapmak için dünyanın ilk bilgisayarını icat etmişlerdir. ENİAC adını verdikleri bu bilgisayar 30 ton ağırlığında ve 4 apartman dairesi büyüklüğünde olup içinde 18 000 elektronik tüp (Lamba) bulunmaktaydı. Bu alet günümüzde kullanılan modern bilgisayarların babası sayılmaktadır.

PC (bilgisayar) 

Bilgisayar aritmetiksel mantıksal işlemler yapabilen, bilgi depolayan, hatasız ve hızlı işlem yapabilen bir makinedir.

* Aritmetiksel(+,-,*,/) ve Mantıksal (<,>,=,or,and,xor…) işlem yapabilme.

* Bilgi depolayabilme

* Hızlı İşlem Yapma

* Hatasız İşlem yapma.

Bilgisayar her zaman hatasız çalışır. Ancak kullanıcı hata yaparsa bilgisayarda hata yapar.

CD 

CD, “Compact Disc” kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. CD’ler sayısal verilerin makineler tarafından okunabilir bir şekilde depolanabildikleri standart bir ortamdırlar. Lazer tabanlı bir okuyucu tarafından okunabilirler. CD’ler teyplerden daha hızlı ve daha doğru bilgi depolaması yapabilirler. Daha hızlıdırlar, çünkü CD üzerindeki her ize veriler ardışık olarak yazılsalar da izler doğrudan erişilebilir durumdadırlar. Bu izlere herhangi bir sıraya bağlı olmaksızın erişibileceği anlamına gelir.

İnternet 

Internet, birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır.

Internet, insanların her geçen gün gittikçe artan “üretilen bilgiyi saklama/paylaşma ve ona kolayca ulaşma” istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir teknolojidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnternet’i bu haliyle bir bilgi denizine, ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz