Deprem Çocuklarına Boks Terapisi

Toplum
Eski milli boksör Ayhan Öz, çadırkentleri tek tek gezerek adeta yetenek avcılığı yapıyor. Şimdilik 25’i kız 65 öğrencisi var. Çocuklar antrenmanlarda hem yaşadıkları depremin acısını unutuyor, h...
EMOJİLE

Eski milli boksör Ayhan Öz, çadırkentleri tek tek gezerek adeta yetenek avcılığı yapıyor. Şimdilik 25’i kız 65 öğrencisi var. Çocuklar antrenmanlarda hem yaşadıkları depremin acısını unutuyor, hem de geleceğin millileri olma yolunda ilerliyor.

Van’da meydana gelen 7,2 ve 5,6’lık depremler, tüm Türkiye’yi derinden sarstı. Yaşanan depremden en çok etkilenen şüphesiz çocuklar. Küçük dünyalarında büyük hasarlar oluşturan depremde kiminin evi yıkıldı kimi de yakınlarını kaybetti. Çocukların deprem sonrası yaşadıkları psikolojik bunalımlarından çıkmaları için imdatlarına eski milli boksör Ayhan Öz yetişti. Öz, çadırlardan topladığı çocukları boks sporuyla stresten uzaklaştırıp, deprem sonrası yaşadıkları travmayı atlatmalarına yardımcı oluyor.

Ayhan Öz, eski bir millî sporcu. Gençlik yıllarında yaptığı boksu noktaladıktan sonra işi bırakmamış ve antrenörlükle spor yaşamını devam ettirmiş. Bugüne kadar Van’da yüzlerce boksör yetiştirmiş. Bunların bir kısmı milli formayı terletmiş. Ona göre herkesin dünya şampiyonu olması gerekmiyor. Gençlerin, büyüklerine saygılı olup vatanını sevmesi her şeyden önce geliyor. Onun için sporcunun yeri yurdu önemli değil. Her sınıftan vatandaş sporda eşit şartlarda dövüşüyor. 2003 yılında sokak çocuklarından oluşturduğu 60 kişilik boks grubundan büyük başarı elde etmiş. Bu gruptan 10 milli sporcu çıkarmış. Bir kısmını da üniversiteye göndermiş. Yaşanan depremle birlikte de birçoğu göç etmiş.

Ayhan hoca, her şey bitti dediği anda yeni bir proje hayata geçirmiş. Van Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile birlikte depremzede çocukları spora kazandırmak için kolları sıvamış. Amaçları sadece boks değil tabii ki. Hem onlara sporu sevdirip hem de yaşadıkları travmayı üzerlerinden atmalarına yardımcı olmak. Bunun için çadırları tek tek dolaşıp boksu anlatmış. Aileler de onun bu çabasını boşa çıkarmamış. Çocuklarını Ayhan hocaya emanet etmiş. Şimdilik 25’i kız olmak üzere toplam 65 sporcusu var. Bu sporculardan da milli formayı giyecek boksörler çıkacak. Ama onun asıl hedefi onları insan olarak yetiştirmek. Ona göre kötü insan yok, eğitilmemiş insan var. Bu düsturla boksun içindeki şiddeti kontrol altına almalarını sağlıyor. Sporcularının iyi birer birey olmaları için onlara telkinlerde bulunuyor.

Ayhan hoca depremzede boksörlerin kısa serüvenini şöyle anlatıyor: "Deprem sonrası çocukların da gidecekleri yer yoktu. Okullar da kapalı olduğu için birçoğu bunalıma girmişti. Oyun oynamayı unutmuşlardı. Yaşadıkları travma onları çok etkilemişti. Biz çadırları dolaşınca büyük bir ilgiyle karşılaştık. Onlara sporun, boksun güzelliklerinden bahsettik. Aileler de bize güvenerek çocuklarını emanet etti. Biz onlara burada sadece boksu öğretmiyoruz. Boksla onlara terapi uyguluyoruz. Burada stres atıyorlar, sorunlarından uzaklaşıyorlar. Bir an olsun depremi, yıkımı unutuyorlar. Boksun yanında yaptığımız kitap okuma, sinema gibi etkinliklerle onlara sosyal bir alan açıyoruz."

Ter atarak rahatlıyorlar

Van 75. Yıl Stadyumu’nun altındaki dar odada geleceğin boksörleri ter döküyor. 8 yaşından 18 yaşına kadar sporcu var. Yaşadıkları acıları bir kenara bırakarak, Türkiye şampiyonasına ve uluslararası müsabakalara hazırlanıyorlar. Hüseyin Karakıyak 11 yaşında. Henüz boks macerası yeni olsa da var gücüyle kum torbasını yumrukluyor. Ayhan hoca çadırkenti dolaşıp sporcu topladığı sırada o da annesinden izin alıp gelmiş. Burada yeni arkadaşlar edinmiş. Salonda gelip ter atarak rahatlıyor. Okullar yeni açıldığı için yaptığı spor ona iyi gelmiş. Depremi kısa süreli de olsa burada unutuyormuş. Gelecekte Muhammed Ali gibi iyi bir boksör olmak istiyor.

Yusuf Özdemirli de henüz üç aylık boksör. Deprem sonrası evleri yıkılmış, o da ailesiyle birlikte çadırkente yerleşmiş. Salonda boks yapıldığını duyunca o da koşup gelmiş. Çocukların oynamayı unuttuğu bir anda boks ona umut olmuş. Kalabalık bir arkadaş ortamı olsa da bir aile gibiler. Diğer arkadaşları gibi Yusuf da bu konuda iddialı. Şimdiden dünya şampiyonluğunu gözüne kestirmiş görünüyor. Yaptıkları sporla ter attıklarını söyleyen genç yetenek, derslerine daha iyi adapte olduğunu ifade ediyor.

Zaman